6. Bölüm

301 29 13
                                    


"Jus drein jus daun!" Clarke sessizce aklından bunları geçirdi, gözleri kapalı hâlde yere çökmüş ve,

"Ai gonplei ste odon." Diyerek artık o lanet canavarın yanına gelmesini bekledi. Ama kolundaki baskı arttı ve kafasını kaldırarak gözlerini sonunda açabilmişti.

"Clarke, saçmalamayı bırak ve koş!" Dedi Lexa neredeyse vadiye yetişmişti ama taşı görmemesiyle birlikte yere yapışmış olan Clarke'ı görünce neredeyse kalbi ağzında atmıştı o kadar hızlı koşmuştu ki bileğinin üzerinde duramayacak kadar güçlük çekiyordu artık,

"Lexa kaçabilecekken kaç cidden yetişemeyiz vadiye kadar çok yakınımızda," diye bağırdı Clarke, Clarke bağırdıkça canavar onları daha da odak hâline getirdi.

Lexa, aklındaki kumandanlarla konuşmasını bitirdi ama aklının arka planından bir kumandanın daha sesi duyuldu.

"Öldür onu ve kumandanlığını kanıtla,Pauna'yı öldür Lexa." Diyen ses Sheidheda'nın ta kendisiydi.

Lexa iç sesiyle resmen kavga ediyordu. Kaçmayı bırakmışlardı. Kaçmayı bırakınca canavarın afalladığını ve kafasının karıştığını anladı Lexa.

"Onu afallamışken öldürelim,Lexa," diyerek kılıcını çıkarmaya yeltendi Wanheda ama Heda onun kolunu tuttu ve,

"Hayır," dedi ve devam etti "Bu şekilde değil,"

Clarke anlamayan gözlerle Lexa'ya baktı ve Lexa'nın gergin hatlı yüzü bir planının olduğunu resmen bağırıyordu.

"Lütfen bana bir planın olduğunu söyle," dedi Clarke bir umutla,

Lexa hafifçe başını salladı ve, "Umarım işe yarar," dedi.

"Pauna, bize bakmaya ara verip başka seslere odaklandı. Ormanın içindeki tavşan onun artık tek odak noktası." Diyerek Clarke'a baktı. Clarke kafasını anladığını göstererek salladı.

"Yavaş ve ses çıkarmayan adımlarla vadinin ağzına doğru gideceğiz." Clarke planı anlıyor gibiydi ama yine de sonunda tam olarak ne yapacaklarını bilmiyordu.

Yavaş, sakin ve en ufak ses çıkarmayan adımlarla sık ağaçların dolu olduğu alana doğru gittiler. Pauna ara sıra onlara bakıyordu ama Pauna bakarken Clarke ve Lexa duruyor ve göz teması kurmadan yere bakıyorlardı. Pauna çoktan onları bir tehdit olmaktan çıkarmışa benziyordu. Odağı başka yerlerdeydi.

Lexa ve Clarke, vadinin ağzına gelmişlerdi ve artık doğru zamanın geldiğini biliyorlardı.

"Ne yapacağımızı anladın değil mi Clarke?" Diyerek Clarke'a döndü Lexa ve Clarke onayladığında.

"Üç dediğimde Pauna'nın dikkatini bize doğru çekeceğiz."

"Bir." Clarke heyecanlanmıştı, planın işe yaramasını umuyordu.

"İki," yani işe yaramak zorundaydı.

"Üç," demesi ile,

İkisi aynı anda, "Hey, canavar burdayız!" Diyerek oldukları yerde biraz sıçradılar tabii Lexa pek sıçrayamamıştı,

"Bileğin, ne durumda?" Diyerek endişesini belli etmemeye çalıştı Clarke.

"Şu an bunun bir önemi yok, Pauna'dan kurtulmak zorundayız." Lexa'nın kendinden emin sesi Clarke'ı güçlendirmişti.

Clarke, canavarı daha da sinirlendirecek hareketler yapıyordu, Lexa onun bu hâline tebessüm etti, Clarke görmeden çok kısa ve öz bir tebessüm. Dudaklarında varlığı ile yokluğu birdi...

Pauna nihayet onları odak noktası hâline getirip yanlarına doğru koşmaya başladı. Asıl maraton şimdi başlıyordu. Lexa gözlerini kapattı ve Clarke'ı kolundan tuttu.

"Git Clarke hadi! Kaç! Beni bekleme sana yetişirim." Diyerek Pauna'nın önünde durdu, aklındaki bir kumandanın sesini duyuyordu o sıra,

"Hayır, Lexa!" İlk Kumandan Becca'nın trikru dilindeki kurduğu bu cümleyi sesli şekilde Clarke bağırarak söylüyordu. Canavar bu sefer Clarke'a odaklandı,

Bu sefer Clarke geri dönerek Lexa'nın kolundan tuttu ve kendine çekerek yürümesine yardımcı olmaya çalıştı. Ama nafile Lexa'nın yürüyecek hâli yok gibiydi. Bileğinin durumu gittikçe kötüleşiyordu.

Canavar bu sefer gerçekten sinirlendiği için onlara doğru az önceki yürüyüşünün aksine koşarak yaklaşıyordu. Bastığı yerler büyük ayak izleriyle çöküyordu.

Clarke, silahını kaldırdı ve canavara doğrulttu, Lexa'nın "yapma Clarke," sayıklamalarını duysada ilgilenmedi ve iki el ateş etti. Pauna ateş sesiyle irkildi ve birkaç saniye kadar afalladı ama bu fırtına öncesi sessizlik gibiydi sanki. Ona zarar verilmesi daha çok sinirlerini bozdu ve neredeyse kükrüyordu ellerini yumruk yaparak iki taraftanda gerindi ve göğsüne birkaç defa vurdu. Sinirindeki son raddeydi bu.

Clarke, "Lanet olsun!" Dedi bağırarak ve ağzını tek eliyle kapattı çünkü yüksek sese karşı duyarlı olduğunu sonunda anlamıştı. Sonrasında ise kısık sesle, " Onu sanırım kızdırdım," diye itiraf etti kendi kendine.

Lexa hayal mayal Clarke'ın dediklerini duyuyordu.
"Clarke, vadinin ilerisinde bir mağara var oraya saklan!" Diyerek Clarke'ı ittirdi.

"Hayır seni bırakmıyorum, sana ihtiyacım var!" Dedi Clarke, Lexa tek ayağının üstünde güçlükle duruyordu. Diğer ayağını yere değdirdiği gibi acı içinde inledi.

"Clarke bir kez olsun sözümü dinle!" Diyerek Clarke'a bağırdı ve Clarke Lexa'nın sözünü dinlemek istemiyordu. Bir korkak gibi mağaraya saklanıp Lexa'yı o canavara yem olarak bırakmak istemiyordu.

"Lütfen," dedi ve gözünden bir damla yaş aktı Clarke'ın, Lexa Clarke'a yaklaştı ve Onu mağaraya doğru giden yola ittirdi,

"Şimdi git," dediği gibi burkulmuş bileğiyle bir robot gibi hareket eden canavarı peşine taktı.

Yüksek sesle canavarla dalga geçercesine yanına çağırıyordu. Clarke ilk kez Lexa'yı dinleyerek mağaranın içine girdi ve Lexa'nın bir planı olduğunu umdu. Gözlerinden yaşlar firar ediyordu. Oturduğu yerde kitlenmiş gibiydi.

Vadinin sonuna doğru ilerleyen ve zor hareket eden Lexa'yı izledi. Neden Pauna'yı kılıçla öldürmüyordu ki bu kadar zahmete katlanması nedendi?

Clarke, izlemeye devam ederken aklından tek bir şey geçirdi, "hayır Lexa lütfen ordan atlama!" Mağaradan çıktı ve ağacın arkasına saklanırken neredeyse vadinin sonuna doğru ilerlemiş olan Pauna ile Lexa'ya baktı.

"Hayır," diye sayıkladı kendine kendine, "hayır!"

Lexa Clarke'tan tarafa bakarak gülümsedi ve planının işe yarayacağını umarak vadinin sonundaki kimsenin atlayınca sağ çıkamayacağı bir uçuruma doğru atladı, Panua da onun arkasından atlayınca canavarın bağırış sesleri artıyordu. Uçurumdan aşağısı ormanlık ve ağaçların az bulunduğu bir yere uzanıyordu.

Clarke'ın aklında canlanan son görüntü ise Lexa'nın o uçurumdan atlaması ve Pauna'nın da onu takip etmesiydi...

Evettt size güzel bir haberim vaar! Yeni bir kitap yazmaya başladım ve yakında yeni bölüm paylaşıcam ama konusu Lexa ve Clarke değilde Elyza ve Alica'yla ilgili olucak Fear the walking dead'la ilgili olucak. Şu anda yazıyorum yakında yeni bölüm gelir:)

Why didn't say it?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin