Misafirler gittiğinde masayı toplamaya başlayan Cemre fazlasıyla gergindi. Sahte kocasına söylemek istediklerini kafasında çok kere tartmıştı. Fakat Tamer'in ona yakınlaşması ve bu evliliği gerçek boyuta taşımak isteme sinyalleri işini zora sokuyordu. Cemre, Tamer'i seviyordu. Ama ona başkasının çocuğuna babalık yaptıracak ve kendi çocuğu olmayacak bir hayatı verecek kadar zalim değildi.Başka çaresi yoktu.Masayı toparlamış, perdeye asılı balonlara geçtiği sırada arkasında tanıdık o nefes sesini hissetti. Arkasına baktı. Yakışıklı sahte kocası tam karşısında duruyordu işte. Simsiyah boğazlı kazağı içinde, yapılı ve uzun bedeniyle hayli karşı konulmazdı. Derin bir iç geçirdi.Yavaş adımlarla ona yaklaştığında panikledi. Kaçmayı istedi. Adamın çekiminden kurtulmalıydı. Ama buğulu bakışlar karşısında hiç şansı yoktu. Ayakları adeta yere çivilenmişti. Adam birkaç adım uzağında kalınca bir nebze rahatladı. Genç adam kırmızı elbisesi içinde bir afeti andıran karısını inceledi. Esmer teninin etrafına dökülen yıldızsız geceleri andıran saçları ışıldıyordu. Onu kolları arasına almak için çıldırıyordu. Gözlerini kapadı. Ellerini saçlarının arasından geçirip soludu. Bu hareketiyle kızın yönünü şaşırttığından habersizdi.Içten bir gülümseyişle baktı."Doğum günü sürprizi için teşekkür ederim."Cemre, her zaman yaptığı gibi işi alaya vurup bu durumdan sıyrılmaya ve istediğini yapmaya niyetlendi."Teşekküre gerek yok şampiyon. Sen bunu fazlasıyla hak ettin." Adamın çekip gitmesini umarak tekrar balonlara uzandı. Çok geçmeden ellerine değen adamın elleriyle şaşırdı. Yüzünü tamamen ona döndü. Tamer, ellerini bırakıp çıplak kollarını kavramıştı. Ciddi bir ifadeyle bakıyordu."Gerçekten teşekkür ederim. Daha önce..." Kızın pürüzsüz kollarını okşadı. Tüylerinin ürperdiğini hissetmek gizli bir haz yaydı bedenine. "On yaşımdan beridir hiçbir zaman ailemle kutlama yapmamıştım. Biliyorsun zaten ailemi kaybettim. Akrabalarım da yeterince samimi değildi. Genelde arkadaşlarımla geçirirdim bu geceyi. Ama ilk defa..." Kıza doğru bir adım daha yaklaştı. Fısıldadı. "İlk defa sıcak bir ailenin içinde dolma ve börek yiyerek, sıradan bir doğum günü kutladım. İnanmayacaksın ama... Bu hayatımda geçirdiğim en güzel günlerden biriydi."Cemre şaşkınlıkla bakıyordu ona. Her kadının peşinden koştuğu bu çekici ve nazik adamın içinde de yaraları vardı demek ki. O gece samimiyeti kesinlikle hak ediyordu bu adam. Lakayıt tavırlara hiç gerek yoktu. Sıcacık gülümsedi. Tamamen masum bir hareketle ona sıkıca sarıldı. kalbinden geçenleri çekinmeden söylemeyi istedi."Sen tanıdığım en harika adamlardan birisin. İnan bana her şeyin en güzelini hak ediyorsun. Seni mutlu etmek istiyordum. Başardığıma sevindim."Kadının ağır parfüm kokusunu içine çekerken erkeklik duyuları uyarıldı. Kendine daha ne kadar engel olabilirdi ki? Onu seviyordu. Uzun zamandır hiçbir kadını arzulamıyor, düşlerine ondan başkasını sokmuyordu. Cemre'yi kanının her damlasını titretecek bir arzuyla istiyordu. Omuzlarından tutup kızı hafifçe geriye itti. Kapkara bakışlar ürkek, aralanmış kiraz dudaklar davetkardı. Minik bedende kendi rüyalarını gerçekleştirmek istiyordu artık. Hafifçe eğildi. Henüz hazır değilse onu zorlamazdı. Tamer hiçbir kadına istemediği bir şeyi yapmazdı. Onlara değer verirdi. İsteklerini önemserdi. Cemre sadece bakıyordu. Onu itmedi ya da tek sözcük etmedi. O yüzden aylardır yapmak istediği şeyi sona erdirdi. Onu öpmek için yanıp tutuşan dudaklarını kızın dudaklarına bastırdı.
