Herşeyiyle farklıydı. Birlikte en yakın arkadaşımın doğum günü için adaya gittik. Bana eşlik etmesi için onu ikna etmem çok zor olmadı desem, yalan söylerim. İlk başta adadaki hayvan ve tezek kokusundan dolayı gelmeyi reddetti. Ve gelen tek erkekte oydu. Koku problemini çözdükten sonra arkadaşlarımla tanışsın istediğim için , ona pembe bir yalan söyledim. Ona, başka erkeklerinde geleceğini beni orada yalnız bırakmasını istemediğimi söyledim. Büyük Ada'ya gidecek ve hep birlikte rakı, balık yapacaktık. Gelmeyi kabul etti. Tek erkeğin kendisi olduğunu anladığında çoktan vapura binmiştik. Biraz kızsa da konuyu değiştirdim. Denizi izlemeye başladık. Ben gönlünü aldığımı düşündüm.
İlk defa otobüse bindi o gün, benim sayemde. Normalde arabasız hiç bir yere gitmezdi. Böyle farklılıklarımız olması bir açıdan da iyiydi. Kimse kendisine benzeyen bir insanla yapamaz diye düşünüyorum. Çabuk sıkılır. Ben yürümeyi severdim mesela, o hiç sevmezdi. Çok ısrar ettiğim için bir keresinde sahilde yürümüştük. Beni denize atarmış gibi itip tutuyordu yürürken. Ona beni korkuttuğu için kızıp önden önden yürüyor ondan kaçıyordum. O da benim peşimden bir daha yapmayacağını söyleyerek koşuyor, beklememi istiyordu. Gülüyordum ve ondan kaçmaya devam ediyordum. Yanıma yaklaşmasına izin veriyor, aynı hareketi yaptığında tekrar kaçıyordum. Sarılıp el ele yürüyorduk. Bu şekilde sadece bir kere yürüdük.
Adadan ayrılmadan önce çok güzel çukulata külahlı bir dondurma aldık. Hava çok sıcaktı. Bu yüzden ben dondurmayı bitirene kadar eriyip damlıyordu. En son her tarafım dondurma oldu. Ellerim yapış yapış... Bir ben yalıyordum, bir o. Bana peçete aldı, vapura bindik.
Beni saçlarımdan öpüyordu. Bir yandan da dondurmalı ellerimi siliyordum. Başımı omzuna yasladım. Kokusu, denizin kokusundan bile güzeldi. Kokusunun sıcaklığında hep huzur vardı. Ne zaman başımı omzuna yaslasam ya da sarılsam, aynı huzuru, aynı mutluluğu hissederdi kalbim. Her sarılışımda da daha çok alışırdım buna. Hani her evin kendine ait bir kokusu olur ya. Kokusu evimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kahve Telvesi
Genç Kız Edebiyatı...Belki de dedikleri gibi bir yerden beni izleyen biri vardı. Büyüdükçe inançlarımı yitirip unuttuğum biri. Duymuştu belki de onu inkar eden düşüncelerimi ve sonunda halime acıyıp beni affetmişti. Onu benim karşıma çıkartmıştı. Böyle mi ispatlamak...