VENÜS

201 8 0
                                    

Genç kız, eve anda saçlarına yapışan ve onu sürükleyerek yere firlatan o ellere direnmedi bile. Artık alıştığı bir durumdu bu...

"Neredesin sen ? "

Diye bağıran ve bu sırada ona tokat atan babasına engel olmadı. Zira engellemek daha doğrusu engel olmaya calismak sadece şiddetin dozunu arttırıyordu o kadar.

.

"Hastaneye gitmiştim. "

Dedi sakin bır şekilde. Nede olsa 17 yıldır alışık olduğu bir durumdu bu. Takıntılı ve bu takıntısı yüzünden doktor raporu olan babası ve kişilik bozukluğu yaşayan annesi sayesinde, olması gerektiğinden daha çabuk olgunlaşmiş ve bir yetişkin gibi davranmaya başlamıştı. Çoğu insan bilincini geç kesfederdi. Yani hatırladığımız anıları aslında belli bir farkındalık oluştuğu zaman belleğimize kaydetmeye başlardık. Venüs de ise bu farkındalık 2 yaşında oluşmaya başlamıştı. Yani diğerlerinden bu konuda farklıydı. Normal insanlardan...Hafızası yediği onca dayağa rağmen cok kuvvetliydi. Kendisinde en beğendiği özelliği buydu. Hafizası. Böylece girdiği sınavlarda büyük oranda başarı sağlıyor, bazende yüzlerce kişinin önüne geçebiliyordu. Ve yuzundeki birkaç yara izinin onemsiz olduğu konusunda kendini ikna etmeye çalışıyordu. O hırslıydı ve zekiydi çünkü.istediği mesleği yapabilirdi ve bu uğurda her türlü mücadeleye hazırdı.

Akşam olmasına karşın anca uyanabilen annesi ıle gözgöze geldi. En nefret ettiği durum buydu. Annesi, onu görünce ağlamaya başlıyordu hemen.. ve peşinden hemen kızına sarılıyor ve onu öpücüklere bogup düzeleceğine dair, iyi bir anne olacağına dair ona binlerce söz veriyordu. Ve yarım saat sonra bu sözler unutluyordu. Televizyon izleyen babasına hic bakmadan ayağa kalkıp etrafı toplamaya baslamistı. Annesi hala daha söz vermekle meşguldü. Bu saçma yalanları dinlememek için kulakliginı taktı ve rock tarzı müziklerine sığındı. Zira aksi taktirde bu cehennemde yasamak ölümdü...

~BURCU~

Hala binlerce kez üzgün oldugunu söyleyen ve bir tepki için her şeyi yapan Uğur' dan bakışlarımı çekip bahçeye bakmaya başladım. Boşuna bir çaba içinde hem kendi yorulyor hemde beni yoruyordu. Ben halimden memnundum. Daha doğrusu susmamdan.

Sanki sonunda ne istediğimi anlamış gibi bir süre sessiz kaldı. Bu, o kadaruzun bir sureydi ki bir an bu odada tek kaldığımı sandım. Nefes alışverişlerini duyduğum için hala daha burada olduğunu biliyordum. Fakat bir yanlışlık vardı. O, olması gerektiğinden daha yakın duruyordu bana. Nefesini ensemde duyuyordum. Tüylerim diken gibi oldu adeta...

"Biliyor musun..."

Konuştukca bana çarpan nefesi gerilmeme neden oluyordu. Kaçmak istiyordum. Ayağa kalkmak ve buradan koşarak uzaklaşmak. Ama maalesef böyle bir şansım yoktu...

"Seni ilk gördüğüm günü asla unutamadım... o kadar güzeldinki... yanlış anlama. Hala daha çok güzelsin. Nefesimi kesiyorsun."

Rahatsızca kıpırdandım ama o bunu umursamadı bile... ellerinisaçımda hissettim. Titremeye ve soğuk soğuk terlemeye başladım. Ensemde sıcacık dudaklar hissedince sandalyemi hızla ileri sürdüm. Bunu sonucunda çarptığım masadaki ilaç ve surayi yere düşmüştü.

KAN VE ADALETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin