46. Bölüm.

11.6K 610 46
                                    

Yorumlarınızı merak içinde bekliyorum canlarım. Lütfen yıldıza basmayı unutmayım. Keyifli okumalar.


Camları siyah film ile kaplı lüks araç mahşer yerini andıran büyük kalabalığın arasında yavaşça ilerliyordu. Aracı görenler saygı ve hüzün dolu bakışlarla geçmesi için ona yol verirken, tek istekleri aracın içindeki kişinin yanında bulunmak, ona olan hürmet ve bağlılıklarını göstermekti. Yaşanan vahim olayın üzerinden dört gün geçmiş olmasına rağmen, kalabalık azalacağı yerde gün geçtikçe artıyor ve insanlar akın akın gelmeye devam ediyordu. Ağalarına geçmiş olsun dileklerini sunmak için günlerdir bekleyen birçok insanın duaları da arşa yükseliyordu. Deşan, Menzir ve Şiran aşiretlerini kan bağı ile birleştiren Demir Boran Menzir den haber alabilmek için bir an olsun hastanenin çevresinden ayrılmıyorlardı.

Aslında bu kalabalık beklenen bir durum olduğu için, Bertan ağa önceden tüm güvenlik önlemlerini almış, adamlarını hastane ve çevresine konuşlandırmıştı. Hastanenin çevresi mahşer yerini andırsa da belli kişiler haricinde içeri kimse alınmıyor ve güvenlik önlemleri sıkı tutuluyordu.

Demir Boran Menzir'in vurulma haberi tüm ülkede büyük yankı yaratmış ve medyanın ilgi odağı haline gelmişti. Bu yüzden hastane sevenlerinin yanı sıra, gazeteci akınına da uğramıştı. Orada bulunanların hepsi tek bir amaç için bir aradaydı. Demir Boran Menzir hakkında küçükte olsa bir haber alabilmek.

Lüks araç hastanenin kapısının önünde durduğunda, tüm gözler araçtan inecek kişiye çevrilirken, tek beklentileri alacakları küçükte olsa müjdeli bir haberdi. Arabanın şoför kapısı açıldı ve içinden inen adam hızlı adımlarla arka kapıya yönelip, açtı. Tüm gözler aracın kapısına odaklanmış, dışarı çıkacak kişiyi merakla bekliyordu. Şoför kapıya doğru eğildi ve yardım etmek için elini aracın içindeki kişiye uzattı. Birkaç saniye sonra meraklı gözlerin görüş alanına giren kişi, yaşına rağmen hala vakur ve dik duruşu ile herkesin saygısını ve sevgisini kazanmış olan Sultan Hanım ağa idi. Yaşlı kadın arkasından inen esmer güzeli torununun koluna girdikten sonra, hürmetle elini öpmek ve onlardan küçük bir haber kırıntısı almak için yanına gelen birkaç kişi ile selamlaştı. Kendi aşiretinin ileri gelenlerinden olan gurubun içindeki genç adamlardan bir kadının elini öptükten sonra, başını yerden kaldırmadan,

"Hanım ağam, Demir ağamızdan bir haber var mıdır?" diye sorduğunda, Sultan Hanım, karşısındaki adamın kederli yüzünü süzdü ve başını iki yana salladı.

"Bekliyoruz oğul. Sükunetle bekliyoruz." Dedi.

Genç adam kaygılı ama ümit dolu bakışlarını istemsizce hanım ağasının gözlerine çevirdi.

"Dualarımızın karşılığı olarak Allah onu bize bağışlayacak hanım ağam. Buna yürekten inanıyoruz."

Sultan hanım adamın omzuna teşekkür etmek ister gibi dokunduktan sonra, hüzünlü bakışlarını onlardan haber bekleyen kalabalığa çevirdi ve acı dolu bir tebessüm ile elini kaldırıp sevenlerini selamlayarak hastaneye doğru yöneldi.

Yaşlı kadın her ne kadar dik durmaya ve vakur görünmeye çalışsa da içindeki evlat acısı yüreğini dağlıyor ve onu güçsüz kılıyordu. Bir taraftan torunlarının acısını yaşarken, bir taraftan da evlatlarına destek olma çabası yaşlı vücuduna ağır geliyordu. Koluna girdiği torununun yönlendirmesi ile yavaş ve küçük adımlarla evlatlarının bulunduğu tarafa doğru yürürken, haberi ilk duyduğu anki hali aklına geldi.

Gecenin bir vakti kapısının çalınması ile uyanan kadın, dualar ederek kapısını açmıştı. Gecenin kör saati gelen haberin hayırlara vesile olmasını ummuş ama kapının önünde gördüğü oğlunun bakışlarından, ne kadar boş bir dilekte bulunduğunu anlamıştı. Berzan ağa annesinin elinden tutup, yavaşça yatağına oturttuktan sonra, baş ucunda bulunan ilacı ile bir bardak suyu ona uzattığında, yaşlı kadın alacağı darbenin çok ağır olacağını o an anlamış ve ilacını sessizce içtikten sonra, oğlunun gözünün içine dik, dik bakmıştı.

Demir Boran ( Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin