Serencâm

17. "kızım"

-Rahat hissetmen için ne yapmam gerektiğini söyle.

Kadın gözlerini kapayıp yanağındaki sıcacık avuca yaslandı. Böyle ikisi beraber olunca bütün herşey hallolacakmış gibi hissediyordu. Kollarını kocasının boynuna dolayıp fısıldadı

- Biraz böyle kalalım.
***
Genç çift eve Tarığın arabasıyla döndü. Esmanın arabasını akşam Mahir getirecekti.

Yol boyu ikisi de kendini tuhaf hissediyordu.

Kadın daha bu sabah uzak durmaları gerektiğine dair bir konferans vermişti, ama işyerinde kendisi uyutmuştu adamı kucağında. Sarmaş dolaş misafir ağırlamış, sonrasında ise uzun uzun sarılmışlardı. Hatta kocası sarılmanın sonunu sıcacık bir öpücükle bağlamaya niyetlenmişti de Okan kapıyı tıklayınca suçlu çocuklar gibi ayrılmışlardı.

İş yerinin resmi ortamında ne kadar yakınlaşabilirlerse o kadar yakınlaşmışken evin sunduğu özel alanda adamı nasıl uzak tutacağını düşündü. Uzak durmak istiyor mu bunu düşündü.

- Beni tehdit etmene gerek yoktu.
Adamın sesi ile daldığı düşüncelerden koptu kadın.

- Efendim, ne dedin duymadım.

- Yağmuru gördüğünde beni tehdit etmene gerek yoktu. Gerçi sonuç benim işime yaradı ama rahatsız olduğun şeyleri bana çekinmeden söyleyebilirsin. Ödül-ceza yaşını geçeli çok oluyor.

- Afedersin, bir anda ağzımdan çıktı.

- Sarılacağımı neden düşündün?

- Sarılmaz mıydın?

Adam bir an duraksadı. Ama cevap oldukca açıktı.

- Muhtemelen sarılırdım. Kardeşim gibi onlar benim, beraber büyüdük.

Kadın sessiz kaldı. Ne dese bilmiyordu. Kocasının ailesini özlediği gerçeği her lafın altından el sallıyordu.

- Peki sarılmak dışında var mı başka maddeler, dedin ya hani birincisi diye, devamını da konuşalım bence.

Evet, artık bazı belirlemeleri yapmanın vakti gelmişti. Bir yerden başlayacaktı.

- İki namahrem kimsenin münasebetinde bazı sınırlara dikkat etmek gerekir ama bir yerden sonrasına içinden gelerek dikkat etmen lazım.

- Onlar benim kuzenim.

- Biliyorum, ama işte bu fazla birşeyi değiştirmiyor aslında. Dediğim gibi seni kısıtlayacak, kötü hissettirecek şeyler istemiyorum. Ama dışarıdan bir kadına kocamın sarılması da beni kötü hissettirirdi.

- Anladım. Sarılmak yok. Zor olacağını sanmıyorum. Normalde de çok sıcak kanlı biri sayılmam zaten. Başka?

- Daha önce de söylemiştim. Ne alkol olan yerde bulunurum, ne de senin öyle bir ortamda bulunmana razı gelirim, içmemen birşey değiştirmez. Hiçbir şekilde üzerimize kokusu bile bulaşmayacak. Asla.

- Bunu söylemiştin, hatırlıyorum. Sorun değil.

- Ben tercihen yabancılarla bir arada vakit geçirmiyorum. Kemal abi en yakınımızdaki kişi, dialoğumuzu gördün. Yada çalışanlarla münasebetimi fark etmişsindir.

-Evet oldukça mesafeliler sana.

- Bu benim herkese karşı çektiğim çizgi, bir yabancıyla daha fazla samimiyetim olamaz.

- Esma daha açık konuşmalısın.

- Kahvaltıda başka akrabaların da olacak. Ben kimseyle tokalaşmam, senli benli diyaloglara girmem.