Multide Emma :)
Tesisin lobisi sayılan ön bölümdeyiz.Teklifi kabul edince diplomaları hemen aldık .Yatağıma çöküp dönünce bu diplomayla neler yapacağımı düşlemiştim.Ve hala da düşlüyorum.Telekinezi alanı geleceği görenlerle falan kıyaslandığında fazla geniş seçenekler sunmuyor ama çok iyi biliyorum ki tam puanlık diplomayla en iyi yerlere gelebilirim.İşte bu yüzden ikna olmuştum.Hayallere dalmışken Blair beni dürtüp elime bir tür iletişim aracı tutuşturdu.Yolculuk için bayağı bir donanımlıydık.Bölgenin coğrafi haritasını çıkarabilen araçtan tutun tesisle her durumda iletişimi sağlayacak aletlere kadar. Beden ölçülerimize göre tasarlanmış siyah ve kırmızı özel bir giysi vardı üzerimizde. Lobide diğerleriyle aracın gelmesini bekliyorken etrafıma şöylece bir bakındım. Etrafta bir hareketlilik vardı. Herkes neler olacağını merak ediyordu. Deneyimsizdik.
Bu arada Andrews'un sözünü ettiği Emma da gelmişti.Kızıl uzun saçları ve ela gözleri vardı.Çok cana yakın biriydi.Benim boylarımdaydı.Onu sevmiştim gerçi yolcuğa gelecek olan insanlara akıl hocalığı yapar gibiydi ama önemsemedim.
Bekleyenler arasında:Emma,Louis,Adam,Nick,Christina,Harry,Ashley,Alison,Stephanie,Blair,Barbara ve Dylan vardı.Daniel yoktu.
Susan gelip bizi kontrol etti.Kulağımın arkasına bir şey yerleştirdi ve gülümsedi "İletişim için." dedi.Hışımla "Daha ne kadar iletişim aleti vereceksiniz?" diye patladım.O da "Bay Andrews'un emri var,daha çok panzehiri bulmaya yönelik ekipmanları yük edeceksiniz,biliyorsun bir süre sonra yaya gidilecek." dedi.
Ve ardından cevap vermeme fırsat bırakmadan ortaya geçip açıklama yaptı:
-Araç sizi yarın öğlene kadar panzehirin bulunduğu bölgenin sınırına taşıyacak.Orada yola yaya devam edeceksiniz ve her adımınızda araştırma yapmalısınız.Geceleri kalmak için çadırlar var,çok rahat kuruluyorlar ve yiyecek de uzun günler yeterli olur ama biterse avlanmanız gerekecek.Panzehiri bulma çalışmaları sırasında her gün tesise rapor verilmeli,bulduğunuz anda da tesisi hemen haberdar etmelisiniz.Avlanmak için gerekli silahlar da mevcut zaten.Bay Andrews gelemedi ama bu yolda hepinize başarılar diliyor ve bir aksilik olması durumunda arama ekibi göndereceğine dair güvence veriyor.
Hemen yanımdaki Ashley sadece bizim duyabileceğimiz bir sesle "Güvence veriyor.İçim gerçekten çok rahatladı.Döner dönmez diplomamı da alıp kaçacağım ve birdaha onun yüzünü sadece televizyondaki yapmacık vatanseverlik konuşmalarında göreceğim(!)" dedi.
Kısık sesle Ashley'nin dedigine gülerken Daniel'ın da gelmiş olduğunu gördüm. Susan kulağına iletişim cihazını takıyorken rahatsız görünüyordu. Ne düşündüğünü merak ettim. O an Blair önüme geçip dikkatlice bana baktı ve "Şuan böyle şeylerle uğraşacak değiliz Rachel, göreve odaklanmalıyız." dedi.Yine zihin okuyordu.Bence hükümetin zihin okuyucuların topluma karışmalarını engellemesi gerekirdi.Mahremiyet denen bir şey var yani!Homurdanarak uzattığı elini tutup beni gittiği yere götürmesine izin verdim.Sonunda ben de gülümsedim çünkü götürdüğü yer kahve makinesinin yanıydı ve Blair ve Stephanie gitmeden önce makineyi bozmaya karar vermişlerdi.Planlarını bana anlatınca gözlerimi devirdim ve itiraz ettim,ama sonra kabul etmek zorunda kaldım tabii."Neden ben?" dedim önce.Blair "Çünkü gidiyoruz ve kaybedecek bir şeyimiz yok!" dedi ve Stephanie'yle beraber sesli sesli güldüler.Bu sırada kahve makinesinin yanına geldiğimizden Daniel'ın görüş alanına girmiştik.Bizi görünce küçümseyeci bakışlarından birini daha attı.Sıkıntı basmıştı.Ne düşündüğünü daha da fazla merak ettim.Blair'ı dürttüm.Onun ne düşündüğünü öğrenmek istiyordum.Ve Blair'a "Daniel'ın aklını oku." dedim.Blair bir an afalladı.Stephanie'ye "Biz hemen geliyoruz." deyip beni kenara çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Second Life "İkinci Hayat" (Düzenleniyor)
Ciencia Ficción2514'de Dünya dışında Second Life adındaki gezegende geçen bir hikaye... (Hikaye ile ilgili daha ayrıntılı bilgiye "Tanıtım" bölümünden ulaşabilirsiniz.) Not:Hikayenin tamamı @sudezeyrek ve @starkhanesi ile yazılmıştır.