sedece oynadım seninle

285 13 2
                                    

Yağız: Seni hiç sevmedim sadece oynadım seninle.

Berfin: Gerçekten bu kadar adi bir insan mıydın sen yağız?! Beni ağlatacak kadar adi miydin?

Yağız: Okuldaki diğer kızların hepsi inan bana senden daha çok değer veriyor.

Berfin: SUS! Daha fazla dayanamayacağım.

Elimdeki silahın tetiğini kafama çektiğimde terler ve çığlıklar içerisinde uyandım. Ağlamaya başladığımda odanın kapısı hızlıca açıldı ve berke hemen kollarını sardı. Ne olduğunu bildiği için hemen teselli etmeye başladı.

Berke: Sakin sakin güzelim sadece kabustu....

bir yandan saçlarımı okşayıp diğer yandan beni susturmaya çalışıyordu. Geçen 10 dakikanın ardından kollarında sakinleştiğimde geri çekilip yüzüme baktı.

Berke: İyi misin?

Onaylarcasına ses çıkardığımda tekrar konuştu.

Berke: O konu hakkında mı gördün?

Berfin: Evet.

Gün içinde neyden etkilenirsem rüyalarıma kabus olarak girdiğini üçü de biliyordu.

Berke: 10 dakikaya çıkıyoruz hemen hazırlan gel tamam mı?

Başımı salladığımda odadan çıktı. Hızlıca elimi yüzümü yıkayıp siyah eşofman altımla bol mavi t-shirt'imi giydim. Çantamı alıp kapıyı açmamla karşımda Yağız'ı görmem bir oldu. Hiç bir şey demeden yanından geçiyordum ki kolumdan tutup beni kendisine çevirmesi bir oldu. Sertçe yutkunup beni bırakmasını söyledim.

Berfin: Bırakır mısın okula geç kalıyoruz?

Yağız: Sadece iyi misin diye sormak istedim.  Kabus gördün galiba.

Berfin: İyiyim sadece aptal bir kabustu. Şimdi kolumu salarsan gideceğim.

Yavaşça kolumu bıraktı ve ben giderken arkamdan öylece baktı. İç çekişlerini duyabiliyordum.

Kürşat: Ooo günaydın prensesim.

Berfin: Günaydın yakışıklım.

Berke: kıskanıyorum ama.

Kürşat: Ohh çatla.

Berfin: Sana da Günaydın yakışıklım.

Berke: Heh şimdi oldu.

Yağızın geldiğini gördüğümde yüzümden gülümsememi sildim.

Berfin: Hadi çıkalım.

Berke: Biz kahvaltı ettik masa daha duruyor hemen ye bir şeyler gel bekliyoruz biz.

Berfin: Ben aç değilim şu an okulda yerim bir şeyler.

Kürşat: Yemeyeceğini dördümüz de biliyoruz.

Berfin: Yiyeceğim valla söz.

Berkeleri ikna ettim çıktık derken okula geldik. Kapıda kızları görmemle yanlarına koştum.

Berfin: Kızlar dün sizi bıraktım kusura bakmayın ya.

Yaren: Ne kusuru kız biz kalkıyorduk zaten.

Gülümsedim ve Yarenin omzunun üstünden gelen kişiyi görmemle ellerimi yumruk yapmam bir oldu. Ağzını yaya yaya gülerek bize doğru gelen melis'i görmemle arkamı dönüp yürümeye başladım . Hala yüzsüz  gibi peşimden geliyordu. Omzumdan tutup kendine çevirdiğinde yüzüne yumruk atmamak için kendimi  zor tutuyordum.

Melis: Ne o canım sevgilinden mi ayrıldın ne bu hal?

Berfin: Benim bir halim yok da istersen senin ağzını ayırayım ha?

Yarenle cemre arkamdan beni çekiştirirken olduğum yerde kalmaya yeminliydim. Ta ki görüş açıma bize doğru gelen yağız girene kadar.

Yağız: Kavga etmeyin ayrılın lütfen müdüre gitmek istemezsiniz değil mi?

İkisine de ters bakışlar attıktan sona arkamı dönüm okulun kapısına doğru yürürken girdiğim hava berkenin koluma girip bir şeyler gevelemesiyle sona erdi.

Berke: Bu kıza iyi bir ayar gerekiyor.

Berfin: Az daha kaşınırsa ben ona ayarın alasını vereceğim.

Yaren: Biz de eksik kalmayacağız tabi ki.

Gülerek yaren'e döndüğümde bizim hizamızdan ama biraz daha uzaktan yürüyen ve bana acı acı bakan yağızı görmemle yüzümdeki gülümseme söndü.

Onun için üzülmüyor değilim ama yaptığı şey kolay affedilecek bir şey değil.

**********

Berke: Bana biriniz tost alır gelirse biyoloji sınavında kopya veririm.

Haftaya sınav olacağımızı öğrendiğimiz biyoloji dersinden çıktıktan sonra berke millete sınavda kopya vermeyi sunarak kendine zorla bir şeyler ısmarlattırmaya çalışırken okulun son saatleri olduğundan hepimiz yorgunduk. 10. sınıfların koridorundaki büyük koltuklarda bizim tayfa olarak sere serpe otururken herkes birinin berkenin şartını kabul etmesini ve berkenin susmasını bekliyordu.

Cellat: Kanka biz sınavda senden kopya çekersek 5 alırız lan. 

Cemre: Onu da adımızı yazdığımızdan verir zaten Harun hoca.

Berke dışında herkes gülerken çok üzüldüğünü görüp kıyamadım yine.

Berfin: Tamam lan ben alıp geliyorum kıyamadım yine.

Berke sırtıma geçirip bağırarak konuştuğunda ölümcül bakışlarımı ona çevirdim.

Berke: Kralsın Be!

Kantinin çin seddi gibi sırasına girip beklerken kafama doğru gelen basketbol topunu görmemle güçlü bir şekilde diğer tarafa çekilmem bir oldu.


UZun bir aradan sonra selam


















veeee baybayyy






Deniz KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin