bölüm sekiz: ruhum kime ait olduğunu biliyor
ciel iyi okumalar diler...jungkook çok farklı bir dünyada gibi hissediyordu. rüyadaydı aslında fakat dokunuşlar bir o kadar gerçekçiydi.
görmediği ama hissettiği biriyle öpüşüyordu. duygularını ifade edecek kelimeler yoktu. tutkuyla veya arzuyla olan bir öpüşme değildi. saf duygular barındırıyordu. belki beş saniye bile sürmeyen o öpücük jungkook'a beş dakika gibi gelmişti.
dudakları birbirinden ayrıldığında uzaklaşmadılar. taehyung onun yüzünü inceliyordu. her gece yaptığı gibi...
elini jungkook'un yanağında gezdirdi.
"b-bu neydi?"
jungkook kesilen nefesinin arasında bu soruyu sorabildi.
taehyung, jungkook'tan uzaklaşarak elini tuttu."gel, güzel bir yerde konuşalım."
onu manzara açısının daha güzel gözüktüğü bir yere götürdü. şu an tüm denizi görebiliyor güneş yüzüne vuruyordu.
birlikte kumların üzerine oturduklarında jungkook manzaraya taehyung ise jungkook'a bakıyordu.
"kolyeyle birlikte ruhlarımızı birbirine bağladım jeon. ruhlarımız birleşti. bu yüzden kolye sende yabancılık çekmiyordu fakat başkasına geçtiğinde benim ruhum ve onun ruhu arasında bir bağ oluştu."
"yani demek istediğin şu an senin ve o kızın arasında bir bağ mı var? ben o yüzden mi rahatsızlık duyuyorum?"
jungkook kıskançlık duygusunu tüm bedeninde hissediyordu. tüm bedeni kıskançlıkla doluydu.
"artık sorun olmayacaktır. ruhum kime ait olduğunu biliyor."
"beni bu yüzden mi öptün?"
"evet. lütfen kolye konusunda daha dikkatli ol jeon. bir daha olursa ruhlarımız birbirini kaybeder."
"beni nerden buldun sen?"
"biz birbirimizi çok önceden bulduk."
"bu yaşananları aklım almıyor gerçekten. neden sana karşı böyle hissediyorum ki?"
daha çok kendi kendine konuşuyordu. taehyung'un varlığını hissetse dahi onu görmediğinden manzaraya karşı kendini tek hissediyordu.
"her şeyi zamanı gelince öğreneceksin jeon. her şeyin bir zamanı var."
jungkook aniden aklına gelen şeyle birlikte sesin geldiği yöne döndü.
"defteri aldığım yerin sahibi bir yangında ölmüş. bu bir tesadüf mü yoksa ben kafayı mı yedim? "
"jeon, jeon, jeon... neden bizim hakkımızda konuşmuyoruz?"
"kendi kendime konuşuyormuş gibi hissediyorum."
"dizlerime uzanmak ister misin?"
taehyung'un bu sorusu üzerine hızlıca atan kalbini görmezden gelmeye çalışarak başını salladı. taehyung ona yardımcı olarak jungkook'u dizlerine uzandırdı. ardından eli saçlarında gezinmeye başladı.
"kolyeyi ararken fotoğrafımı fotoğrafının yanına koymayı unuttum."
"istediğin zaman koyabilirsin. eminim çok yakışacaktır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dear diary ✅
Bí ẩn / Giật gânjeon jungkook efsanesi olan bir defteri aldığında, defterin ölü olan sahibinin ona cevap vereceğini bilmiyordu. "aldığın bu defter senin sonun ve başlangıcın olacak. taehyung'un ruhu seninle birleştiğinde yaşayacaksın." #taekook 24820 25322