Lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin💞
-satır arası yorumlarınızıda bekliyorum. ☺️
Çok fazla güvendiğim biri tarafından kırılmıştım. Parçalara bölünmüştüm. Ona kızgın, ona sinirli değildim. Ama bir kere kırılmıştım. En güvendiğim insana kırılmıştım. O bana güvenmediğini açıkça dile getirirken.
Üzgün, paramparça, yaralı ve hayal kırıklığına uğramıştım.
Beş gün olmuştu Asaf gideli.
Beş gündür ne yüzünü gördüm, ne sesini duydum. Öyle zordu ki şu yaşadığım hasret.
Ve bana veda bile etmeden gitmişti.
Bir umut belki peşimden gelir beni engeller diye bekledim gelmedi.
Yine bir umut belki ertesi sabah beni görmeden gitmez dedim gitti.
Arar sandım, telefondan da olsa belki beni kırdığı için arayarak gönlümü alır sandım. Aramadı.
Artık beklentilerimi de yitirdim.
Odamdan çıktığımda kendimi salona annemin yanına attım. Kaç gündür yaşadığım şu sıkıntıları fark etmiş ne olduğunu sorup duruyordu. Nehir ve ablam dışında kimseye anlatmamıştım. O gün ağlayarak eve geldiğimde annem ve abime görünmeden odama çıkmaya çalışmıştım ama ablama yakalanmıştım. Konuştuklarımızı anlatıp tüm gece hıçkırarak omuzunda ağladım. Abime ise bir sorun olmadığını hallettiğimizi söylemiştim, eğer Asafın beni bu derece kırdığını daha öğrendiği ilk günden görseydi şiddetle bu ilişkiye karşı çıkardı üstelik kendi içinde kabullenmeye çalışırken bunu ona söyleyemezdim. Kaç gündür asık olan suratım için ise Asafın yokluğundan dolayı demiştim abime. Yalanda sayılmazdı aslında. Annemin bakışlarını üstümde hissederken ona bakmayıp kolumu koltuk kenarına dayayıp çenemi avucuma yaslayıp televizyonda zerre ilgimi çekmeyen programı izlemeye başladım. "Ayza" dedi konuyu açmak için çabalarken.
"Hı?" Dedim duruşumu hiç bozmadan.
"Annem, neyin var kaç gündür?" Günlerdir sorduğu soruyu tekrarlarken sıkıntıyla ona döndüm. "Bir şeyim yok diyorum anne, okulum açılacak yakında dersler falan onu düşünüp strese giriyorum." Diye bir yalan söyledim. Çok isterdim sana içimi döküp, Asafı anlatmayı anne. Ama şu an onunla bu durumdayken sana onu anlatıp Asafa karşı tepkili olman isteyeceğim en son şeydi.
İnanmıyordu bana annem. Bir sorunum olduğunun farkındaydı, ama üstelemiyordu. Annemin telefonu çalınca eğilerek sehpanın üzerinde ki telefonunu aldı. Cevap vermeden önce "Melek yengen arıyor, hayırdır inşallah" dedikten sonra telefonu cevapladı.
"Alo elticiğim?" Diyerek açtı telefonu. Annem ve yengem öyle birbirini kıskanan, arkalarından konuşan eltilerden değildi. İyi anlaşırlardı.
"İyiyiz canım, siz nasılsınız?" Yengem ne dediyse annem şaşkınlıkla ve endişe ile konuştu. "Ay Poyraz iyi ama dimi?" Annemin sorusu benimde yerimden endişe ile doğrulmama neden olurken kalbim korkuyla attı. Poyraza bir şey mi olmuştu? Annem aldığı cevaptan sonra rahat bir nefes verirken "Ay canım giden araba olsun, çocuk iyi olsunda" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seninim Son Kez (Düzenleniyor)
Genç Kız Edebiyatı"Bak ulan bana!" Diye bağırdığında komodinin üzerindeki su bardağını yere fırlattı ve bardak tıpkı benim kalbim gibi gözümün önünde parçalara ayrıldı. "Gözümün içine bak ve öyle sensiz nefes almak istiyorum de!" Boğazı yırtılırcasına bağırırken ben...