İyi okumalar dilerim.
(Zeynep'in anlatımıyla)
Hava çok sıcaktı, ve Ben de dondurma almak için markete girmiştim. Geceyide marketin yanında bırakmıştım.
Şu an ise kendime lanetler ettiğim bir sahneye tanıklık ediyordum.
benim karamelim kanlar içinde yerde uzanırken Başka ne yapmam beklenebilirdi ki?
Biz gece ile çoğu abla kardeşin aksine çok iyi anlaşır, tüm sırlarımızı birbirimizle paylaşırdık. Birbirimizden gizlediğimiz Hiçbir şeyimiz yoktu Bizim.
Gecenin doğduğu gün Doktorlar onun görme engelli olduğunu söylediklerinde çok üzülmüştüm. Bir kız kardeşim olmuştu ve ben onunla oyun oynayamayacak mıydım yani? Fakat daha sonra gecenin görmeyişinin bizim oyun oynamamıza, veya abla kardeş bir şeyler yapmamıza hiç engel olmadığını fark ettim. Hatta Gece'ye yolda gördüğüm şeyleri anlatmak, bir fotoğraf gösterdiğinde O fotoğrafta ne tür nesnelerin olduğunu söylemek, sonra da onun tebessüm ederek "Teşekkürler abla" demesi Benim de dudaklarımda küçük bir tebessümün oluşma sebeplerinden Biri haline gelmişti.
ben bunları düşünürken çoktan gecenin yanına gelmiş ve onu kollarımın arasına almıştım. Gözyaşlarım gecenin karamel saçları arasında kaybolup giderken, onların yokluğunu aratmadan Bulut'tan düşen yağmur tanesi misali yenileri süzülmeye devam ediyordu.
En sonunda biraz sakinleşebildiğimde geceyi yavaşça yere bırakarak cebimden Zor da olsa telefonumu çıkardım ve rehberden abim Tolga'nın ismini bulup arama tuşuna bastım.
abimin telefonu açmasını Beklerken geçen o birkaç saniye bana birkaç Asır gibi gelmişti.
En sonunda Abim telefonu açabildiğinde onun konuşmasına izin vermeden "Abi çabuk Market'in önüne gel" dedim. Daha sonra telefon elimden düşüp kapandı.
Yaklaşık 5 dakika sonra abim yanında tüm aile Üyeleriyle gelmişti. İyi de ben sadece abimi çağırmıştım. Diğerlerinin gelmesine ne gerek vardı ki?
Geceyi gören Annem ve Gözde Çığlık atmış Ve ağlamaya başlamışlardı .
erkek kardeşim Devrim ifadesiz bakışlarını sürdürürken, ağabeyimise "Lan" diye karşılık vermişti. Babam ise hemen geceyi Kucağına almış ve burnuna onun saçlarına gömmüştü.
Abim hemen evin önünden arabayı getirmeye gitmişti. O sırada yanımızdan bir araba geçti, Fakat bu araba oldukça tanıdıktı. Dikkatli baktığımızda Bu arabanın gecenin arkadaşları Burçin ve Gülçin'in abileri olan Levent'e ait olduğunu gördük. Onlar da bizi gördüklerinde hemen arabayı durdurup kapıyı açtılar ve bize Selam verdiler. Fakat Gece'yi gördüklerinde hepsinin yüzü donmuştu.
İlk tepki veren İpek oldu.
"Gece'ye Ne oldu?"
Ben "Vuruldu" dedim ağlayarak.
Levent abi "O zaman hemen arabaya binin sizi hastaneye götürelim" dedi.
Abimin arabayı getirmeye gittiğini söylediğimde İpek konuştu.
"Madem Tolga abi arabayı getirmeye gitti, Biz de sizi takip edelim o zaman. Gece Bizim de kardeşimiz Bu yüzden biz de gelmek istiyoruz."
Ben başıma onaylar biçimde salladığım sırada abim arabayı getirmişti. Önce babam arka koltuğa kucağında Gece ile bindi, Sonra onun yanına sırasıyla ben ve annem bindik. Gözde de Abimin yanına ön koltuğa oturmuştu.
Hastaneye geldiğimizde geceyi hemen yanımızdan almışlardı.
Bir süre sonra bir hemşire Gece'nin ameliyat olacağını söyledi, Daha sonra da sedyede üstü örtülü bir şekilde karamelimi çıkardılar odadan.
Hemen onun yanına gittim ve "Karamelim biliyorsun değil mi Sen çok güçlüsün. Bizim için yaşamalısın. Unutma seni çok seviyoruz ve her daim arkandayız" dedim.
Küçük bir ağlama seansından sonra nihayet herkes sakinleşebilmişti.
Şimdi ise ben ve annem Elimizi semaya açmış Rabbimize dua ediyor, abim hem dua ediyor hem de yengeme sarılıyor, kardeşim Devrim'de sadece duvara boş boş bakıyordu. Kızlar ise bizim gibi hem dua ediyorlar Hem de kendilerini ağlamamak için zor tutuyorlardı.
Birkaç saat sonra ameliyat haneden bir doktor çıktı ve sadece tek bir cümle söyledi.
"Üzgünüm, hastamızı kaybettik.
****
Doğum günün kutlu olsun, Gece.
Ve siz! Hadi bakem Instagram'da buluşuyoruz. İsteyenlerle Twitter'da da buluşabiliriz.
Instagram: aurora_medinemevlutoglu
Twitter: AuroraMedineWattpad
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"AURORA" (TAMAMLANDI)
General FictionGece Kılıçer! Gözlerini açtığında daha annesinin güzel yüzünü göremeden karanlığa mahkum olmuş bir kızdı o. Annesi bu yüzden adını Gece koymamış mıydı zaten? Dünyası karanlık olmasına rağmen Sürekli mutlu olmayı başaran bir kızdı gece. Diğer bir ism...