❦ University school▪Taennie ❦

04

Sabah uyandığımda duyduğum ilk ses annemin "Jennie kahvaltın hazır annem uyan artık" demesi olmuştu.

Anneme seslenip "Tamam uyandım anne" derken yatağımdan kalkarak banyoya girdim.

İşlerimi bitirdiğimde banyodan çıkarken kapıda annemi beklemediğimden dolayı korkarak sıçradım.

Annem bana bakıp "Sen hala hazırlanmadın mı? Yuta evladım kahvaltı masasında seni bekliyor" dediğinde "Ne? Kahvaltıya mı gelmiş?" dedim.

Annem cevap vererek "Hayır çocukçağız hazırlanmış,seni bekliyordu kapıda.Ben aldım içeri.Herkes senin gibi tembel değil" dediğinde başımı sallayıp "Bir kere o kahvaltı yapmadan çıkmıştır evden" dedim.

Odama girerken arkamdan annemin"Çok söylenmede hazırlan" dediğini duydum.

Dolabımı açıp ne giyiceğimi düşünürken askıda olan gömlek tarzı ve çiçekli elbisemi aldım.Altına da siyah kısa şortumu alırken dolabın kapağını kapayarak üzerimi giyindim.

Aynalı komidinin üzerinde ki top küpemi alıp taktıktan sonra saçlarımı taradım.Hızlı bir şekilde hafif bir makyaj yaptıktan sonra kırılmış olan telefonumu alarak,siyah sırt çantamın içine attım.

Odamdan çıktığım sıra kapıda ki Yuta'nın "Bööh" demesiyle elimi kalbime götürüp gözlerimi kapattım.

Omzuna vurup "Aptal,ödüm koptu" derken Yuta'nın kahkaha atmasına ters bakış attım.

Ardından Yuta ıslık çalarken "Sen görmeyeli baya güzelleşmişsin yalnız" dediğinde saçlarımı savurup,gülerek"Ben hep güzeldim hıh" dedim.

O sırada yanımıza gelen annemin "Yahu burda ne dikiliyorsunuz? Gidin yemeğinizi yiyin.Daha telefonunu vericeksin kızım" dediğinde "Tamam anne sakin ol,yolumuzun üstünde o" dedim.

                                      ▪

Yuta ile kahvaltımızı bitirdikten sonra beraber evden çıktık.Jisoo'nun evine vardığımız da Yuta'nın telefonunu kullanarak Jisoo'yu aradım.

Jisoo ise bizi çok bekletmeden aşağı indikten sonra birlikte devam ettik.

Yolda gördüğüm ilk telefoncuya girerken ikisi beni dışarı da bekliyordu.

Telefonu akşam alabiliceğimi söylediklerinde onları onaylarak dışarı çıktım.

Okula yaklaştığımızda Jisoo'ya dönerek "Kızların dersi var mıydı?" dediğimde Jisoo "Rosé'nin bizimle aynı saatte vardı.Lisa'nın 1 saat sonra mı ne varmış" diyerek cevap verdiğinde başımı salladım.

Okula girdiğimizde yanımda ki Yuta'nın kolunu omzuma atmasıyla kafamı kaldırarak ona baktım.

"Ne oldu? Sınıfına gitmiycek misin?" dediğimde "Gidiceğim ama şu çocuk sana hiç haz etmediğim bir şekilde bakıyor" dediğinde baktığı yere baktım.

Tam tahmin ettiğim gibi Kim Taehyung sinirli bir şekilde bana bakıyordu.
Öfkesinin hala geçmemiş olmasına anlam veremiyordum.Bu çocuk tam bir takıntılı ruh hastasıydı o kadar.

Tekrar Yuta'ya bakıp kolunu indirirken "Sorun yok merak etme" dedim.

Yuta da bana doğru dönerken "Bak Jennie biz çocukluk arkadaşıyız ve ben senin kardeşin sayılırım.Eğer gerçekten bir sorun olursa bana söylemeni istiyorum" dediğinde "Gerçekten önemli değil.Eğer kendimin halledemiyceği bir problemim olsa zaten söylerim" dedim.