Genç adam o gün hayli yorgundu. Şirkette birkaç çalışanla yaşadığı üzücü diyalog canını fazlasıyla sıkmıştı. Başı inanılmaz derecede ağrıyordu. Saate baktı. Çıkması gerekiyordu. Metroya binmeye bile mecali yoktu. Nerdeyse yarım saatte bir telefonuna bakmıştı. Tekrar eline aldı. Cemre haricinde herkesten arama veya mesaj gelmişti. Bu duruma da nedense biraz bozulmuştu. Ara ara ona kızmasının anlamsız olduğunu biliyordu. Aralarındaki sahte evliliğin tek şartı, çevreye karşı aşık bir çifti canlandırmaktı. Beklenti içine girmek herkesi üzerdi. Üstelik bu Cemre idi. Onun dengesiz tavırları bile kendini değersiz hissettiriyordu. Sonunda işten çıktı. Şirketteki Maria seslendi."Tamer, işin yoksa birer kahve içelim mi?" Diye sordu.Genç adam kadına baktı. Masmavi berrak gözler, altın sarısı saçlar, incecik bir beden, kusursuz makyaj ve her zaman göğüs dekoltesi olan kıyafetiyle karşısında gülümsüyordu. Başka zaman eve uğramak isterdi, üstelik misafirleri de vardı. Nedense gitmeyi reddetti. Biraz kafasını dağıtmaya ihtiyacı vardı.Sahte bir ilgiyle saatine baktı. "Bir kahvelik zamanım var."Şirkete yakın bir kafede birer cappucino söylediler. Maria flörtöz davranıyordu. Ellerini masanın üzerinden sürtüp adama doğru yaklaştırıyor, kahvesine eğilme bahanesiyle göğüs dekoltesini adamın gözlerinin içine adeta sokuyordu. Tamer ona bakarken daha önceleri bu kadından hoşlandığını anımsadı. Birkaç geçe geçirmek için yanıp tutuşmuştu. Fakat Maria burnu havada bir kadındı. Ve çevresinde ona hayran bakışları rahatlıkla seçerdi. Tamer şundan emindi ki, genç adam evlendikten ve şirkette ufak çaplı bir terfi aldıktan sonra kadının ilgisini çekmişti. Ama Maria için bir olumsuz durum daha vardı. Genç adam, ona salyalarını akıtarak bakan kadına karşı bir şey hissetmiyordu."Evlilik nasıl gidiyor Tamer? Karın çok sevecen bir kızmış diye duydum." Suratında küçümser bir ifade vardı.Kahvesini yudumladı. "Gayet iyi gidiyor. Cemre çok tatlıdır doğru duymuşsun."Kadın seksi bir gülüş bahşetti."Eminim seni her konuda mutlu ediyordur."Adam konunun nereye geldiğini şıp diye anladı. Zaten ne bekliyordu ki? Kadın onunla şirket dedikodusu yapıp kahvenin acı tadından falan mi bahsedecekti? Amacı adama yaklaşmaktı ve kimsenin zamanını çalmaya niyeti yok gibiydi. Tamer hayli düşüncesiydi. Şimdi ne demeliydi? Birkaç ay sonra boşanacaktı. Özgür olacaktı. Cemre onu tam anlamıyla serbest bırakacaktı. Hayatına devam etmesi gerekiyordu. Hem de Cemre olmadan..."Bu suskunluğunu hayır anlamına yoruyorum. Bazu kadınlar eşlerinin isteklerini çoğu kez anlamaz." Diyerek adamın elinin üzerine elini koydu. Tamer kadının temasına bakıyordu. Hiçbir his yoktu. Ne garip, diye düşündü. Önceden olsa bu kadının karşısında deli olurdu."Bazı kadınlar da hem kendini hem erkeği mutlu etmek ister." Fısıldadı. "Karın seni yatakta mutlu etmiyorsa onun aciz olduğunu gösterir. Sorun sende değil."Tamer ateşe değmiş gibi elini hızla çekti. Kaşları öfkeyle çatıldı."Karım hakkında böyle konuşma hakkını nereden buluyorsun?"Maria afalladı. Demek ki erkekler tarafından her daim pohpohlanan bir kadındı."Ben gördüğümü söylüyorum." Diyerek kendini savundu."Cemre yı tanımıyorsun. Gördüğünü iddia ettiğin şey nedir?" Diye çıkıştı."Ben-ben... Seni görüyorum Tamer!" Üsten üsten adama baktı. "Son zamanlarda çok dalgınsın. Daha önceleri daha sıcak..." Tekrar adamın elini tuttu. "Daha neşeli ve daha yakındın. Eskisi gibi olmayı istiyorum. Ben... Seni mutlu edebilirim."Tamer kadının davetkar mimiklerini izledi. Boştaki eliyle kahvesinden bir yudum aldı."Nasıl olacak peki?"Kırmızı, dolgun dudaklar kenara kıvrıldı. Bu hareket bile cevabı veriyordu aslında."Benimle evime gelirsen daha açık olabilirim. Ortam yeterince uygun sayılmaz."Onun gibi bir kadının ortamı umursadığını sanmıyordu. Bu tip kadınlar istediklerini elde etmek için her mekânda ve her koşulda savaşırdı. Kaybetmeye karşı alerjileri vardı. Hırslanırlardı. Çevreye zarar verirlerdi. Korkuturdu böyle kadınlardan. Can yakarlardı.Genç adam karşısındaki ateş parçasını süzdü yeşil gözleriyle. Dolgun hatlara, istekli kıvrımlı bir bedene dokunmayalı sahi ne kadar olmuştu? Cemre ile evlendikten sonra kendini şaşırmıştı. Çapkın, gününü gün eden o adama ne olmuştu böyle? Arzuları içindeki her bir noktayı dürtüyordu. Gözleri önüne Cemrenin kapkara muzip gözleri, esmer diri teni, avuç içlerini dolduracak güzel bedeni geldi. Kahvesinden bir yudum aldı. Eskiye dönmeliydi. Bu hayatın bu gidişi yoktu. Kendine güzel bir doğum günü hediyesi verecekti."Kalkalım mı?"Kadın parmak uçlarını adamın eline sürttü. Sırıtan sürat ifadesi birçok erkeğe diz çöktürecek kadar etkiliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALANCI AŞK
Humor1.KİTAP - TUTKULU AŞK 2.KİTAP - AŞKA GÜVEN 3.KİTAP - YALANCI AŞK Murat Yıldırım'ın biricik kız kardeşi Cemre hamiledir! Bir daha hamile olamayacağını iddia eden genç kız bebeği doğurmakta kararlı görünmektedir. Ama bir sorun...