GECE GÜNEŞİM

GECE GÜNEŞİM-6

MERHABALAAAR CİVCİVLERİM <3

YENİ BÖLÜMÜMÜZ GELDİ :) YORUMLARINIZI SATIR ARALARINA BIRAKIN :))

BU BÖLÜMÜN SINIRIII:

VOTE:8 YORUM:5

HAYYDİ CİVCİVLERİM :) GÖREYİM SİZİ :) YENİ BÖLÜMDE GÖRÜŞÜRÜÜÜÜZ :)

Diyarbakır'a taşınalı neredeyse bir ay olmak üzereydi ve ben yerleşme işini anca bitirebilmiştim.Büyükannem yardım etmek için ısrar etse de kesin bir dille bu isteği geri çeviriyordum. Büyükanneme temizlik yaptıracak kadar paslanmadım. Zaten sağ olsun amcam ilk temizlik için birini çağırmıştı onunla birlikte detaylı bir temizlik yaptıktan sonra amcamla eşyaları yerleştirdik ve ben ondan sonraki bir aya yakın sürede ufak tefek eksiklerle uğraşmaktaydım. Amcamın izni geldiğimizin ilk haftasında bittiği için o artık sabah çıkıp akşam geliyordu eve. Allah'tan bizimkiler hala köye gitmemişlerdi de buraya alışmakta sorun yaşamamıştım.

Yemeğe gittiğimiz ilk günden sonra ise Kenan'ı neredeyse hiç görmemiştim.Arada bir amcamla birlikte arabadan inerken camdan görüyordum ama ne o bize geliyordu ne de biz ona gidiyorduk. Bende zaten genelde onlar birlikteyken evden çıktığım için yollarda ya da apartmanda da karşılaşmıyorduk.

Kendime ise edinebildiğim ve bu sürede arada bize uğrayıp çay içen tek arkadaşım Cemre idi.Ve tabii ki onun tombik sarışı kızı Ceren. Büyükbabam ne zaman Cemre bize uğrasa hemen biz daha Ceren'e yaklaşamadan Ceren'i kapıyor ve mutfağa kaçırıyordu.Sonra da Cemre ayaklanana kadar ikisini de görmüyorduk.Sadece Ceren'in kahkaha seslerini duyuyorduk.

Kendime iş bulma çabalarım ise arka arkaya sürekli bir biçimde hüsranla sonuçlanıyordu.Bu sürede mevsim yaz olduğu için sürekli farklı tarzlarda yazlık elbiseler tasarlıyordum.Allah'tan butikler bu senelerde elbiselere büyük ilgi gösteriyorlardı.

Saate baktığımda akşama yaklaştığını gördüm.Yemeklerim hazırdı.Bugün normalden biraz daha çeşit ve özen göstermiştim yemeklere çünkü akşam misafirimiz vardı.Amcam ve Kenan'ın komutanları geliyordu ailesiyle yemeğe.

Amcam üstü kapalı şekilde bu komutanın babamın arkadaşı olduğunu söylemişti.Normal olarak da komutanlarının her askerlerinin evlerine yemeğe gitmeyeceğini düşünürsek bu yemeğin asıl altyapısı babam ve bendik.

Kendimi şimdiden akşam konuşulabilecek konulara alıştırmaya çalışıyordum.Babam hakkında konuşmamamız neredeyse imkansızdı.Ama buna dayanabilirdim.

Telefonumdan açtığım Birsen Tezer eşliğinde üzerimi değiştirdim. Normalde bu sıcaklarda Ankara'da şort tercih ederdim ama hem şehrin kültürü hemde gelen misafirin ciddiliğini göz önünde bulundurarak siyah bir dar paça kot ve üzerine gayet bol ve salaş durun dümdüz bir beyaz gömlek giydim. 

Hem resmi hem de spor olduğunu düşünerek başka bir kombin yapmadan saçlarımı sımsıkı bir at kuyruğu yapıp sprey yardımıyla çıkan bebek saçlarımı toparladım.Makyaj olarak bu sıcakta yüzüme bir şeyler süremeyeceğim için şeftali tonlarında bir ruj ve rimel sürdüm sadece.Yüzümün ve kıyafetlerimin sadeliği gözüme batınca rose gold bir saat ve aynı tonlarda düz bir halka küpe çifti taktım kulağıma. En azından az önceki gibi bomboş değildim şuan.

Salona döndüğümde büyükannem masayı hazırlamaya başlamıştı bile hemen mutfağa gidip ona yardım etmeye başladım.Şuan evimizde hala misafire özel tabak seti olmadığı için günlük kullandıklarımızı koyduk masaya.Çatalları ve peçeteleri dizerken müziğin durmasıyla telefonumun zil sesi duyuldu.Ellerimdekileri bırakarak telefonumu elime aldım ve'KENAN YÜZBAŞI' ibaresiyle bir anlık şok dalgası geçti bedenimden ve o saniyeden sonra terlemeye başladım.