fucking terrace

2.1K 75 43
                                    

Bu bölüm biraz da gerçek olaylardan bahsetmek istedim.Ülkemizde sıkça yaşanan bir durumu yazdım.Yorumlarınızı merak ediyorum ve sizi seviyorum.

~~~~~~~

Barış gittikten sonra hiç dokunulmamış kahvaltı sofrasına baktım.Acaba gitmek zorunda olmasa neler konuşurduk?

Kesin benimle dalga geçer ve sinirlerimi zıplatırdı.Sofradakileri de silip süpürürdü.Gitmek zorunda kalması üzücüydü ama giderken veda etme şekli çok güzeldi.

Bütün vedaları böyle olacaksa sık sık gidip gelebilirdi yanıma.

Bir kere ayarım kaçmıştı ve bu saatten sonra eskiye dönmeye niyetim yoktu.

Hadi ama Can ondan hoşlanıyorsun ve artık inkar etsen de öpüşlerini hatırladığında yüzünü kaplayan gülümseme seni ele verecek.O yüzden kabullenip onu keşfetmeye başlamak daha keyifli olur için dedim kendi kendime.

Kahvaltı sofrasına oturdum ve yiyebildiğim her şeyi yedim.Daha sonra ortalığı toplayıp iş için hazırlanarak evden çıktım.

Barış babamın yanına neden gitmişti? Bunu çok merak ediyordum açıkçası.

Taksiye binerek şirketin adresini verdim ve kulaklığımda çalan şarkı eşliğinde yolu izledim.

Şirkete gelir gelmez odama çıktım ve eşyalarımı bıraktım.Daha sonra Barış'ın odasına doğru ilerledim.Kapısını tıklayarak beklemeye başladım ama içeriden gel sesi gelmedi.Birkaç kere daha tıklayıp içeri daldım.

Karşılaştığım şey bomboş bir masa oldu.Normalde masanın üzerinde duran içinde kimin fotoğrafı olduğunu deliler gibi merak ettiğim o çerçevede yoktu üstelik.

Odasını mı değiştirmişlerdi?Gidip sekretere sormaya karar verdim.

"Merhaba Ayşegül Hanım.Barış Bey'e bakmıştım ama odasının yeri mi değişti acaba?"

"Ah, Can Bey babanız söylemedi herhalde bu sabah Barış Bey'i işten çıkardı kendileri maalesef." demesiyle kalbimin yavaşladığını hissettim.Hiçbir hatası olmamışken onu işten çıkarma sebebi neydi?Üstelik bu sabah apar topar çağırmıştı yanına.Bir şey demeden hızlı adımlarla babamın odasına çıktım.Kapısını dahi tıklamadan içeriye girdim.Yanında Selim Bey vardı.

"Selim Bey çıkar mısınız?" dedim sakin kalmaya çalışarak.Adam beni ilk defa böyle görmüş olmalı ki lafımı ikiletmeden çıktı.

"Can, ne bu sinir?"

"Barış nerede?"

"Sabah kovuldu maalesef.Yollarımızı ayırdık."

"Çok memnundun ondan.Fikrini değiştiren ne oldu?Çok merak ediyorum açıkçası."

"Bak Can bu aramızda kalsın.Yayılmasını istemiyorum.Temizlik görevlisi Ahmet Bey onu terasta bir erkekle öpüşürken görmüş.Böyle şeyler bizim prestijli duruşumuza uygun değil."

Cümlesini bitirmesiyle başımdan aşağı kaynar sular döküldü.Benim yüzümden mi kovulmuştu?Öpüştüğü adam bendim.Benim yüzümden yeni başladığı hayatı en başından mahvolmuştu.

"Baba saçmalıyorsun.İnsanların yönelimi seni niye ilgilendiriyor.Bu olayın iş hayatıyla ne alakası var?Şimdi hemen arayıp geri çağırıyorsun yoksa geri dönüşü olmayan şeyler yaşanabilir."

"Saçmalama bir ibne için uğraşamam şimdi.Sen de dert etme.Bak toplandı gitti.Bir daha görmeyeceğiz bile."

Cümlenin başından sonrasını dinlememiştim.İbne kelimesi canımı çok sıkmıştı.

Madem babam ibneler için uğraşmıyordu.Beni de serbest bırakmasının vakti gelmişti.

"Baba,sus artık .O ibnenin terasta öpüştüğü diğer ibne kimdi biliyor musun?"dedim gözlerimi gözlerinden bir kere bile ayırmadan.

"Kimdi Can böyle herifleri çevremde istemiyorum.Onu da kovalım."

İnsanların hayatlarını karartmak için olan bu hevesi şaşırmama yol açıyordu.

"O sikik terasta Barış'ın öpüştüğü ibne bendim.Şimdi beni de kov lütfen."

Yüzündeki şaşkın ifade bunu beklemediğinin kanıtıydı.Oğluna ibne olmayı yakıştıramıyordu.

"Sen ne saçmalıyorsun?Resmen şuan suçu üstleniyorsun.Birinin hayatını kurtarmak için kendini böyle bir duruma sokmana gerek yok.Rezillik çıkarma."

"Rezillik olarak gördüğün o şey benim hayatım.Kimsenin suçunu üstlenmiyorum.Oğlun senin tabirinle ibne baba.Beni de kovmayı ihmal etme."diyerek kapıyı çarptığım gibi dışarı çıktım.

İnsan kaynaklarının olduğu bölüme doğru koşmaya başladım.

"Bana hemen Barış Murat Yağcı'nın adresi lazım.Çabuk olun lütfen."

Gidip yanında olmam gereken birisi vardı.Yaralarını sarıp sarmalamam gereken birisi.O an kendime bir söz verdim.Ben nefes aldıkça kimse onu üzemezdi.

FEEL ALİVE  | CEMBAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin