KAYIP (PART 2)

267 12 0
                                        

EVETTTTT UPUZUN BİR BÖLÜM İLE KARŞINIZDAYIM. AMA SİZDEN BİR RİCAM VAR  MULTİ MEDİA DAKİ ŞARKIYI  REFİKTEN İTİBAREN DİNLEYİN:) ALT YAZISIDA VAR ALTINDA  İSTEYEN SÖZLERE DE BAKABİLİR. FAZLA UZATMADAN İYİ OKUMALAR DİLİYORUM :)

--CENK--

(12 SAAT ÖNCE)

Çocukları, müdürü ile arkadaş olduğum bir çocuk esirgeme kurumuna bırakıp oradan depoya geçtim. Arabadan indim ve bagajı açıp , bagajdan çantamı aldım elime. Deponun kapısına geldiğimde elimi cebime atıp cebimden anahtarları aldım ve içeriye girdim. kapıyı arkamdan kaattım ve elime telefonumu alıp , ışığı ile kapıyı arkamdan kilitledim. Aksi takdirde içeriye davetsiz! bir misafir girebilirdi. Önlemimi aldıktan sonra deponun ışığını açtım. Islık çalarak yeni arkadaşlarımın! yanına doğru gitmeye başladım.

''Ölü gibisiniz.. canlanın biraz..''

dedim pişkin pişkin.. az sonra yapacağım şey için kendimi pek affetmeyecek olsam da morelimi yüksek tutmaya çalışıyordum. Onlara bir göz attığımda elleri, başlarını üstünde zincirlenmiş, ayakları yere bağlı bir zincir ile bağlı çift, bir yandan kıpırdanıyorlardı. Gözlerinden yaş akıyordu o ikisinin. Normalde bu görüntü karşısında kendimden korkardım ama gözlerimin önüne hep o küçücük beden geliyordu.. anne ve babasının ona dokunuş şekilleri... bu görüntü aklıma gelince sinir, bütün vücudumu sarıyor ve beni çıldırttıyordu bu görüntü. Tıpkı şimdi olduğu gibi...sinirden çenemi kasmış duruyordum. Elimdeki çantayı masanın üstüne gelişi güzel atıp, çantanın fermuarını açtım. Daha sonra ise elimi sokup içinden siyanürün mg ca zengin olan ve bu kadın için özel getirdiğim ilacı çıkarttım. Bu ağız yolu ile fazla alındığında yani yaklaşık olarak 3.o mg geçtiğinden ilk önce şuur kaybı yaşatacaktı. Daha sonra ise yavaş yavaş iç organları iflas edecek ve kadın ölecekti. Tamam o hamile diye onu bu şekilde öbür tarafa postalayacaktım. Ama hala içindeki zavallı için üzülüyordum. Bu ailede en masum kişilerden biriee oydu fakat ablasının yaşadıklarını faz aldığımda aynı şeyleri yaşamasını istemiyordum.

Belkide daha doğmadan gitmesidahahayırlı olurdu onun için... daldığım düşüncelerden sıyrılıp çantamdan da bi şişe suçıkarttım. Zaten susuzluktan ölen kadının yanına gittim. Kutunun kapağını acıp elimden yaklaşık 15 e yakın ilacı çıkarttım ve kadının ağzından da bantı çıkarttım.

"Yapma.. Yalvaririm yapma.. ben .. ben hamileyim. Bebeğime acı lütfen..."

Diyen kadına ilk ve son defa cevap verdim.

"O bebeğin sonunda ablası gibi olmasını istemediğim için zaten seni öldüreceğim ya..."

Kadın hickirmaya devam ediyordu. Adamın olduğu taraftan ise zincir sesleri geliyordu. Ağzı bağladığı için konuşamıyor, fakat gözleriile bana benimle ilgili bütün fantezilerini sıralıyordu. Adamı takmayıp, tekrardan kadına döndüm. Başını kaldırmış ve hala yalvarmakta olan kadına, son kez yaşarken bakacağımı bilmek beni heyecanlandırıyordu. Başını, masaya geri yatırdım ve baş sol elim ile boynunun belli bölgesine minik bir baskı yaptım. Bu sayede o istesede ağzını kapatamayacaktı... elimde ki haplarıağzının içine döktüm ve kapağını açtığım suyu da ağzına döktüm. Boğulmamak için yutmak zorundaydı... ve oda yutmayı seçti.. kadın bir süre daha bağırsada çığırsa da eninde sonunda haplar etkisini göstermeye başlayacaktı.. k yüzden onu bıraktım ve elime eldivenlerimi takmak için çantama geri döndüm. Tamam birine işkence yaparken eldiven takmak saçmaydı ama elime onların kanının bulaşmasından nefret ediyordum.. hala daha alışamamıştım buna...

KAN VE ADALETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin