11. Bölüm (Kim Bu Adam)

10.7K 364 32
                                    

     Resimdeki Ecrin:)) ♡

    Kontess20 canım okuyucum bu bölümü sana ithaf ediyorum :)) iyi okumalar...

   ~Kerim'in ağzından~
   Sessizlik ve karanlık...

   Tek isteğim bu. Bana huzur veren bu iki unsur...

   Her gün sığındığım iki liman...

   Yine her zaman ki gibi günlerdir odamdan çıkmadım. Benim mahzenim olan bu odada kendimi hapsettim. Ve yine, her zaman olduğu gibi yatağımda uzanıp gözlerimi kapattım. Işte benim hayatım bu...

   Kapalı gözlerimi Ecrin ile benim olan dünyamıza açtım.

   Ah,Ecrin... Sesim, nefesim ve aydınlığım...

   O,orada, o karanlık ve sessiz mezarda yatıyorken ben nasıl aydınlıkta olabilirim? Karamel rengi saçları,okyanus mavisi gözleri ve konuştuğunda hayat bulduğum sesiyle hayatıma girmiş ve beni benden alıp kendine katmıştı. Ruhum, kalbim ve tüm benliğim olmuşken o,sonsuza kadar gitti...

   Ben O hayattayken bile ben değilken, O gittikten sonra nasıl ben olurum?  Ilk arkadaşım, can yoldaşım,  sırdaşım ve en önemlisi tek sevdiğim...

   Ecrin ile geçirdiğim o günleri tekrar tekrar yaşıyorum bizim dünyamızda. Hala kapalı olan gözlerimin önüne birden bire masmavi başka bir çift göz belirdi!

   O kız...

   Babamın getirdiği kıza ait bu gözler. Ama bu nasıl olabilir?  Burası sadece Ecrin ile benim dünyam. Kapılarını arkadan kilitlediğimiz bu dünyaya bu kız nasıl girebilir? 

   Aniden gözlerimi açtım. Zorlanarak da olsa yatağımın üzerinde doğrulup plazmanın kumandasını aldım elime.

   Ekranda, Ecrin ile yaptığımız pikniğin videosu vardı. Ecrin yine o bülbülleri kıskandıracak güzellikteki sesiyle şarkı söylüyordu. Hala ekranda oynayan videoyu durdurdum.

   "Nasıl?" dedim kendi kendime.

   "Bu nasıl olabilir? Daha önce kimseyi içeriye almadığımız dünyamıza hiç tanımadığım bir kız nasıl girebildi?"dedim sevdiğim kıza bakarak.

   Acaba...

   Aklıma gelen ihtimali hemen darma duman ettim. Böyle bir şey olamaz. Peki o zaman neden bir kaç gündür gözlerimi kapadığımda aynı mavilerle karşılaşıyorum?

   Kapının tıklatılmasıyla tüm düşüncelerim dağıldı.

   "Gel" diye seslendim. Kapı açılınca gelenin babam olduğunu gördüm.

   "Nasılsın koçum?" dedi karşımdaki tekli koltuğa otururken.

   "Iyiyim" dedim dümdüz bir sesle. Babam gülerek,

   "Yine hspsetmişsin kendini" dedi. Omuz silktim. Ne yani,hala alışamadı mı? Aniden belimde hissettiğim eliyle neye uğradığımı şaşırdım.

   "Hadi bakalım bay somurtkan, bu kadar kendine eziyet ettiğin yeter" dedi beni tekerlekli sandalyeme otururken. Itiraz etmedim. Biraz temiz hava iyi gelebilirdi.

   Asansöre binip aşağıya indik. Gördüğüm manzarayla şok oldum. Tuana'nın yanındaki adam da kim?  Ve en önemlisi içimdeki bu duyguda ne böyle?

   Öfke mi?  Ama neden ve neye?

   Babamla birlikte bahçeye çıktık. Hava gerçekten çok güzel ve bu bana cidden çok iyi geldi.

BEDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin