7. portakal cadısı

24.3K 1.9K 527
                                    

Oy vermeden başlamayınız.

****

Kolunu karısının omzuna dolayıp göğsüne yasladı. Yüzünü pufpuf kabarmış buklelerin arasına gömüp ciğerlerini mis kokusuyla doldurarak bir öpücük bıraktı.

- Seni mutlu etmek, seninle mutlu olmak isterim.Çok isterim.
Kadın huzurla dolduğunu hissetti. Kocası, her zaman sığındığı güvenli limanı olan göğsüne yaslamış beraber mutlu olmaktan söz ediyordu. Şükretti bütün kalbiyle.

***
Gün Esma için sabah namazı ile başladı. Gece daha fazla konuşmadan uyumuşlardı.

Aylardır en huzurlu uykusunu uymuştu. Kocası sağlıklıydı ve evliliklerine bir şans vermek istiyordu.

Şimdi kocasını uyandırsın, her zamanki gibi cemaatle kılsınlar ne çok isterdi. Ama böyle şeyler zorla olmazdı.

Sessiz olmaya çalışarak kıldığı namazından sonra uzun uzun dua etti. Uykusunu aldığı için geri uyumak istemiyordu.

Akşam bakmaya fırsat bulamadığı dosyalara göz attı. Kocası hastalığı ortaya çıktığında yetkilerini devretmişti, bir kaç aydır pek de uzağında olmadığı işleri Esma takip ediyordu. İmzalanması gerekenleri imzaladı.

Yanında getirdiği kitabı çıkarıp okumaya başladığında az evvel kaçmış olan uykusu geri gelmişti.

Genç adam uyandığında gece beraber uyuduğu karısı yanında yoktu.

Yatakdan doğrulup, arkasını dönerek uyuduğu odaya baktı. Karısı kimonoya benzer şeyi tekrar giymiş, elinde bir kitap, kanepede başı yana düşmüş uyukluyordu.

Yavaş hareketlerle yatağından kalkıp yanına adımladı. Karısı horluyor muydu ne!

Gece hiçbirşey duymamıştı ama şimdi kedi gibi mıkır mıkır sesler çıkarıyordu.

Rahatsız boynu yüzünden olmalı diye düşünüp kanepeye uzandırmaya karar verdi.

Önce yavaşca kitabı alıp sehbanın üzerine bıraktı. Bir elini boynunun altına bir elin beline yaslayarak hafifce çekiştireceği esnada kadın kocaman gözlerini açıverdi.

Sanki karısına sarılmaya çalışıyor gibi gözüküyordu. Kadın bir müddet şaşkın şaşkın bakarken, adam geri çekilmeyi hala akıl edememişti. Boğazını temizleyrek konuştu

-Şey.. horluyordun da, boynun rahatsız diye yani sen uyurken bir şey yapmıyordum, boynunu düzeltm...

Kadın o kadar tatlı tebessüm ediyordu ki gözlerini alamadığı dudaklara yapışmakta başka yolu kalmamıştı adamın.

Ne ara kadın kanepeye, adam da onun üzerine uzandı ikisi de anlayamamıştı. Şu an tutkuyla kenetlenmiş bir hastane odasında olduklarını unutmuşlardı çoktan.

İl kendine gelen kadın olduğunda kendini geri çekerek, kocaman açtığı gözlerini kocasına dikti.

- Napıyosun?

Birilerinin duymasından korkar gibi fıltıyla konuşuyordu.

Adam bir an düşündü, sahiden ne yapıyordu. Az önce karısının boynu rahat etsin diye yatırmaya karar vermişti, o kısım tamamdı.

Fakat kendisi de onun üzerinde uzanıyordu şimdi, işte bu planlamadığı bir gelişme olmuştu.

Kadının üzerinden kalkıp uzaklaşmakla kaldığı yerden devam etmek arasında fena halde bocalıyordu.

Kalkması gerekirdi ama o kalmak istiyordu.

Alnını kadının boyun girintisine yaslayıp kendini yan tarafa attı. Kanepeden düşmesin diye de kollarını sıkıca doladı beline. Şimdi ikisi de oldukca rahat olmuşlardı fikrince. Uyuyacaksa böyle uyusundu.

SerencâmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin