Bölümün yanlışlıkla son üç bin kelimesini silmişim. Ve geri getiremedim. Bilgisayarım bozuk olduğundan telefondan yazıyordum ve dosya olarak bir yere kaydetme gibi bir durumum yoktu o yüzden o son kısımları eklemeler yaparak yeniden yazdım.
Bayada uzun bir bölüm oldu. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
-satır arası yorumlarınızı eksik etmeyin. Bu uzun bölümün karşılığını yorumlarınızla, oylarınızla verin lütfen❤️Ve bölüm sonunda küçük bir duyurum var💞
Bölüm şarkısı: Sena Şener - Teni Tenime
Bulunduğum ortamda hücrelerime kadar hissettiğim gerginlikle ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.
Endişe ve korku doluydum. Ve karşımda gözlerinden alev saçarak kardeşine bakan Asafın son sözlerinden sonra ne yapacağını kestiremiyordum.
Nehir gerçekten büyük bir korkuyla abisine bakarken kendiminde yaşadığı bu korku ve endişeyi kenara atıp ona yardımcı olacak bir harekette bulunmalıydım ama karşımızda tüm öfkesiyle dikilen Asaf işimi zorlaştıracak gibiydi.
"Abi ben açıklaya..."
Nehirin sesi sessizliği bozduğunda Asaf işaret parmağını hiddetle kaldırıp Nehire doğru uzatınca sözünü sertçe kesti.
"Sus! Senin açıklamanı duymadan önce aşağıdaki şerefsizin hesabını keseceğim!" Asaf sözünü söyledikten sonra bize arkasını dönüp o kapıdan çıkmak için adımını attı.
"Asaf dur!"
Büyük bir panikle elimdeki telefonumu yatağımın üstüne fırlatıp peşinden hızla giderek koluna yapıştım.
"Saçmalama, ona bir şey yapmayacaksın!"
Onu durdurmam ve sözlerim üzerine başını hızlıca bana çevirdiğinde, gözlerinden öfkesinin ateşinin nasıl harlandığını görür gibi oldum.
"Sakın karışma Ayza!" Kolunu elimden hırsla çektiğinde yeniden gitmeye kalktığında bu kez çözümü önüne geçmekle buldum.
"Ne demek karışma? Aşağıda annem ve babam var! Gidip onların gözünün önünde Poyrazı mı döveceksin? Ve eminim ki babam, gözlerinin önünde yeğeninin dövülmesini hoş karşılamayacaktır!"
Bir umut bu sebeple durdurabilirim diye düşündüğümde gözlerindeki öfkenin yanı sıra hak verircesine bana baktığında sonrasında ummadığım şekilde sözlerimi onaylarcasına başını salladı.
"Haklısın." Dedi beni daha şaşırtarak. Bu kadar çabuk ikna olmasını beklemediğim için gerçekten şaşırsamda rahatlayarak bir nefes bıraktım.
"Bende babanın gözünün önünde dövmem o zaman!"
Tekrardan sinirle parlayıp yanımdan geçmeye çalıştığında çok erkenden rahatladığımı anlamam uzun sürmedi. Asafı sanırım ben bile sakinleştiremezdim bundan sonra.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seninim Son Kez (Düzenleniyor)
ChickLit"Bak ulan bana!" Diye bağırdığında komodinin üzerindeki su bardağını yere fırlattı ve bardak tıpkı benim kalbim gibi gözümün önünde parçalara ayrıldı. "Gözümün içine bak ve öyle sensiz nefes almak istiyorum de!" Boğazı yırtılırcasına bağırırken ben...