İNTİKAM

0.12

Sabah gözlerimi açtığımda yüzüne bakmaya duyamadığım gözlerle karşılaştım, o kadar güzel bakıyordu ki bakmaya kıyamıyorum.
Gözlerine bakmaya devam ederken dün gece geldi aklıma utandım birden , üzerimizde sadece çarşaf vardı.
Meriç birden ayağa kalktı ikimizin ortasında kan birikintisini fark ettim .
O kalkınca bende kalkıp duşa girip çıktım üzerimi giyindikten sonra Meriç'in odaya girdiğini gördüm yanına gittim bugün odadan hiç çıkmamıştık.

"Ne oldu neden kalktın yanımdan?"
"Buraya kadar Lina"
"Ne buraya kadar ?"
"Sen bana kendini teslim ettin ve bende seni kullandım intikam alacağım demiştim hatırladın mı? o intikamı aldım simdi nereye gidersen git "

Söyledi kelimeler bedenimi uyuştururken ellerim tutmuyordu, ayaklarım titriyordu. Son kez yüzüne baktım kin doluydu nefret doluydu aylardır benden intikam almak için tutuyordu beni yanında ve bende buna inanmıştım sonunda istediği oldu intikamını aldı benden, bir anlığına beni sevdiğine inanmıştım nasıl salak durumuna düştüm kim bilir. Nasıl yapmıştı bana bunu her şeyden önce ben ona güvenmiştim, inanmıştım ona ama beni hayal kırıklığına uğrattı, kullandı beni duygularım beni hissizleştirirken ne düşünmem gerektiğini bilmiyordum. Kalbim sızlıyordu nasıl bir oyunun içine düşmüştüm ben şu ana kadar yaşadığım her şey kirli bir oyundan ibaretti kirli bir oyunun parçası olmuştum istemeden. Yapmam gereken şey gitmekti. Odadan çıktığım gibi çıkış kapısına doğru koşmaya başladım.

Gözlerimdeki yaşlar akmaya devam ederken nefesim yetmiyordu sanki aldığım nefesi ciğerlerim kabul etmiyor boğazımda bağırmadığım için yumru oluşmuştu bile ellerimin gerçekten tutmuyor gece dokunduğu her yer sızlıyordu yaşadığım her saniye gözümde canlandıkça nefesim daralıyor daha fazla titriyordum. Nereye gidiyordum bilmiyorum sadece koşuyordum etrafıma bile bakmadan koşuyordum, durdum dizlerimin daha fazla koşmaya yada yürümeye mecali yoktu dizlerimin üstüne çöktüm artık ağlama vakti gelmişti sanırım bağırarak ağlamaya başladım ellerimle yüzümü kapattım kendimden çok utanıyordum ben bir şey yapmamıştım ama yine de suçlu hissediyordum. Sonra başımda keskin bir acı hissettim sonra gözlerim kararmaya başladı hissettiğim en son şey kafamın yere sertçe çarpmasıydı, canım yanmamıştı yüreğimdeki acı onun acısını hafiflemişti .

Gözlerimi açtığımda karanlık bir odadaydım ellerim yukardan demirlere bağlanmış bir şekilde asılmıştım başımdaki ağrı ona dayanamayacağım kadar baskı uyguluyordu başıma . Neredeydim ben Meriç mi kaçırmıştı yine beni eziyet mi edecekti aldığı intikam yetmedi mi  ona, daha fazlamı intikam istiyordu yetmedi mi bana hissettirdikleri. Daha ne yaşatabilirdi bana daha ne gibi bir eziyet planı vardı benim için. Ben bunu hak edecek hiç bir şey yapmadım ona karşı beni kullandı bana bunu nasıl yaşatır. Gerçi onun umurunda olduğunu hiç sanmıyorum onun umurunda bile değilim.
Odanın kapısı yavaşça açıldı içeri Meriç girdiğinde söyleyeceklerim için hazırlanmaya başladım önce suratına tükürecektim ben bunları yaşamamalıydım. Bunu kimseye yaşatmaya hakkı yoktu. Kapı açıldı çok karanlıktı kimse görünmüyordu ama öfkem gittikçe artıyordu onu görmek dahi istemiyordum ama o beni tekrardan kaçırmıştı. Lamba açıldığında gözlerim kamaştı içeri Ayhan piçi ve yanında iki tane yapılı genç girdi  .

Ne yapacaktım şimdi? Ayhan niye kaçırdı beni o ne istiyordu?. 

"Merhaba Meriç'in güzel kadını!"
"Ne istiyorsun benden kahpe çocuğu "
"şiş sakın ol güzellik sadece seninle biraz oyun oynayacağız "
Ne oyunu oynayacaktı benimle nasıl bir oyundu içinde bulunduğum durum zaten içinde olduğum kirli bir oyun vardı simdi tekrardan mı bir oyuna zorlanacaktım.
"Adın ne güzelim ?"
"Sana ne piç herif " "Korktun mu sen" "Senden korkan senin gibi olsun nasılsa bir kadını kaçırmak gibi bir piçliği sadece senin gibi itler yapar anca" Ayhan'ı tanımıyordum  ama söylediklerime sinirlendiğinden eminim elindeki bıçakla üzerime doğru yürüdüğünde bunu anlamak çokta zor olmadı. Ayhan gençti ve hızlıydı da elindeki bıçağı karnıma sapladı bunu nasıl yaptı görmedim ama acıyı çok net hissediyordum bu acıyla birlikte ağzımdan bir çiğlik çıktı.

"Beni bunlarla korkutabileceğini sanıyorsan çok yanılıyorsun " ama korkutmuştu ölmeyi buğün sabah ne kadar çok istesem de bunun olma ihtimali ve düşüncesi beni korkutmuştu.
"Meriç in kadını olduğun çok belli "

Yanındaki gençlerden biri konuşmaya başladı esmer beyaz tenli kahverengi gözlü ve kaslıydı.

"LİNA YILDIZ
20 YAŞINDA 
ANNESİ BABASI YOK
BİLİNEN BİR KARDEŞİ YOK KİMSESİZ YANİ 
AMA ŞUAN ONU EVLETLIK ALAN BİRİLERİ VAR
MELEK YILDIZ - ALİ YILDIZ
ALİ YILDIZ ESKI MAFYALARDAN MERİÇ TUNA YLA BIR MUSUBETI VAR .
MERIÇ TUNA NI- "

" Yeter lan ne saçmalıyorsun sen "
Ayhan piçi büyük bir kahkaha attı

"Demek prensesimizin hiç bir şeyden haberi yok. 
Ne yazık ,duydun mu efenin anlattıklarını bilmiyor muydun yoksa? Çok üzüldüm" Adının Efe olduğunu az önce öğrendiğim çocuğun söyledikleri zihnimde yankılanırken ne düşünmem gerektiğini bilmiyordum. Yalandan güldü tüylerin diken diken olurken ona inanmamıştım sadece beni kandırmak için yapıyordu bunu ve ben ona inanmayacaktım onlar benim öz ailemdi babam mafya değildi ama Meriç le arasında bir şey vardı kafam karışmıştı. Ama ne olursa olsun onlar benim ailemdi.

"Sana asla inanmıyorum "
"Bana inanacaksın zorundasın, çünkü inanacak başka kimsen kalmadı"
Haklıydı kimsem yoktu artık .
Ayhan bana doğru yaklaştı elini kestiği yerim üzerinde gezdirmeye başladı elini dokundu her yer sızlarken yarayı aldırış etmiyordum bile.
"Dokunma lan bana "
"Doktor çağırın "
Gözlerimi kapattım canım çok yanıyordu hem Meriç'in yaptıkları canımı acıtıyor hem de bu şerefsizin dediği şeyler .

Kısa bir süre sonra içeri yaşı bir adam girdi yanına geldi beni yatağa almaları için işaret verdi Ayhan çıkmıştı beni almak için Ayhan'ın yanında olan gençler geldi ellerimi ve ayaklarını çözüp beni yatağa bıraktılar, doktor karnımdaki yaraya bakıp;

"Önemli bir şey yok sadece ufak bir kesik  "
Doktor vücudumun uyuşması için iğne yaparken Ayhan içeri girdi
"Doktor bırak iğne yapma acı çeksin "deyip güldü doktor çoktan iğneyi yapmıştı bile
"Tamam Ayhan bey iğneyi yapmadım zaten"
Doktor kulağıma yaklaşıp "ben dikerken ağla ve çığlık at acıyı hissediyormuşsun gibi yap hiç bir şey hissetmeyeceksin "

"Aykan bey siz dışarı çıkın ben halledip çıkacağım "
"Tamam doktor " deyip içerken çıktılar
Doktor bir yandan karnıma dikiş attı çığlık atmam için göz kırptı iyi bir oyuncu değildim yalandan bir çiğlik attım doktor kulağıma yaklaşıp
"Sana yapılan bir alçaklığı düşün ve haykır "
Meriç'in yaptıkları aklıma gelince bağırmaya başladım bağırarak ağlıyordum doktor dikiş atarken ben bağırıp çığlık atıp ağlıyordum. Acı çekmiyordum dikişten ama acı kalbimdeydi ve bu hepsindendi acıydı. 

Günler geçmişti karnım da sargı  vardı ağrısı çok azdı ama artık hissizleşmiştim uzun süredir kimse yanıma gelmemişti ağlamaktan gözlerimde yaş kalmadı .
Kapı açıldığında kapının açıldığı yerden ışık geliyordu günler sonra ilk defa ışık görmüştüm gözlerimi almıştı ışık .
İçeri giren Ayhan'ın bahsettiği efeydi elinde bir tepsiyle girdi acıkmıştım ve susamışımda elindeki tepsiyi yatağın üzerine bıraktı, yavaşça bana yaklaşıp  ellerimi çözdü . Kolumdan tuttuğunda bırakmasını ister gibi baktım . Yatağın yanına oturup tepsinin içindeki yemeği yemeye başladım.