Tamer, kızın bal gibi tatlı dudaklarının tadını aldığında artık düşünemiyordu. Kızın üst dudağını dişleri arasına sıkıştırdı. Ellerini kızın beline yasladı ve onu kendine doğru çekti. Eğer Cemre karşılık vermeseydi öpücük muhteşem olmaktan çıkıp rezil bir anıya dönüşecekti. Ama karısı karşılık vermişti. Ondan yükselen minik bir inleme bedeninden bir elektrik geçmesine neden oldu. Kızın belinden sırtına omuzlarına çok geçmeden saçlarına ve yüzüne ulaştırdı ellerini. Avuçiçleri yanaklarına baskı uygularken başını hafifçe sağa eğip kızı daha arzulu öpmeye başladı.
Cemre, adamın bakışlarındaki isteği görmüştü ama bunu yapmayacağını sanmıştı. Hele de eğilip onu beklerken vazgeçeceğini ummuştu. Çünkü karşılık vermemişti ki ona. İçini yakan adamın miş kokusu ve sıcaklığına rağmen kendini bu temastan kurtaracağına inanmıştı. Ta ki kocası onu öpene kadar... Adamın ıslak baskısını hissedince neredeyse bayılacaktı. Ellerini kaslı karnına yasladı. Gözlerini sımsıkı kapadı. Artık o görünmez sivilceli kız değildi. Çocukluk aşkıyla evlenmişti. Gerçek bir evlilik olmasa da bunu başarmıştı. Ve... İnanamıyorum, buna inanamıyorum, diye çığlıklar atacaktı. Tamer onu öpmüştü. Karnının hemen üstünde hissettiği o muhteşem sarsılmanın adi neydi? Bunu daha önce yaşamamıştı. Karnındaki bebeğinin babası bile bu salınımları sunmamıştı ona. Bu tarifi imkansız duyguları bir anda tanıdığını düşündü. Tamer'i ilk gördüğü o anda ki hislerin ta kendisiydi. Bu saf aşktı. En başta yaşadığı şoktan anından sıyrıldı. Ne geçmiş ne gelecek hiçbir şeyi umursamadı. Cemre sadece istedi. Gerçek sevginin, gerçek evliliğin ve gerçek hazzın doruklarında gezinmeyi istedi. Kollarını adama doladı. Bedeninin ön yüzünü adamın sımsıkı vücuduna bastırdı. Verdiği mesaj gayet açıktı.Tamer kafayı yiyecekti. Aýlardır teninin sıcaklığını merak ettiği kadına sahip mi olacaktı? Geriye çekilip ona emin misin diye sormak istedi. Fakat hemen sonra onun Cemre olduğunu hatırladı. Cemre emin değilse yapmazdı. Ateşlerde yanıp bundan zevk almaya bakacaktı. Kızın baldırlarına ulaştı. Kilotlu çorabı parmakuçlarını gıdıklıyordu. Elbisesini yavaşça sıyırdı ve kalçalarını avuçladı. Kızın bedeni kollarının arasında kıvranıyordu. Ikisini de bu işkenceden kurtarmalıydı. Kucaklayıp odaya taşıdı. Yavaşça yatağa yatırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALANCI AŞK
Mizah1.KİTAP - TUTKULU AŞK 2.KİTAP - AŞKA GÜVEN 3.KİTAP - YALANCI AŞK Murat Yıldırım'ın biricik kız kardeşi Cemre hamiledir! Bir daha hamile olamayacağını iddia eden genç kız bebeği doğurmakta kararlı görünmektedir. Ama bir sorun...