Belki de uykumun en tatlı yerinde amcamın adımı seslenmesiyle tek gözümü açtım.
''Güneş,kalk bitanem mola yerine geldik birer çay içelim. Arabada sucuk gibi terledin sıcaktan,hasta olursun.''
Uzun süre cenin pozisyonunda kalmaktan heryerim tutulmuştu arabadan inip bedenimi esnetmeye çalıştım. Araba yolculuklarında uyumaktan acayip keyif alıyordum ve her bulduğum fırsatta bu şansı değerlendiriyordum.Şuan neredeydik acaba kaç saattir uyuyor olabilirdim ki?
''Amca! Neredeyiz ?Çıktık mı Ankara'dan ?''
''Kızım Ankara mı kaldı? Tabii sen kış uykusunda olduğundan zaman kavramın bizimle aynı işlemiyor ama 4 saattir uyuyorsun.Kayseri il sınırları içerisindeyiz.''
Amcamın yaptığı ayı göndermesine gözlerimi kısıp duymazdan geldim ve büyükannem ve büyükbabamın oturduğu masaya yöneldim.Sonra aklıma gelen şeyle;
''Sevgili Sebastian bana çay değil limonata al.Buzlu olsun.''
Dedim.Amcam arkamdan ağzımı eğerek taklidimi yaptığında güldüm.
Masaya büyükbabamın yanına oturduğumda kafamı kolunun altından sokmaya çalışmamla güldü ve kolunu kaldırıp beni sinesine aldı.Kafamın üstüne minik bir öpücük bırakırken;
''Emin misin kararından yapabilecek misin oralarda?'' dedi.
''Evet yapabilirim.Hem neden yapamayayım ki? Bence amcam yapamaz oralarla onun züppe karakterine ters oralar.'' Diyerek güldüm.''Siz merak etmeyin.İyi olacağım.''
Amcamın masaya gelmesiyle sohbetimiz son bulmuş herkes içeceğine kavuşmuştu.
''Amca.Senin orda hiç arkadaşın var mı?''
''Var işte.Lojmanı tutmamda yardımcı olan arkadaşım.Kendisi askeri lise dönemlerimden arkadaşım olur.Uzun zamandır görüşemedik iş güç derken ama yine de irtibatı kesmedik hiç.''
Büyükannem bir süre amcama bakıp aklına bir şey gelmiş gibi gözlerini büyüttü.
''Şu bir arkadaşın vardı.Böyle uzun esmer bir delikanlı.Mantı yemeye gelirdiniz tatil günlerinde.''
Büyükannemin söylediği şeylerle aklıma amcamın lise yıllarında hiç ayrılmadığı arkadaşı takıldı.Dokuz yaşlarında dördüncü sınıftaydım ve amcam okulu tatil olduğu zamanlarda o arkadaşını da alır bize gelirlerdi.Büyükannemin söylediği detayla her geldiklerinde büyükannemin mantı açtığını hatırladım.
''Hatırlıyoruum.Adını hatırlamıyorum yada sanırım görsem tanımam ama sizin tencerede kalan yarım kaselik mantı için birbirinize girdiğinizi hatırlıyorum.''
Dedim gülerek. Evet gerçekten aklımda canlanan sahneler tam olarak böyleydi.Birbirlerine çatal ve bıçaklarla saldırmaya hazırlanır ve son mantı için mücadele ederlerdi.Sonra da oturup yatma saati gelene kadar satranç ve tavla oynarlardı.Benim oynama isteğime ise pek hoş yaklaşmaz ve genelde beni başlarından savarlardı.
''Beni oynatmazdınız!'' Amcam bir anda ona dönüp patlamamla bir an ne olduğunu şaşırıp;
''Ne?'' dedi.
''Tavla işte.Siz oynarken bende oynamak istediğimde beni oynatmazdınız.''
''Çünkü mızıkçılık yapar ve mızmızlanırdın.''
''Hiçte bile bir kere siz,ben anlamıyorum diye hile yapardınız.''
Amcam güldüğünde bunu yarı yarıya yaptıkları şeyi kabul ettiğine yordum ve pipetimle limonata sonunu içerken ona kötü kötü baktım ve bilerek o gıcık sesi çıkardım.Amcam yüzünü buruşturarak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE GÜNEŞİM
Fiksi RemajaNe demişler 'asla,asla demeyeceksin' yoksa tükürdüğünü böyle paşa paşa yalarsın. Yaşı büyük benden olmaz dedim. OLDU Asker istemem ben dedim. İSTEDİM Amcamın arkadaşı, konuşulanlara katlanamam dedim. KATLANDIM Sevemem onu,çok suratsız dedim. SEVDİM...