Böyle oturamam. Ayağa kalktım ve hızla odama gidip üzerimi değiştirirken Sa Na'yı aradım.
-Unnie
-Bana ajummayı bulabilir misin ?
-Ajumma ?
-Jiyong'un evinde hep bir kadın vardı. Temizlik, yemek yapan geçen yıl işten ayrılmış
-Evet bulurum. Evini biliyorum
-Bana adresi atar mısın ?
-Atarım da sorun ne unnie ?
-Sa Na sana yemin ederim tuhaf şeyler dönüyor. Aklım almıyor
-Seninle orada buluşacağım
-Tamam adresi at dedim üzerimi değiştirmiştim. Kapatıcı ile boynumu kapattım ve kapatıcıyı çantama attım. Bunları yaparken ellerim titriyordu. Telefonumu aldığım gibi arabaya koştum. Adresi attığında arabayı çalıştırdım. Yarım saat sonra Sa Na'yı adresteki evin önünde gördüğümde arabayı park ettim. Yaslandığı arabasından ayrıldı ve yanıma geldi. Sıkıca sarıldım ona.
-Ne oluyor ?
-Jiyong dün boğazımı sıktı. Neredeyse ölüyordum. Nefesim gitti. Gözümün önünde sarı ışıklar bile gördüm
-Ben sizi birlikte olduğunu sanıyorum. Çıktığınızı yani
-Öyle.. öyle zaten. Çıkıyoruz
-O zaman niye sana zarar veriyor ? Gerçekten dayağı hak ediyor. Sen iyi misin ?
-Sorun bu Sa Na. Hatırlamıyor. Bugün boynumu gördü ve ne olduğunu sordu. Tüm onları bir rüya sanıyor. Israr ediyor rüya olduğuna. Nasıl yeni fark ederim ? Bana diyordu ki beni terk ettin. Ben sana zarar vermem, sen beni bırakıp gittin falan. Sanki her şey benim suçummuş gibi davranıyordu. Anladın mı ? Ufak bir kavga ettik,sonra evden çıktı gitti. Seunghyun'u aradım. Onu bulacak. Bu yüzden kadına geldim. Jiyong bir keresinde onun çok küçüklüğünden beri orada çalıştığını söylemişti. Be-belki biliyordur
-Tanrım. Sen ciddisin. Başta dalga geçiyorsun sandım
-Şu kadınla konuşalım önce olur mu ? Sonra konuşuruz dedim beraber evin zilini çaldık. Genç biri açtığında ikimize de şaşkınca baktı. En fazla Sa Na kadardı.
-Ah şey siz ? Tanrım sizsiniz. Shin Min Ah. Bu sensin. Filmlerini görmüştüm. Ben dedi elini pantolonuna sildi ve bana uzattı.
-Ben Cha Young dediğinde elini tuttum ve evin içine bakmaya başladım.
-Aslında biz Min Young teyzeye baktık. Burada mı ? dedi Sa Na
-Annem mi ? İçeride. Onu neden aradınız ? Dediğinde itip içeri girdim. Onunla dedikodu yapacak vaktim yoktu. Onu görmem lazımdı..
-Hangi oda ? dediğimde genç kız yani Cha Young şaşkınca odayı gösterdi. Hızla girdim.
-Ajumma dediğimde bana baktı. Hızla gidip ona sarıldım. Tanrım sanki çökmüş gibiydi. Sadece 2 yılda nasıl bu kadar yaşlanırdı insan ?
-Dönmüşsün. Dayanamadın dimi ?
-Ajumma s-sen neden çıktın işten ?
-İş ? Annem sizinle mi çalışıyordu ?
-Hayır GD ile çalışıyordu dedi Sa Na önemsiz bir şey gibi.
-Ne ? Anne ciddi misin ?
-Nasıl yani annenin nerede çalıştığını bilmiyor muydun ? dedim kaşlarımı çatıp. İyi de bu çok saçmaydı.
-Hayır. Bana bir restoranda çalıştığını söylemişti. Bir dakika anne tüm bunlar da ne ?
-Tam olarak onu soracaktım dedi Sa Na ve bir koltuğa oturdu. Ben ise ajummanın dizinin dibine çökmüş ellerini tutuyordum.
-Evet 35 yıl o evde çalıştım ve artık emekli oldum dediğinde en çok kızı şaşırmıştı sanırım.
-Nasıl ya ? Neden bize söylemedin bunu ?
-O eve girdiğimde 15 yaşımdaydım. Babanla da orada tanıştık zaten ama söyleyemezdim. O evdeki şeyleri dışarıda konuşamazdım dediğinde kaşlarım çatıldı.
-Kızım bize çay yapar mısın ? Bu iki bayan buraya geldiyse bilmek istedikleri şeyler vardır.
-Biz.. yalnız konuşsak daha iyi dediğimde kafasını iki yana salladı.
-Emin ol pişman olmayacaksın. Yüzündeki korkudan bir şeyler bildiğini anlıyorum. O bunun için okudu dedi kızını gösterip. Cha Young'a baktım. Oda en az benim kadar şaşkındı
-Sen ne okudun ki ? Dedim korkarak.
-Be-ben psikoterapistim dedi şok içinde. Tanrım
-Güzel saygısızlık etmek istemem ama burada ne bok dönüyor böyle dedi Sa Na ayağa kalkıp ellerini iki yana açtığında ben de aynı şeyi düşünüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİM BU KIZ ?
TienerfictieOnu ilk gördüğümde etrafında benden uzak dur levhası eksikti bir tek. Bakışlarından duruşuna hatta giyimine kadar her şey bela olduğunu gösteriyordu. Göz göze geldiğimizde utanarak kafamı arkadaşlarıma çevirdim ama biliyordum bu son göz göze gelişim...