Merhaba okuyan herkese. Uzun bir aradan sonra kısa bir bölümle karşınızdayım. Açıkçası bu aralar biraz moralim ve motivasyonum düşük.
Farklı bir kurguyla wattpade başlamak istedim. Hep karşıma çıkan mafya, kötü çocuk, erkek lisesinde tek kız vb saçma kurgulardan sıkılmıştım. Ve başkalarının da sıkıldığını düşünmüştüm. Meğerse öyle değilmiş.
Hikayemin bir türlü istediğim kadar değer görmediğini fark ettim. Okuyan belli başlı insanlara teşekkür ederim.
Lütfen siz de hikayeme değer verdiğinizi ve az da olsa bir miktar insanın yanımda olduğunu göstermesi adına VOTE ve YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN.
Bu gerçekten moralimi yükseltir ve bölüm yazma şevkimi artırır.
Herkese iyi okumalar...😘
-----
"Öniz."
Genç adamın boğuk sesiyle Öniz bakışlarını hızla canından çok sevdiği, abim dediği adama çevirdi.
Tamay dakikalar sonra ilk defa konuşmuştu.
"Buyur abi?"
"Burada neden karların beyaz yağmadığını hiç merak ettin mi?"
Öniz önlerindeki küle dönen hangara baktı.
"Hayır abi." dedi.
"Nedeni şu," dedi Tamay. Bir yandan ağzına sıkıştırdığı sigarayı yakmaya çalışıyordu.
"Bu evren o kadar berbat bir evrendir ki masumiyeti temsil eden beyaz rengine layık değildir. Gökyüzü bile yağan kardan beyazı bu yüzden almıştır."Öniz yutkundu. Tamay'ın duygudan yoksun boğuk sesinde nelerin gizlendiğini anlayabiliyordu.
Tamay yerdeki beyaz külleri eşeledi.
"Söylesene Öniz. Bulutlar bile beyazını bizden esirgerken, neden şu an her yer bembeyaz?"
Öniz de gözlerini beyaz küllerle dolmuş toprağa indirdi.
"Arsen'e bir şey olmadı." dedi. "Arsen'e bir şey olmayacak. Hadi abi, gidelim buradan."
Tamay, omzuna dokunan elden zarif bir hareketle sıyrıldı.
"Bu kaçıncı Öniz?"
Öniz bir cevap vermeyince sinirlenen genç adam kükrer gibi tekrar sordu. "Bu kendim için zarar verdiğim kaçıncı kız Öniz?"
"Senin yüzünden değildi." Araya giren Setenay ile Öniz biraz rahatladığını hissetti.
"Benim yüzümden değil." Tamay mırıldanmıştı. "Benim yüzümden değil öyle mi Setenay?"
"Öyle. Kendini suçlamayı bırak artık."
"Şaka gibi," dedi Tamay. Ardından ürkütücü bir şekilde kahkaha attı. "Kimin yüzünden öyleyse? Annemin? Hiçbir zaman göremediğim babamın? O aptal ağacın? Kimin suçu?"
Setenay sessiz kalması gerektiğini anlamıştı. Tamay'ın da içini dökmesi gerekiyordu.
"O burada değil." dedi son olarak genç kız. "Burada olduğuna dair bulgular var ama ondan geriye kalan bir şey yok. Olması lazımdı."
Ardından söylediklerinden dolayı pişman oldu. Çaktırmadan yutkundu. Öniz'in sert bakışlarını üzerinde hissetmişti.
Nasıl böyle bir pot kırabilmişti ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAHZA
FantasyBileğindeki henüz kızarıklığı geçmeyen dövmeye baktı; kolundan eline doğru uzanan ve damarlarının tam üzerinde dallanıp budaklanan ağaca... Dövme demek basit kalırdı aslında, kolundaki şey her neyse resmen etine kazınmıştı ve vücudunu terk etmesi i...