15. BÖLÜM: MÜZİK LİSTESİ

49 8 4
                                    

İyi okumalar.












Otobüse bindiğimizde kenarda bulunan tekli koltuklardan birine geçip oturdum ve çantamdan telefonum ile Kulaklığımı çıkardım, Kulaklığımı önce Telefonuma sonra da kulağıma takarak müzik dinlemeye başladım.

Ben müzik dinlerken "Aşkı Harcamanın 80 Yolu" isimli şarkıyı duydum, ilk başta Benim telefonumdan geldiğini düşünsem de sonradan şarkının otobüsün müzik çalarından geldiğini fark ettim. Hemen müziği durdurup Kulaklığımı çıkardım ve telefonum ile birlikte tekrar çantamın içine tıktım. Sonra da şarkıya tüm otobüs ile birlikte eşlik etmeye başladım.

"Ah, bu şehrin her köşesinde bir ayrılık var. Ağaçlara asılmış, dilekler gibi aşklar. Ne gel, ne git. Ne gerçek, ne mit. Ne var, ne yok? Onda varsa bende yok. Bi yakınlaş, bi uzaklaş. Kovala, sonra da kaç. Gitgide, aptallaş. Ne saçma bir savaş. Aşkı harcamanın 80 yolu. 1, ölümüne sevenler. Durmadan denerler, inatla kaybederler. 2, yapış yapış sevenler. Mesafeler girince, nedense vazgeçerler. 3, platonik sevenler. Hüzünlü şarkılar sever, hayatta kaybederler. 4, sevmeden sevenler. Seviyomuş gibiler, daha çok Küçükler. Aşkı harcamanın 80 yolu.

O şarkı bittikten sonra otobüsten inene kadar bir sürü sayamadığım kadar çok şarkı dinlemiştik.

**

Kamp alanına geldiğimizde birbirimize çarpa çarpa otobüsten indik.

Hepimiz nefret üstü nefret ettiğimiz halde zorunlu olduğu için sıraya girdiğimiz zaman Elif hoca "Arkadaşlar küçük bir bilgilendirme yapayım, İstanbul'dan bir lise de buraya kamp yapmaya geldi" dedi.

Daha sonra da yanıma gelerek "Büşra, sen Gece'nin yanına gelebilir misin? Ona yardımcı olabilir misin" dedi.

Büşra da hemen yanıma gelerek ağzını yaya yaya "Olur hocam ben Yardımcı olurum" dedi ve beraber yürümeye başladık.

Sonra Elif hoca hepimize hangi Bungalow evinde kalacağımız yazılı olan kağıtları verdi.

Bana kağıdımı vermedi ama "Gece'ciğim, Sen 8 numaralı odada tek başına kalmak zorundasın. Herkes ikili ikili kalıyor, Seni ikili kalan arkadaşların odalarından birine yerleştirmek istedik Ama maalesef yapamadık üzgünüz" dedi.

Benim için sıkıntı yoktu Hatta Canıma minnetti. Sonuçta oda arkadaşımı Sevmeyedebilirdim ve sevmediğim insanlarla uğraşmamak her zaman en büyük hobilerimden biri olmuştur. Onlarla hiç uğraşmadığım Hatta konuşmadığım için canlarını sıkacağım insanlarla beraber kalmaktansa tek kalmayı yeğlerim.

Biz Büşra ile birlikte Bungalov evlerine doğru yürürken Büşra birine çarptı, Tam ben düşecekken son anda dengemi korumayı başardım.

Yaklaşık yarım dakika geçmişti fakat Büşra Hala daha özür dilememişti, onu uyarmak amacıyla Dişlerimin arasından "Büşracığım özür dilemeyecek misin çarptığın kişiden" dedim ama beni dinleyen var mıydı orasını bilmiyordum.

Daha sonra Büşra'nın dediğini duydum. "Neden özür dileyecekmişim ki" diyordu.

Daha sonra bir kız "Yanlız bana çarpan kişi sensin" dedi.

Büşra'nın özür dilememesi ve Neden özür dilemediğini sorduğumuz da ise niye özür dileyecek mişim ki deyip geçiştirmesi ile Ben utanmıştım. Neden utandığımı bilmiyordum ama utanmıştım işte. Şimdi yanaklarım ısınmıştı al al olduklarına emindim.




Odama geldiğimizde Büşra bana yatakların, banyonun ve dolapların yerini gösterdikten sonra gitmişti.

Nihayet yalnız başıma kalabildim diye düşünerek yatağıma oturdum daha sonra elimdeki valizimi yatağımın üzerine bıraktım ve ayağa kalkarak valizi açtım, Sonra da eşyalarımı dolabıma yerleştirmeye başladım.

"AURORA" (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin