38. Bölüm (Bu Bir Veda)

5K 229 67
                                    

Mira-Z canım okuyucum bu bölümü sana ithaf ediyorum. :)
Medyada, Toygar Işıklı- Bu Bir Veda parçası var. :)

Ilk defa medyaya bir video koydum çünkü mutlaka bu parça ile dinlemenizi istediğim için yaptım. :) Parçayı (Medya) yazan yerden itibaren dinlemenizi öneririm. Tüm bölümü bu parça ile dinlermenizi ısrarla tavsiye ederim! :D Keyifli okumalar..


"Esma Sultan..." dedim kendimi ağlamamak için zor tutarken. Mutfağın kapısında durmayı kesip içeri girdim ve bir sandalye çekip oturdum.

"Buyur kuzucum? Bir sorun mu var?" dedi yanımdaki sandalyeye oturmadan hemen önce.

Nasıl anlatacaktım şimdi? Ona,her şeyi ve herkesi geride bırakıp gideceğim nasıl söyleyecektim? Boğazımda sanki bir yumru oluştu. Konuşmak için zorlukla yutkundum.

"Ben..." dedim ve durdum. Boğulmaktan kurtulmak istercesine derin bir nefes aldım.

"Evet sen? Neler oluyor kuzum?" diye sordu.

"Gidiyorum..." dedim güçlükle. (Medya)

"Ne-ner-nereye? Nereye gidiyorsun kızım?!" dedi.

Ah,be Sultanım! Keşke anlatmak sormak kadar kolay olsa!

"Kıbrıs'a gidiyorum Sultanım" dediğim anda Esma Sultan kalakaldı. Dediklerime inanamaz bir şekilde bakıyordu yüzüme.

"Sen ne diyorsun kuzucum?! Ne Kıbrıs'ı, ne gitmesi?!" dedi buram buram sitem kokan bir sesle.

Esma Sultan'a her şeyi en başından itibaren anlattım. Ben anlattıkça gözlerindeki hüzün dalgaları gittikçe şiddetlendi. En sonunda konuşmamı bitirdiğimde yüzüne bakamadım.

Korktum...

Bana sevgi ve şefkatle bakan o gözlerde, kırgınlık ve kızgınlık görmekten korktum.

Çenemden tutup başımı kaldıran ellerin sahibine baktım. Zorla da olsa, yaşlı gözlerle tebessüm ediyordu. Ama nasıl?

"Geri geleceksin, biliyorum" dedi ellerimi tutarak.

"Evet, geleceğim. Söz veriyorum!" dedim ve sıkı sıkıya sarıldım. Artık iradem dışına çıkan gözyaşlarım benden bağımsız yüzümü yıkıyordu.

"Şşştt! Ağlama bakayım! Hiç yakışıyor mu ağlamak benim kuzucuğuma?!" dedi elleriyle yüzümü okşayıp, gözyaşlarımı silerken. Ellerini, ellerimin arasına aldım ve her iki avucunun içini öptüm.

"Sen bana her zaman bir anne şefkatiyle yaklaştın. Beni koruyup kolladın. Bana hayatım boyunca tatmadığım sevgiyi ve şefkati gösterdin. Bana anne oldun! Seni çok sevdim ve seviyorum Esma Sultan. Bunu hiç bir zaman unutma olur mu?" dedim tam gözlerinin içine bakarak. Esma Sultan dolu dolu olan gözleriyle tebessüm edip başını olur anlamında salladı. Bunun üzerine bende ayağa kalktım.

"Müsaade edersen Cemal ile Cem'in yanına gitmek istiyorum vedalaşmak için" dedim.

"Bekle, beraber gidelim" dedi ve hemen hazırlanıp geri geldi. Birlikte evden çıkıp, arabaya bindik ve yola çıktık.

Arada mezarlığın önünde durunca ilk inen ben oldum. Esma Sultan'da hemen arkamdan inince mezarlığa doğru giriş yaptık. Bir kaç adımdan sonra Cem'in mezarının başında durdum ve oturdum.

"İşte yine aynı şey oldu be Cem... Ben, yine gidiyorum...

Ama inan iyi ve güzel bir şey için gidiyorum bu sefer. Kendi isteğimle gidiyorum... Ben, Kıbrıs'a gidiyorum Cem...

BEDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin