Bazı anılar size yaşadığınızı güne uyanmak için bir neden verirdi. Eslem'in anıları da bana bunu her yeni bir gün veriyordu. Dün muhteşem kavgamız üzerine geçen sekiz saat içerisinde konuşmamıştık. Zor bir kadındım, birilerinin gönlünü almayı asla beceremezdim. Yatağımın üzerine konulmuş siyah elbiseye boş gözlerle baktım. Bugün abisinin düğünü vardı beni gelmemem için zorlaması gerekirken sadece yatağımın üzerine bu elbiseyi bırakmıştı.
Sanırım gönül alma işim burada devreye girecekti.
Özel günlerden, nişanlardan, kutlamalardan nefret ettiğimi oldukça iyi biliyordu ve bir nevi bu da onun intikam alma biçimiydi. Önce duşa girip üzerimdeki ağırlıktan kurtulmaya karar verdim. Beyaz fayanslarla döşenmiş banyoya girip üzerimdeki kıyafetlerden kurtuldum. Suyu soğuğa ayarlarken aynadaki yansımama baktım. Küçük banyoda bedenim sıkışmış gibiydi. Duş kabinine girip vücudum suyla buluştuğunda yüzümde neşesiz bir gülümseme oluştu. Bu hissi seviyordum.
Kısa süren duşun ardından odama geçip yatağın üzerindeki elbiseme bakıp iç çektim. Elbise oldukça kısa ve dar kesimliydi. Bel kısmının açık oluşu bu akşam beni iyi şeylerin beklemediğinin habercisiydi. Elbise gayet şıktı fakat ben bu şıklığı bozardım. Saçlarımı kurutup eski düz haliyle saldığımda en azından belimi kapatacak bir şeyler bulduğumu düşündüm. Kasım ayında bu elbise beni zatürre etmezse şanslı sayılırdım ama ben şanslı bir insan değildim. Yüzüme soft bir makyaj yapıp abartıya kaçmadım. Eslem'in ailesini ilk kez bugün tanıyacaktım ve içimde garip bir his vardı. Neydi bu? Korku mu? Geçen onca yılda kaç kere tanıştırmak istese de kesin bir dille reddetmiştim. Hayatıma birilerini almak bana göre değildi. Yatağın üzerindeki elbiseyi alıp üzerime tuttuğumda dizimin oldukça yukarısında olduğunu görmek beni şaşırtmamıştı. Askısını kenara atıp elbiseyi zor bela üzerime geçirdim. Büyük göğüslerim şahane bir şekilde öne çıkarken bacaklarımın uzunluğu onları kapatır gibiydi, ah kimi kandırıyorum resmen çıplaktım! V yaka gelen elbise gerdanımı ortaya sermiş kopmak için can atan askılar beni dikleştirmişti. Pekala omuzlarım bir kıza göre genişti ama bu elbise sanki onları kapatmak için var gibiydi. Dolaptan kısa topuklu bir siyah ayakkabı alıp onları da ayağıma geçirdiğimde tamamdım. Aynanın önündeki çantamı alıp odamdan çıktığımda sessiz koridorda ayakkabılarımın sesi yankılanıyordu.
(Medya da elbise mevcuttur!)
Salona döndüğümde beni bekleyen bir sarışın afetle karşılandım. Tek askılı straplez kırmızı bir elbise belinde açık kahve bir kemer, dizinin üzerinden ayrılan yırtmaçlı uzun bir elbiseydi. Ayağındaki platform topuklu kemeriyle aynı renkteydi. Parıltılı makyajını süsleyen sarı saçları asil bir topuz şeklindeydi, o kesinlikle bir görümce olmuştu.
"İnanamıyorum Nalan çok seksisin!" hayran bakışlarımı onun gözlerine çektiğimde hayret içindeydim.
"Sen kendinin farkında mısın acaba?" gülerek yanıma geldiğinde koltuğun üzerindeki beyaz küçük çantasını eline aldı.
"Kimse bizi lezbiyen sanmadan gitsek iyi olur." adımlarımı ona uydurarak takip ettiğimde onun arabasına binmiştik. Her ne kadar kendi arabamla geleceğimi söylesem de kaçacağımdan korktuğu için kendi arabasına bindirmişti. Kırmızı mini Cooper'ın içinde ilerlerken kasım ayının soğuğu açık bıraktığım camdan yüzümü okşuyordum. Allah'tan yanıma siyah bir kot ceket almayı akıl edebilmiştim yoksa bu iş zatürreyi de sollayacak gibi duruyordu. Bahçeli iki katlı bir evin otoparkına girerken hem evin büyüklüğüne hem de burada dönen paranın çokluğuna nutkum tutuldu. Eslem arabayı park ettiğinde kendime gelip arabadan indim. Kulağıma ulaşan yüksek sesli müzik ve insanların şen kahkahalarının sesi bir şeylerin başladığının başlangıcıydı. Eslem elbisenin eteklerini tutup koşmaya başlarken söyleniyordu da.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NALAN.
ActionÇiçek yerine silah tutan, parfüm yerine barut kokanların hikayesi bu. Aşkın değil bir savaşın başlangıcına hazır mısın? && "Adının anlamını biliyor musun Nalan?" güldüm. "Annem ileri görüşlü bir kadınmış." "Sen feryat edensin, senin sesin ancak...