Hastaneden çıktığımızda tekrar arabaya bindik , ikiz çocuklarımız olacaktı hem de sevdiğim adamdan .
"Şimdi bizim iki miniğimiz mi olacak? " dedi Cenk heyecanla başımı olumlu anlamda salladım Cenk'e dönerek , sevinçle çığlık attı beni çok mutlu ediyorlardı sevdiklerini hissediyordum. "Küçük Meriç olacak Allah'ım inşallah babasına çekmezde anasına çeker ikinci bir Meriç'i kaldıramam" Cenk'in böyle bir şey demesini beklemediğimizden Ada'yla sanırım biraz fazla güldük bakışlarım Meriç'i bulduğunda sanırım tehlikedeydim "Bakıyorum da hoşuna gitti" "yok canım ne hoşuma gidecek ayıp olmasın diye güldüm çaktırma" Cenk' te bu söylediğime gülmüş olacak ki artık hepimiz gülmeye başladık.
Yolu izlerken bir yandan da Meriç i izliyordum, arada bir bana bakıp gülümsüyordu, aklımdan arada bir geçiriyordum Meriç iyi ki beni kaçırmıştı ama aklımda hala intikam meselesi vardı tabi bide Ayhan denen şerefsizin o söyledikleri, ailem hakkında söyledikleri doğru değildi inanmıyordum Meriç'e sormak istiyordum fakat duyacaklarımdan korkuyorum .Ne şimdi onlar benim gerçek ailem değil miydi olamazdı. Onlar benim ailemdi.
Eve geldiğimizde hepimizin yüzünde farklı bir heyecan vardı .
"Eee miniklerimizin ismi ne olacak ?" dediğinde düşündüm hiç aklıma gelmemişti bu merice bakarak düşündüm ne olmalıydı .
" EMİR " , "İREM " Meriç'le birbirimize baka kaldık . İkimizin de düşündüğü isim birbirini tamamlıyordu.
İlk iki harfleri birbirini oluşturuyordu . Meriç'in yanına gidip sarıldığımda fısıldadım kulağına" İrem ve Emir " yüzündeki gülümsemeyi yanağımda hissettim .
"Ya canlarım benim " Ada'nın konuşmasıyla Meriç kollarımdan ayrıldı .
"ee hadi dışarda işimiz var acele edin hemen çıkalım " Demesiyle başımı Meriç'e çevirip sorar anlamda baktım, kulağıma eğilip konuştu karnımda kelebekler uçuşurken sesine odaklandım, " SÜPRİZ "
Dudaklarımı büzüp yüzüne baktım tam ağzımı açacakken parmağını dudağımın üzerine koyup durdurdu .
" sürpriz dedim güzelim "iyice merak etmiştim
"Eee tamam o zaman hemen çıkalım " dedim merakla Meriç'in elimden tutmasıyla dışarı çıktık arabaya binip yola koyulduk .
Araba durduğunda arabadan indim , karşımda gördüğüm şey ağzımın açık kalmasına sebep olurken konuşamıyordum bile .
"TUNA DÜĞÜN SALONU " "Kim evleniyor?" " Cenk'in kahkahası yüzünden kendimi kötü hissettim nerden bileyim ben kimin düğünü " ne gülüyon manyak " Cenk gözleriyle bizi işaret ettiğinde Meriç'e döndüğümde yüzünde büyük bir gülümseme vardı şaşkınlıkla etrafıma baktım burada evlenecektim birazdan.
Meriç'e tekrar baktığımda dizlerinin üzerine çökmüş gülümseyerek bana bakıyordu .Cebinden çıkardığı yüzüğü bana doğru uzatmış masumca bana bakıyordu arkadan bir şarkı yükseldi.
Ben bal arısı gibiydim senden önce
Bak pervanelere döndüm seni görünce
Yana yana kül olsam her an, yine de senden ayrılamam
Yoluna adadım ömrümü ben sensiz olamam
Yana yana kül olsam her an, yine de senden ayrılamam
Bin yıl yaşasam yine sana doyamam
Sana gönlümü verdim ey nazlı güzel
Seni almazsam gözlerim açık gider
Bana ellerini ver hayat seni sevince güzel
Yoluna adadım ömrümü ben gel kaçma güzel
Bana ellerini ver hayat seni sevince güzel
Sana gönlümü verdim nazlı güzel
Sana gönlümü verdim ey nazlı güzel
Seni almazsam gözlerim açık gider
Bana ellerini ver hayat seni sevince güzel
Yoluna adadım ömrümü ben gel kaçma güzel
Bana ellerini ver hayat seni sevince güzel
Sana gönlümü verdim nazlı güzel
Bana ellerini ver hayat seni sevince güzel
Yoluna adadım ömrümü ben gel kaçma güzel
Bana ellerini ver hayat seni sevince güzel
Sana gönlümü verdim nazlı güzel
"Cenk bu şarkıyı mı seçtin, bu görevi Adaya vermeliydim."
Gözyaşlarımı tutamıyordum artık çok mutluydum sevdiğim adamla evleniyordum .
"LİNA BENİMLE EVLENİRMİSİN ?"
Gözyaşlarımı konuşmama engel olurken zor bela konuştum ;
"EVET ", "EVET" Meriç yanıma geldiğinde ona sarıldım kollarımdan ayrıldığında elindeki kalpli kutudaki yüzüğü parmağıma geçirdi , tekrar sarıldıktan sonra konfetiler patlamaya başladı, Meriç elimden tutarak nikah dairesine doğru yürüdük içeri girdiğimizde bizi güzel bir kadın karşıladı ve konuşmaya başladı ;
" hoş geldiniz Meriç bey "
" hoş geldiniz Lina hanım "
Başımızı salladıktan sonra içeri doğru yürüdük içeride masada nikah memuru bizi bekliyordu sanırım .
Masaya oturduktan sonra nikah memuru konuşmaya başladı ;
" SEVGİLİ ŞAİTLERİMİZ VE EVLENMEK İÇİN BİZE BAŞVURAN GÜZEL ÇİFTİMİZ HEPİNİZ HOŞGELDİNİZ "
Meriç nikah memurunun sözünü kesti ;
"Amca uzatmada kıy şu nikahı "
" yeğenim dur sende azcık sakin ol kıyacam nikahını "
Meriç'e anlamaz şekilde baktığımda başını nikah memuruna döndürdüğünde konuştu ;
"AMCAM "
başımı olumlu anlamda sallayıp "merhaba " dedim
Nikah memuru tekrardan konuşmaya başladı;
"SAYIN LİNA YILDIZ YANINIZDA OTURAN MERİÇ TUNA'YI EŞİNİZ OLARAK KABUL EDİYOR MUSUNUZ ?"
"EVET "
"SAYI MERİÇ TUNA YANINIZDA OTURAN LİNA YILDIZI EŞİNİZ OLARAK KABUL EDİYOR MUSUNUZ ?"
"EVET " imzaları atıyorduk onun eşi olmam için imza atıyordum her şey bir anda gelişmişti ama olmuştu sonuçta " Bende belediye başkanının bana verdiği yetkiye dayanarak sizleri karı koca ilan ediyorum gelini öpebilirsin"
Nikah memuru evlilik cüzdanını bana verdikten sonra ayağa kalktık Meriç yanaklarımdan tutup anlımdan öptüğünde gözlerimi kapattım. Olmuştu biz başarmıştık evlenmiştik.
Ada ve Cenkle sarıldıktan tebrik aşaması bittikten sonra çıkışa doğru yürüdük artık ben onunla evliydim, onun karısıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM
Teen Fiction《İntikamdan bir aşk doğuyor , Esir tutulan bir aşk hikayesi ..》 Sesizce konuştu " korkuyor musun? " ses çıkarmadım "Korkuyor musun ?" ben cevap vermedikçe bağırıyordu artık ağlayacaktım o korkuyor musun diye sordukça titriyordum son kez kolları...
