17. BÖLÜM

853 43 4
                                    

Cama baktığımda gördüğüm şeyle şaşkınca gülümsedim. Yağmurun altında ıslanmış bir Poyraz görmeyi beklemiyordum. Üstüme ince kapşonlu hırkamı alıp odamdan çıktım. " Hayırdır kızım? Nereye böyle sessiz sessiz?" Babamın sesiyle şirince gülümseyip arkamı döndüm. " Ya babacığım. Camdan aşağı bakarken kolyem düştü de. Onu almaya gidiyordum." Aklıma gelen ilk yalanı söylemek zorunda kalmıştım. Anladığını belirtircesine başını sallayıp " Tamam ama anahtarı da al. Annen yattı. Ben de şimdi yatmaya gidiyorum. İyi geceler sana." diyerek odasına gitti. Derin bir nefes alıp dışarı çıktım.

Poyraz'ın yanına gittiğimde bana sarılması bir oldu. " Güzelim. Telefonlarıma neden bakmıyorsun?" Ondan geri çekilip yüzüne bakmaya başladım. " Küs müyüz?" demesiyle kafamı hayır anlamında salladım.
" Hayır Poyraz. Sadece o Ayla denen kıza çok sinir oldum. Salak değilim. Sana aşık olduğunu anlayabiliyorum. Ve yanında ben olmama rağmen sana böyle davranıyorsa ben yokken kim bilir nasıl davranır?" Poyraz hafif gülümseyerek kendisini gösterdi.

" Kızım baksana halime. Sana sırılsıklam aşığım. Senden başkasını görür mü bu gözler?" Gülümseyerek ona sarıldım. Kafamı kaldırıp baktığımda alnını anlıma dayadı.
" Bu arada kıskanç hallerine bayılıyorum." Hafif omzuna vurarak " O kızdan kendini uzak tut. Lütfen mümkün olduğunca konuşma da." dedim. Kıkırdayıp " Emrin olur güzelim." dedi. " Ben artık gideyim. Zaten babama yalan söylemek zorunda kaldım. Seni seviyorum." Poyraz'ın yanağımı öpmesiyle gülümseyerek arkamı döndüm.
" Kayra seni çok seviyorum." Poyraz'ın arkamdan söylediği cümleyle gülerek eve gittim.

O kızdan gerçekten hiç hoşlanmadım. İnşallah onun hakkında yanlış düşünüyorumdur.

~~~~~~~~

Aynanın önünde son kez kendime baktım. Beyaz pantolonumun üstüne her rengi barındıran gömleğimi giymiştim. Saçlarımı hafif dalgalandırmıştım ve sadece bir rimelle hazırdım.

Nereye mi gidiyorduk? Poyrazla birlikte Ayla Hanımı gezdirecektik. Ayla sabah çok ısrar etmiş ve Poyraz'da beni arayıp gelmemi istemişti. Ve tabiki kabul etmiştim. O kızla Poyraz'ın yalnız başlarına bir yere gitmelerine asla izin vermezdim. Telefonumun çalmasıyla arayanın Poyraz olduğunu görüp dışarı çıktım.

Ayla arabanın orda, Poyraz da kapımızın önündeydi. Arabanın oraya giderken şakağımı öpüp " Günaydın sevgilim." dedi. " Günaydın." diyerek arabanın ön koltuğuna oturdum. " Ya benim arkada midem bulanır. Kayra öne ben geçsem?" Ayla'nın dediğiyle sinirle ona baktım. " Yok yok bulanmaz. Hem önde bulanan mide arkada da bulanır. Camı açarsın." Sinirle arkasına yaslandığında gülümseyerek bana bakan Poyraz'a döndüm. Gülümseyip boşta olan elini tuttum. " Ee hayatım. Nereye gidiyoruz?" Elimin üstünü öpüp gideceğimiz yeri söyledi. Keyifle arkama yaslanıp arkada oturan Ayla'yı düşünmeden yolculuğun keyfini çıkarmaya başladım.

Tam tamına 4 saattir geziyorduk ve gerçekten çok sıkılmıştım. Sürekli konuşması, sürekli Poyraz'a bir şeyler sorup ona yakın davranması sinirimi bozmuştu. " Ya gitsek mı artık. Ben çok sıkıldım." Poyraz da beni onaylayınca arabaya bindik. Radyoyu açmamla Sezen Aksu'nun Seni Yerler şarkısı başladı.

Ayla arkadan sırıtıp " Aa Poyraz bak bizim şarkımız." demesiyle sinirle Poyraz'a baktım. Ne diyordu bu salak kız. Poyraz kaşlarını çatmış şekilde yola bakıyordu. " Bizim şarkımız değildi Ayla. Sen her zaman ki gibi kendi kendine yine saçmalıyordun." Ayla Poyraz'ın dediğiyle birlikte somurtup bana baktı. Alaylı bir şekilde gülümsedim.

" Güzelim. Annem akşam yemeğine sizinkileri çağırıyor. Dünürlerini özlemiş" Poyraz'a gülümseyip " Tamam. Annemgile söylerim. Hem.." aynadan Ayla'ya bakarak "onlarda gelecekteki Nesrin annemi özlemişlerdir" dedim. Poyraz şaşkınca bana bakıp " Ne güzel de yakıştı o kelime ağzına." diyip güldü. " Ha bu arada akşam Emirgille birlikte Mustafa'nın pastanesinde buluşucaz. Feride de gelecekmiş. Sen de gelir misin?" " Gelirim. Bayadır görüşmüyoruz."

Eve vardığımızda Ayla Poyrazgilin evine giderken Poyraz benimle geliyordu. Sarılıp " Akşam görüşürüz." dedi. " Görüşürüz. Sen şimdi eve mi gideceksin?"
" Yok. Halletmem gereken işler var. Onları halledicem."
" Anladım. Kendine dikkat et." diyip eve girdim. Arabanın sesiyle Poyraz'ın da gittiğini anladım.

Oturma odasında televizyon izleyen annemin yanına gidip oturdum. Bir yandan çekirdek çıtlıyor, diğer yandan da dizisini izliyordu. " Anne akşama Nesrin teyze sizi yemeğe çağırmış. Haberin olsun." " Biliyorum biliyorum. Bana söyledi. Hatta Ayla mı Arya mı öyle bir akrabası gelmiş."
Neden benden önce haberi oluyordu bu kadının. " Hıı. Ayla. Bugün onu gezdirdik." Annemle biraz sohbet ettikten sonra odama gittim.

Duş alıp saçlarımı kuruttuktan sonra üstümü giymeye başladım. Siyah pantolonumun üstüne düz beyaz bir tişört giydim. Poyraz'ın aldığı kolye böyle daha ön planda görünüyordu. Gülümseyerek saçımı alttan at kuyruğu yapıp telefonumu alarak odamdan çıktım.

Annemgil hazırlanmış beni bekliyorlardı. " Anne ben bizim çocuklarla buluşucam. Selam söyle Nesrin teyzegile."
" Tamam. Dikkat et. Geç kalma." Kapıdan çıktığımızda karşımda Poyraz'ı görmemle gülümsedim. " Ben de tam seni almaya geliyordum." diyip annemle babama döndü. Onlar biraz konuştuktan sonra annemgil gitmeye başladı.

Poyraz'ın üstüne baktığımda aynı giyindiğimizi fark ettim. O da benim gibi siyah bir pantolon giymiş, üstüne beyaz tişört giymiş. Gülümseyerek ona baktığımda Poyraz beni kolunun altına alıp " Bu uyumu sevdim." dedi. Gülümseyerek yürümeye başladığımızda arkadan gelen cırtlak sesle durmak zorunda kaldık. " Ay. Beni neden beklemiyorsunuz. Nesrin teyze söylemese bilemeyeceğim." Ayla'nın gelmesiyle sinirle Poyraz'a baktım. " Valla güzelim. Ben söylemeden çıktım. Annem söylemiş." dedi. " Sorun yok." diyip Poyraz'ın elini tuttum.

Pastaneye vardığımızda gülümseyerek içeri girdim. Yanımda ki gıcık kızın günümü mahvetmesine izin vermeyeceğim. Bizimkilerin olduğu yere doğru gittik. Sırasıyla Mustafa'ya Feride'ye, Emir abiye ve Eymen'e sarılıp yerime oturdum. Sağ yanımda Poyraz, sol yanımda ise Feride oturuyordu. Ayla kendini tanıttıktan sonra sohbet etmeye başlamıştık.

" Oo gençler. Naber?" Arkadan gelen sesle oraya döndüm. Ozan'ı görmemle birlikte Poyraz'a baktım. Sinirli bir şekilde Ozan'a bakıyordu. Ozan sinir bozucu bir şekilde gülümseyerek biraz daha yanımıza yaklaştı.

" Kayracığım. Bayadır görüşemiyoruz. Çok özlettin kendini." Ben şaşkınca Ozan'ın rahatlığına bakarken Poyraz aniden yerinden fırlayıp Ozan'a kafa attı. Müşteriler çığlık atarken Emirle Mustafa onu ayırmaya çalışıyordu. Eymen'in " Ayırmayın lan. İyice dövsün gavatı." demesiyle yerimden kalkıp küfür eden Poyraz'ın yanına gittim.

" Poyraz hadi gidelim. Lütfen." Poyraz elimden tutup direk dışarı çıkardı. Diğerleri de gelirken içerde sadece Ozan ve Ayla kalmıştı. Ve Ayla gidip Ozan' ın yanına oturmuştu. İnşallah ikiside birbirlerine aşık olur. Tencere kapak tam olurlar. Poyraz sakinleşince diğerleri giderken bende Poyrazla birlikte yürüyordum.

" İyi misin?"
Poyraz sinirle bir nefes aldı. " Değilim. O yavşağın senin yanında olmasını, senin yüzünü görmesini, senin sesini duymasını istemiyorum." dedi. Dediğinin karşılığında sessiz kalırken Poyraz durup ellerimi tuttu.

" Evlenelim Kayra. Hemen demiyorum. Bu bir evlenme teklifi de değil. Bu kadar basit bir teklifi kimse istemez tabiki. Sadece ailelerimizle konuşup bu işi ciddiye bindirelim."

Şaşkınca Poyraz'a bakarken o da bana bakıyordu. " Bilmiyorum Poyraz. Daha erken. Seni çok seviyorum ama önce ailelerimizle konuşalım."

Poyraz gülümseyerek bana bakarken " Haklısın güzelim. Biraz ani oldu. Sadece ailelerimize kararımızın kesin olduğunu söyleyelim. Özellikle babana." dedi. Gülümseyip onu onaylayınca belimden tutup kendine çekmesi bir oldu. " Seni çok seviyorum." diye fısıldayıp dudakları anlımla buluştu. Gözlerimi kapatıp anın keyfini çıkardım.

***********

Yeni bölümle karşınızdayım. Yeni bir kitap daha yazmaya başladım. Hatta tanıtım bölümünü yayınladım. Girip bakabilirsiniz...

2 bölüm sonra heyecanlı bir bölüm gelecek. Hem heyecanlı, hem de hüzün dolu olacak.

İyi okumalar.❤️🧚

PERESTİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin