18. Bölüm.

17.1K 834 66
                                    


 Merhaba canlarım. Eminim, yine bu saatte mi yayınlıyor diye aranızda homurdananlar olacaktır ama emin olun, anca bilgisayar başına geçebildim. Bu yüzden kusura bakmayın. İnşallah beklediğinize değen bir bölüm olmuştur. Lütfen beyi oylarınız dan ve yorumlarınız dan eksik etmeyin. Sizi seviyorum. Keyifli okumalar.


  Şiran konağındaki gençlerin keyfi, Mira'nın anlattıklarından sonra iyice yerine gelmişti. Pelin ve Berfan sevinç içinde el çırparken, Tunç da gülümseyerek onların sevincine ortak oluyordu. Kardeşi gibi gördüğü kızın yıllar sonra yüzünde gördüğü ifade genç adamı en az diğer kızlar kadar mutlu etmişti. Yıllar boyunca Mirayı kardeşinden ayırmamıştı ve hala aynı duyguları paylaşıyordu. Demir her ne kadar onun Miraya ilgisinin olduğunu düşünse de genç adam hiçbir zaman onu kardeşten öte görmemişti ve görmeyecekti. Aslında genç adam uzun süredir kalbini acımasız bir esmer güzelinin avuçları arasına bırakmıştı ve Tunç aynı annesi gibi olan bir kıza âşık olduğuna inanamıyordu. Etrafında dolanan onca kız arasından kalbini nasıl olmuştu da o çok bilmiş gevezeye vermişti. Hala akıl sır erdiremiyordu. Esmer şekeri güzel olmasına güzeldi ama onu en çok etkileyen, asi bakışları ve onun karşısında bir an olsun aşağı indirmediği küçük burnu idi. Kaçan kovalanır diye boşu boşuna denmediğini yaşanmışlıkları ile çok iyi anlamıştı genç adam. Çünkü bu zamana kadar hiçbir kadının peşinden koşmayan ve her zaman kadınların gözdesi olmuş bir adam olarak, ilk defa bir kadının peşinde pervane oluyordu. Fakat karşısındaki kız onu çok zorluyor ve Tunç ne kadar üstüne giderse gitsin, onu görmezden gelmeyi tercih ediyordu. Bu da genç adamı daha çok kamçılıyor ve kıza olan ilgisini arttırıyordu. Tunç her zaman olduğu gibi hayal alemine dalmış, esmer şekerini düşünürken, Mira da yüzüne yayılan gülümsemesi ile etrafa neşe saçıyordu.

Genç kız Asaf dan gelen telefonun ardından, genç adamla olan konuşmalarının şaşkınlığı ve mutluluğunu yaşıyordu. Yıllardan sonra ilk kez Demir den başka bir adam için heyecan duyduğunu fark ediyor ve buna inanamıyordu. Tamam, her ne kadar kalbindeki tahtın tek sahibinin Demir Boran olduğunu ve onun yerine kimsenin oturamayacağını düşünse de hiçbir zaman sahip olamayacağı bir adamı boşu boşuna beklemekte ona göre tam bir hayalperestlikti. Mira Demir'i çocukluğundan beri seviyor olsa da takıntılı biri asla olmamıştı. Hiçbir zaman hayal aleminde yaşamamış ve her zaman realist olmaya çalışmıştı. Sevdiği adamın da ona aynı duyguları beslemesini canı gönülden istese de hiçbir zaman bunu takıntı haline getirmemiş ve onun seçimini beklemişti. Şimdi ise, Demir kendi seçimini yapmış ve yeni bir hayat kurmak için çabalarken, onu izlemenin acısını daha fazla yaşamak istemiyordu. Bundan sonra o defteri kapatmış ve yeni açtığı defterin ilk sayfalarını yazmaya başlamıştı. O da her kadın gibi, bir erkek tarafından beğenilmek ve karşısındaki adamdan tatlı sözler duymak istiyordu. Her kadın gibi sevilmek ve özel olduğunu hissetmeyi de istiyordu.

Mira şu an ki hislerini ilk kez yaşıyordu ve yıllar sonra ilk defa ne kadar büyük bir yanlış yaptığını fark ediyordu. Bu zamana kadar hiçbir erkeğin ona yaklaşmasına izin vermemiş ve Demir'i üzmemek için değil sevgili, erkek arkadaş bile edinmemişti. Yıllar boyu onun gösterdiği ilgi ile yetinmişti ama Demir'in ona karşı olan ilgisinin, sadece bir abinin kardeşine gösterdiği ilgiden fazlası olmadığının da bilincindeydi.

Genç kız düşüncelerinin yine Demir'e kaydığını fark edince, hemen kendini topladı. Şu an ki keyfini Demir'i düşünerek bozmak istemiyor ve anın tadını çıkarmak istiyordu. Dikkatini topladı ve ona meraklı sorular yönelten arkadaşlarına döndü.

Mira arkadaşları ile sohbetin keyfini çıkarırken, Demir cephesinde işler hiçte onun umduğu gibi sonuçlanmamıştı. Genç adam kendini tüm duvarları yıkılmış bir harabe gibi hissediyordu. Yıllardır ona her konuda destek olan ve o ne derse desin arkasında duran adam, ilk defa ona karşı gelmişti. Oysa ki genç adam ne ümitlerle Kıvanç babasını aramıştı. Kıvanç babası ile konuşacak ve anlattıklarından sonra, babası kıyametler koparıp, hemen Mirayı İstanbul'a gelmesi için arayacaktı ama hiçbir şey Demir'in umduğu gibi olmamıştı. Aslında babasının telefonu açtığındaki soğuk tavrından bunu fark etmeliydi ama genç adam kendini Mira'nın buradan gitmesine ve onun başına musallat olan iki şerefsizden kurtarmaya öyle odaklamıştı ki bunu ancak telefonu kapadıktan sonra fark edebilmişti.

Demir Boran ( Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin