19. BÖLÜM

680 37 8
                                    

   İçimde oluşan huzursuzlukla derin bir nefes alıp çatalımla oynamayı bıraktım. " Eline sağlık anne. Doydum ben." Annem sinirle bana baktı.
" Kızım ne doyması. Hiç bir şey yemiyorsun. Hasta olacaksın diye korkuyorum."
" Kendimi iyi hissetmiyorum. Üstümü değiştirip dışarı çıkayım. Hava alsam iyi gelir." Annemin onaylamasıyla odama çıktım.

   Siyah şortumu giyip, üstüme turuncu tişörtümü geçirdim. Saçlarımı salık bir şekilde bırakıp evden çıktım. Pastaneye gitsem iyi olurdu. Poyrazla buluşmayı daha çok istiyorum ama bugün 2 tane davası olduğu için buluşmamız pek mümkün değil. Mahallenin yokuşunu inerken Ozan'ı gördüm.

   Yüzüne baktığımda sırıtarak bana baktığını gördüm. Bir şey demeden yanından geçecekken
" Kayra." demesiyle durmak zorunda kaldım. " Efendim?" Yanıma biraz daha yaklaşınca biraz geri çekildim.
" Ben özür dilerim. Senin üstüne çok geldim. Poyraz'ı çok sinirlendim." Şaşkınlıkla kaşlarımın kalkması bir oldu. Durduk yere neden böyle bir şey yapıyordu ki. Zorla tebessüm edip
" Önemli değil." dedim. " Görüşmek üzere."

   Pastaneye vardığımda bir kaç müşteri dışında çok da kalabalık olmadığını fark ettim. " Hoşgeldin güzelim." Mustafa'nın gülümseyerek bana geldiğini gördüğümde ben de gülümsedim. " Hoşbuldum." " Gel otur şöyle. Sana vişneli pasta getireyim."
Çalışan çocuğa istediğini söylediğinde boş bir masaya geçip oturduk. Benim pastam, kendisinin de kahvesi geldiğinde sohbet etmeye başladık. Havadan sudan konuşurken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştık.

   Mustafayla vedalaştıktan sonra Feride'ye gitmeye karar verdim. Yolda giderken Ayla'yı görmemle sinirle kaşlarımı çattım. Yanıma alelacele geldiğinde merakla " Noldu?" dedim.
" Feride. Telefonunu verebilir misin? Hemen annemgili aramam lazım. Lütfen." Telefonumu Ayla'ya verdiğimde biraz ileri gitti.

  O sıra yanıma gelen  Cansuyla birlikte konuşmaya başladım. Cansu bizim mahalle de olan iyi bir kızdı. Çok yakın olmasak da gördüğümüz zaman konuşurduk. Cansuyla konuştuktan sonra Ayla'nın yanına gittim.

" Teşekkür ederim." diyip benim bir şey dememi beklemeden yürümeye başladı. Demek ki kızın ailevi sorunları var. Ne kadar sevmesem de yine de üzülmüştüm. Dün gece attığı mesajı ne kadar sormak istesem de şuan sormanın yeri değildi. Kız gerçekten de kötü görünüyordu.

Feridegilin evine varınca zili çalıp beklemeye başladım. Kapıyı açan Sevgi teyzeyle birlikte gülümsedim. " Hoşgeldin kızım. Geç içeri."
" Hoşbuldum Sevgi teyze. Nasılsın?"
" İyim kızım çok şükür. Sen nasılsın? Annengil nasıllar?"
" İyiler Allah'a şükür." Sevgi teyzeyle biraz daha sohbet ettikten sonra Feride'nin odasına gittim.

   İçeri dan diye dalmamla yataktan başını sarkıtmış bir şekilde duran Feride'nin yere düşmesi bir oldu.
" Ah. Kızım bir yavaş girsene ya!" Bir yandan boynunu ovuyor, bir yandan da bana laf yetiştirmeye çalışıyordu. Gülümseyerek yanına gidip oturdum. " Hoşgeldin bu arada." Dediğinde gülümseyerek " Hoşbuldum da. Sen napıyorsun böyle?" dedim.

   " Valla Kayra geldiğin çok iyi oldu. Sana çok ihtiyacım var."
Feride'ye doğru dönüp bağdaş kurdum. " Noldu? Kötü bir şey yok dimi?" Biraz durduğunda " E kızım hadi ama. Cevap versene. Korkutuyorsun adamı." dedim.

   " Kayra ben aşık oldum. Hem de öyle böyle değil. "

   Feride'nin dan diye konuya girmesiyle gülümseyerek ona baktım. " Emir abi dimi?" dememle gözlerini kocaman açıp bana baktı.
" Ne?"
" Emir abiye aşıksın dimi diyorum."
" E-evette. Sen nerden biliyorsun?" Kahkaha atıp Feride'ye döndüm. Yüzünü kıpkırmızı görmemle daha şiddetli gülmeye başladım. Bacağıma vurmasıyla " Ne vuruyorsun kızım. Hem belli ediyordun sevdiğini."

PERESTİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin