Selamlarr. Medya ana erkek karakterimiz Tamay. Bölüm hakkındaki yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum. İyi okumalar 🌺
×××Kan kırmızısı çiçeklerle dolu bahçede kara bata çıka yürürken fırtına iyice şiddetlendi. Yağmurla karışık kar taneleri hızla yeryüzüne inmeye başladı.
Yüzümü koruyabilmek adına ellerimi alnıma yasladım ve bir an önce eve varabilmek için adımlarımı hızlandırdım. Ben adım attıkça karşımdaki büyük ev benden uzaklaşıyor gibiydi. Bir türlü evle aramdaki mesafeyi kısaltamamıştım.
Kar bütün gücüyle bastırdığında görüş yetimi bütünüyle kaybettim ve ayağımın sert bir şeye çarpmasıyla yere kapaklandım. Fırtına kulaklarımda uğuldarken bütün bedenim yeni yağan yumuşak karın içine gömüldü.
Tutunabilecek, kendimi çekip kurtarabileceğim bir şey aradım boşta kalan ellerimle fakat çabalarım sonuçsuz kaldı. Bacaklarımı hareket ettirebildiğim kadar kullanarak takıldığım sert cismi aradım fakat onu da bulamadım.
Boğuluyordum.
Kar gittikçe yoğunlaşıyor ve beni içine çekiyordu. Gözlerimi güçlükle araladığımda ezilmiş kan kırmızı yapraklarla aynı kaderi yaşadığımı fark ettim.
Her yer koyu kırmızı, ezilmiş çiçeklerle doluydu. Gözlerimi tamamen açabilsem etrafımdaki katliamın büyüklüğünü daha net görebilirdim.
Sonunda son nefes kırıntısı da ciğerlerimi terk etti ve ben kırmızının en tehlikeli tonuyla kirlenmiş o beyaz karda bedenimi terk ettim.
~
Birisinin omzuma dokunmasıyla bahçedeki çiçeklerden gözlerimi ayırıp elin sahibine döndüm.
Öniz yanımda durmuş benim saatlerdir tek kelime etmeden izlediğim çiçeklere bakıyordu. Birkaç kez beni konuşturmaya çalışmıştı ama ağzımı açmamıştım bile.
"Bir saate kadar konseyin önüne çıkacaksın. Hazırlanmaya başlasan iyi olur."
Kafamı salladım ve omzumu bırakmasıyla odama yöneldim. Sabah, gördüğüm kabusun etkisiyle güneş doğmadan uyanmış olsam da odamdan öğleden sonra ancak çıkmıştım. Ve güneş batana kadar girişteki camlardan bahçedeki çiçekleri izlemiştim.
Rüyamın üzerimdeki etkisi tartışılamazdı.
Odaya girdiğimde Serenay'ın giymem için yatağın üzerine bıraktığı elbise hemen kendisini belli etti. Koyu yeşil, uzun kollu diz üstü kışlık bir elbiseydi. Kollarındaki altın rengi işlemeler dışında üzerinde desen yoktu.
Rengi hiç hoşuma gitmemişti fakat zorluk çıkarmadan elbiseyi üzerime geçirdim. Saçlarımın omuzlarımdan dökülmesine izin verdim ve yerdeki kutudan siyah kısa botları çıkardım.
Konseyin önüne çıkmak için o kadar da şık olmaya gerek yoktu anlaşılan.
Konsey.
Aklımda gece gördüğüm kabus nedeniyle oluşan tonlarca soru vardı ve onlar bu akşamki gerçeği görebilmemi engellemişti.
Bu akşam o dillerden düşmeyen konseyle yüz yüze gelecektim.
İçimde yeni yeni kendisini belli etmeye başlayan stres hafiften mideme vurmaya başladığında sabahtan beri tek lokma yemediğime şükrettim. Eğer yemiş olsaydım bir de kusma riskim olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAHZA
FantasiaBileğindeki henüz kızarıklığı geçmeyen dövmeye baktı; kolundan eline doğru uzanan ve damarlarının tam üzerinde dallanıp budaklanan ağaca... Dövme demek basit kalırdı aslında, kolundaki şey her neyse resmen etine kazınmıştı ve vücudunu terk etmesi i...