Demir Boran ( Tamamlandı)

16. Bölüm.

Menzir konağının çalışma odasında, iki genç çalışma masasının önündeki koltuklara oturmuş, masanın diğer tarafındaki adamın konuşmasını sükûnet içinde bekliyordu.

Berzan ağa odaya girdikten sonra, basit bir el hareketi ile oturmaları için işaret etmiş ve sonra o da masasının başına geçip oturmuştu. Henüz yeni öğrendiği olaylar karşısında, yeğenine ne demesi ya da nasıl davranması gerektiğini bilemiyordu. Demir onun ilk göz ağrısıydı. Kendi evlat özlemini Bertan doğana kadar onda gidermişti ve bu yüzden de ona karşı her zaman yumuşak ve sevecen olmuştu ama bir gece önce yaşadıklarının üzerine bu sabah yaşananlar, artık dizginleri alma vaktinin geldiğini gösteriyordu. Hem eşinden öğrendiği hem de annesinin tavırlarından anladığı kadarı ile artık Demir'in kulağını çekme vakti gelmiş, hatta geçmişti. Demir'in Mirayı sahiplenmesi ve kıskanması alışıldık bir durum olsa da bundan sonra yeğeninin ona karışamayacağını anlaması gerekiyordu. O evlilik için ilk adımı attığına göre, bundan sonra Miraya karışma hakkına sahip değildi. Bu zamana kadar ikisinin birbirine olan düşkünlüğü yüzünden, Demir'in baskılarına kimse ses çıkarmamıştı ama artık iş farklı bir boyuta gitmişti. Berzan ağa da diğerleri gibi Demir ve Miranın eninde sonunda evleneceğini düşünmüştü ama aptal yeğeni güzel kızlarının değerini anlamamıştı. O halde bundan sonra herkes kendi yoluna gidecekti. Berzan ağa sıkıntılı bir şekilde parmakları ile masaya vurarak ritim tutarken, karşısında oturmakta olan genç adama uzun uzun baktı. Daha sonra ellerini masadan yavaşça çekti ve rahat bir şekilde koltuğuna yaslandı.

"Anlat bakalım Demir Bey, nedir senin bu kızla alıp veremediğin?"

Demir kendini korumak için hemen savunmaya geçti.

"Onunla ne alıp veremediğim olabilir ki amca? Ben her zamanki gibi sadece Mirayı korumak istemiştim. Şey, birde senin Asaf'ın babasıyla görüştüğünü öğrenince, yani bana kimse bir şey söylemeyince biraz sinirlenmiş de olabilirim. Hem onun tanımadığımız bilmediğimiz bir adamla ne işi olabilir ki?"

Bertan araya girdi ve sırıtarak kuzenini yanıtladı.

"Biz Asaf'ı çok iyi tanıyoruz kuzen. Ben arkadaşım konusunda kefilim. O gerçekten de mert, sağlam karakterli bir adamdır. Hem onu tanımıyorum demen de sence biraz komik olmadı mı? Sende Asaf'ın nasıl bir adam olduğunu en az benim kadar biliyorsun."

Demir Boran çatılmış kaşlarının altından sert bakışlı zümrütlerini kuzenine dikti. Kuzeninin tavırlarına bir türlü anlam veremiyordu. Geldiğinden beri Bertan'ın neden sürekli damarına bastığını anlayamıyordu. Genç adam üzerindeki baskıdan ve sinirden, çenesinin seğirmesine engel olamıyor ve şu an ona sırıtarak bakan adamı elinden gelse öldürebileceğini düşünüyordu.

Bertan içinse durum çok daha farklı boyuttaydı. O babasının yanında kuzeninin sınırlarını zorlamak ve bundan keyif almakla meşguldü. Demir Boran yıllardır Miraya ve onun yüzünden hepsine kök söktürmüştü ama şimdi devran dönmüştü. Kuzeni cam bir fanusun içinde sakladığı kıymetlisine olan hislerini göz ardı etmişti. Eğer onun gözlerini açmasına yardım edecekse, Bertan da seve seve onun sınırlarını zorlayacaktı.

Berzan ağa iki evladının konuşmalarının gittiği yönü beğenmemişti. Bu yüzden de olaya el atması gerektiğini düşündü ve boğazını temizleyerek ilgiyi kendi üzerine çekti. Konuşmaya başladığında sesinden Demir'e duyduğu sevgi ve anlayış kendini belli ediyordu.

"Bak evladım. Sen bu zamana kadar Mirayı korumuş ve kollamış olabilirsin ama sen fark etmesen de bundan sonra onun kimse tarafından korunmaya ihtiyacı yok. O kendi ayakları üzerinde durabilen yetişkin bir kadın. Burada yaptıklarını bir bilsen şaşar kalırsın. Bir kadının emri altında çalışmam diyen birçok erkeği dize getirdi ve sözünü onlara dinletmeyi başardı. Kısa süre içinde yanımızda çalışanların hem sevgisini hem de saygısını kazandı. O çok akıllı ve ne yapması gerektiğini bilen bir kız. Sen hala onu küçük bir kız olarak görsen de artık o büyüdü ve çok güzel bir genç kız oldu. Bırak da bundan sonraki hayatına o yön versin. Hem Asaf iyi bir delikanlı. Mira onunla anlaşabilirse, ben Asaf'ın arkasında ona destek olurum. Yeter ki kızımı mutlu etsin."