Arabadan inmeden önce duraksadım. Engel olamadığım bir şekilde onu öpmek istiyordum. Bunu ona nasıl söyleyeceğimi bilemiyordum. Nasıl bir ipucu verebilirdim beni öpmesi için? Arabanın içinden onu öpmeden çıkmak istemiyordum. O yüzden oturmaya devam ettim öylece. Yoksa ben mi öpmeliydim onu? 'Yok' dedim. Fakat tereddütlerimle, tarifi imkansız arzularım arasında mantıklı bir karar vermeye çalışırken, farkında olmadan sesli düşünmüştüm. Ne demek istediğimi sorduğunda ona, beni öpmesini söyledim. Bir anda dudaklarımdan dökülen bu ani sözcük beni şaşırtmış, utandırmıştı. Utandığım zamanlarda yanaklarım kızarırdı. Kıpkırmızı olurdum. Yanaklarım beni ele verdiğinde, kırmızı yanaklarıma olan nefretim çoğalırdı. O anlardan biriydi bu. Nasıl biri gibi düşünmüştü beni? Ağızımdan bir anda çıkan bu emir kipi ile kimler gibi duruyordum karşısında? Bana güldü. Ve dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı. Küçük bir öpücük kondurabilmek için dudakları dudaklarıma değdi. Sonra dudakları dudaklarıma sımsıkı kenetlendi. İşte o an eriyordum. İçim eriyordu. Denizlerim köpükleniyor, yosun kokusu rahatlatıyordu. Dev dalgalar yıkıyordu içimi. Nefesimle birleşiyordu nefesi ve dudaklarının tadı da, kokusu da dudaklarımla buluşuyordu. O an zaman durmuş, çevrem yok olmuştu. Dünya üzerinde sadece o ve ben vardık. Sevgisini dudaklarıyla içime akıtmıştı, az önce söylediğim ' Öp beni.' için ise endişelenmiyordum artık. Beni öpmüştü. Uzun zaman önce, biriyle öpüşmenin ne demek olduğunu bildiğimi sanardım. Aşk ne demek, sevgi ne demek? Gerçekten sevdiğimi düşünüp, arkasından ağladığım kişiler olmuştu. Şimdi benim için hiç birşey ifade etmiyorlardı, oysa ne kadar da üzülmüştüm.
Ben küçükken ağladığım bir sıra, babam gözyaşlarımın ileride bana lazım olacağını söylemişti. O zamanlar gözyaşlarımın bitmesinden korktuğu için söylediğini düşünürdüm. Gözyaşım bitebilir zannederdim. Ama şimdi daha iyi anlıyorum. Ya da hala tam anlamıyla anlamıyorum?
Beni ilk öptüğünde, bana gözyaşlarımın değerli olduğunu öğretmişti. Ve ben bunu gelip geçici insanlar için harcamamalıydım. Gözyaşlarım değerliydi. Ben değerliydim. O bana değerli olduğumu hatırlattı. Ben onu daha çok sevdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kahve Telvesi
ChickLit...Belki de dedikleri gibi bir yerden beni izleyen biri vardı. Büyüdükçe inançlarımı yitirip unuttuğum biri. Duymuştu belki de onu inkar eden düşüncelerimi ve sonunda halime acıyıp beni affetmişti. Onu benim karşıma çıkartmıştı. Böyle mi ispatlamak...