Fuck you, Teacher! (Chanbaek)

Love me

       Baekhyun

   
     Öğretmen masasının üzerine oturmuş elindeki kitaptan bir şeyler okurken onu izliyordum. Şerefsiz giydiği beyaz gömleğin kollarını dirseklerine kadar kırarak ilk iki düğmesini de açmış, kızlara adeta görsel şölen sunuyordu. Ön sıralarda oturan Yeri'nin iç çekme sesi bana kadar gelince göz devirdim. Sanki ne buluyorlardı ki bu pezevenkte?

Sıkıntılı bir nefes verip arkama yaslandığımda bakışlarımı üzerinden ayırmamıştım. O da bir an kafasını okuduğu kitaptan kaldırınca gözleri radar gibi beni yakalamış ve soğuk bakışlarla birbirimize bakmaya başlamıştık.

Evet, onu zerre kadar sevmiyordum bunu inkar edemem. Ama aramızda son yaşananlar asla olmaması gereken şeylerdi. Sıradan bir öğretmen-öğrenci ilişkisine sahip olmamız gerekirken bu duruma gelmemiz hoşuma gitmiyordu. İkimizin de karakterlerimizin dışına çıktığını hissediyordum. Ne ben bir öğrenci gibi davranabilmiştim ne de o bir öğretmen gibi...

Benim ona söylediğim kelimeler ne kadar yanlışsa onun da beni arkadaşlarım üzerinden tehdit etmesi bir o kadar yanlıştı. Benim canımı istediği kadar yakabilirdi, buna dayanırdım. Ama onlara en ufak bir şey olmasına dayanamazdım. Çocukların saçının teline bile benim yüzümden zarar gelse kahrolurdum ben. Kardeşlerim benim kırmızı çizgimdi.

"Byun, bize romantik akımı temsilcilerinden üç tanesini söyleyebilir misin?" diye hiç beklemediğim bir anda sorduğunda gözlerim şokla aralandı. Sikeyim, ben nereden bileyim! Hayatımda hiç kitap açıp baktığım mı vardı sanki. Tüm günüm ayı gibi bilgisayarın başında geçerdi. Orospu çocuğu da bunu bilerek sormuştu kesin. Aklı sıra beni rezil edecekti.

Bir süre daha sessizlik içinde durduğumda düşündüm. Ne kadar zor olabilirdi ki çalıştır saksıyı Baekhyun! Sadece hayatımda tanıdığım en romantik ünlü adamları düşünecektim.

Şimdi Hyuna'nın sevgilisi E'dawn romantikti. Geçen instagramda Hyuna'ya kocaman çiçek aldığını görmüştüm. Bts'den Jimin de çok romantik şarkılar yazıyordu, o da olurdu. Kaldı bir tane. O şerefsiz Kai'nin izlediği dizideki adam da romantikti karısına. Neydi adı? Heh, Adnan Ziyagil. Bunlar yeterli olurdu sanırım.

Yüzümdeki gururlu ifadeyle "E'dawn, Park Jimin ve Adnan Ziyagil." dediğimde pezevenk hoca şaşkınca yüzüme bakmış ardından kocaman bir kahkaha patlatmıştı. Sınıf da ona eşlik ederken nerede hata yaptığımı düşünüyordum? Şerefsiz, sırf benim yüksek almamam için yapıyordu böyle. Kıskanç köpek!

"Edebiyatının bu kadar güzel olması gözlerimi yaşartıyor, Byun. Sanırım babanla yakın zamanda bir görüşme ayarlamalıyım." dediğinde gözlerim Kyungsoo'nunkiler gibi açılmıştı. "Hayır, olmaz!" diyerek ani bir çıkış yaptığımda şerefsiz şeytani sırıtışla yüzüme bakıyordu.

Tabii, pezevenk de biliyordu onun yüzünden sanayiye gittiğimi. Babam onu arayıp durumum hakkında düzenli olarak bilgi alırdı. Of, şimdi onun cezalarından birine daha katlanamazdım. Her ne kadar sevgi dolu bir aileye de sahip olsam maalesef babam, ders konusunda otoriterdi. Bu konuyu pezevenk hoca onlarla paylaşırsa ilk uçakla Kore'ye dönerlerdi.

Evet, işleri dolayısıyla sık sık yurt dışında bulunuyorlardı. Bu konuda onları suçlayamazdım sonuçta ticari amaçlı giderlerdi. Hem evde olmamaları da benim işime geliyordu.Genelde bizim çocukları toplayıp ahıra döndürürdüm evi. Tek korkum şimşekti sanırım ama bu konuda da Kai ayıcık işlevimi görürdü. Ehehehe. Şerefsizler kendi ailelerinden çok benimleydi zaten.

Pezevenk hoca başını iki yana sallayıp "Bir daha olursa affetmem." dediğinde rahat bir nefes vermiştim. İnsafa gelmişti demek. Teşekkürler, Tanrım! Bugün söz kiliseye uğrayacağım! Ya da söz vermiyim elbet bir ara uğrarım. Ehehehe.