Ben geldim.Dün gece yazdım aslında ama son kez kontrol ederek atmak için bekledim.Birileri okuyunca insanın yazası geliyormuş gerçekten .Yorum falan atınca garip bir mutluluk oluşuyor insanda.Çok teşekkür ederim o yüzden seviyorum sizi.
~~~~~
Burnuma dolan mis gibi kokuyla gözlerimi araladım.
İlk başta nerede olduğumu idrak edemesem de koltuk bazı şeyleri net bir şekilde hatırlamama sebep oldu.
Yine kızarmıştım.Ben ne zaman utanmayı bırakacaktım?
"Oooo günaydın sevgilim.Hiç uyanmayacaksın sandım."
Kucağımdaki yastığa sıkıca sarılarak konuşmaya başladım.
"Şu yastığı bırakasım gelmiyor.Birgün daha uyuyabilirim Barış ama bu kokuya uyanmamak elde değil.Ne hazırladın bakalım yakışıklı?" diyerek yanına doğru ilerledim ve yanağından bir makas aldım.
Bu yaptığıma ufak bir kıkırdamayla karşılık verdi.
"Yastıktan ayrılmak istememen normal dün gece sesin çok çıkmasın diye ağzına bastırırken bütünleştiniz zaten.Ne hazırladığıma gelirsek şimdi ben dedim ki benim güzelim dün gece çok yoruldu.Büyük ihtimalle bu gece de çok yorulacak.O yüzden sana enerji verecek bir şeyler hazırlamaya karar verdim."dedi ve arka tarafa koyduğu 'pancake' dolu tabağı hemen önüme bıraktı.
"Pancake yaptım sana.Artık bal,çikolata,fındık falan koyup yersin.Enerji olur."
"Ya bak sen zannediyorsun ki ben utanıyorum falan ama geçti o günler artık.Utanmıyorum senden.Yani kızdıramazsın beni haberin olsun."
Aramızdaki iki adımlık mesafeyi kapatarak dibime girdi ve ben ne olduğunu anlamadan ayağımın yerle olan bağlantısı kesildi.
Birdenbire kendimi mutfak tezgahında otururken buldum.
"Can."dedi ve kulağımın hemen altındaki yere ufak ama sulu bir öpücük bıraktı.
"Utanmadığını söylüyorsun ama..."
Bu sefer boynuma birkaç öpücük kondurup ellerini saçlarıma geçirdi.
"Yanakların asla aynı şeyi söylemiyor."
İki yanağıma da birer öpücük kondurdu.
Ben şuan eriyordum karşısında.Bunun farkında mıydı?Her hareketinin beni ne kadar dağıttığını biliyor muydu?
Üzerimdeki etkisi hakkında en ufak bir fikri var mıydı acaba?
"Barış."dedim ve hafifçe iteledim onu.
"Sen niye her kahvaltımızı sabote ediyorsun?"
Romantik bir anın içine ediyordum galiba ama acıkmıştım işte.
"Can,sen niye her romantik anımızı sabote ediyorsun?"demesiyle kendimi kötü hissetmiştim.
Mutfak tezgahından inerek parmak ucumda yükseldim ve ellerimi boynuna doladım.
"Sevgilim."diyerek dudağına sesli bir öpücük bıraktım.
"Benim kafam midem boşken pek iyi çalışmıyor.Kusuruma bakma."diyerek birkez daha öptüm dudağından.
Dudaklarına dayanamadığımı daha önce söylemiş miydim?
"Ama..."dedim işaret parmağımı göğsünün etrafında gezdirerek.
"Karnımı doyurursan romantik anlarımıza devam edebiliriz tabi."dedim ve göz kırparak sandalyeme oturmak için masaya geçtim.
Barış hızlıca masaya gelip pancake tabağını önüme koydu ve beni şaşırtmayacak o cümleyi kurdu.
"Hadi çabucak doyuralım karnını."
Bu herifin aklı fikri hep başka şeylerdeydi.
Kendimi kandırmama gerek yok değil mi?Ben de bundan fazlasıyla memnundum.
Bir yandan da kahvaltımı ediyor bir yandan da ona bakıyordum.
Gözleri,burnu,dudakları,kaşları, saçları ve daha sayamadığım heryeri o kadar muhteşemdi ki.
Adam özel üretim gibiydi resmen.
Boyu çok uzundu mesela.İlk gördüğüm de 'oha' olmuştu boyuyla ilgili yorumum.Ben de kısa bir adam değildim ama onun kollarının arasında eriyip gidiyor ve minik bir bebek gibi kalıyordum.
Bundan şikayetçi miydim?
Kocaman bir hayır.
Onun kollarında bebek gibi hissetmekten daha güzel ne olabilirdi ki?
"Can,bebeğim biliyorum heykel gibi adamım ama beni seyrederken aç kalma olur mu?"
"Ne alakası var be!Ne heykeli alakan yok.Dalmışım işte."
"Aynen kesin öyledir ."dedi ve gülmeye başladı.
Gülüşünden bahsetmiş miydim daha demin?İnci gibi güzel dişlerinden.
Bu kadar hayranlık normal miydi bilmiyorum ama bu adam tam hayran olunacak cinstendi.
"Barış,bu arada dün gece bir arkadaşım geri dönüş yaptı bana.Bir şirkette iş ayarlayabilirmiş.Hatta oldu bil dedi.Ama şubelerimiz ayrı olacakmış."
"Zaten bütün gün aynı yerde çalışsak dikkatim dağılır benim."
"Bak yine konuyu dağıtıyorsun.Bir ilişkideki ciddi kişi olacağımı düşünmemiştim hiç."
"Bak işte ilklerini hep benimle yaşıyorsun."
"Orda haklısın.Bir de işe başlamadan bir tatile çıksak nasıl olur diyecektim sana."
"Can sen benim beynimimi okuyorsun bebeğim?Daha bu sabah düşündüm şöyle güzel ormanlık bir yer.Yeşillerin içinde güzel bir kulübe ve yanımda sen.Muhteşem olur."
"O zaman ben bakmaya başlarım bugün.Zaten arkadaşım da öğlen kesin dönüş yaparım sana dedi.Ona göre ayarlarız olur mu kuzum?"
"Olur yavrum olur."
Bu konuşmadan sonra hiç konuşmadan masadaki her şeyi yedik.Daha sonra ortalığı toparladık ve koltuğumuza yayıldık ve beraber tatil için yer bakmaya başladık.
"Bak bebeğim Uludağ Orman Evleri diyor.Hem bize de yakın iki saat yol Bursa."
"Olur Can.Yolda vakit kaybetmeyiz hem."
"Tamam o zaman Cenk cevap yazsın ben rezervasyon yaptırırım."dediğim anda Cenk'ten mesaj geldi.
İyi insan lafının üstüne derler.
"Barış bebeğim pazartesi görüşmeye gidiyoruz.Yani şuan beş günümüz var.Yarın gidelim uyar mı?"
"Tamam yavrum sen ayarla ben de bavulları indireyim.Benden sana geçeriz gece.Sana da bavul ayarlamamız lazım."
Dediğini yapıp yerimizi ayırttım.Daha sonra bavulunu hazırlamaya yardım ettim.
Şimdi ise bana bavul hazırlamaya evime gidiyorduk.Bu gece bende kalacaktık.
Beraber ilk tatilimize gidiyorduk.Güzel geçeceğine emindim.Zaten yanımda o varken nasıl kötü olabilirdi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FEEL ALİVE | CEMBAR (TAMAMLANDI)
Fiksi Remaja"Yaranı yok edemeyiz belki ama güzel anılarla acısını hafifletebiliriz Can."