19¦ sır perdesi aralanıyor

966 125 32
                                    

bölüm on dokuz: sır perdesi aralanıyor
ciel iyi okumalar diler...

"reenkarnasyona inanır mısın jeon?"

jungkook soğuk terler akıtırken taehyung'un dediği şeye odaklanamamıştı. yerde öylece otururken gördüğü şeyleri düşünüyordu.

"hadi gel güzelim, eve gidelim."

taehyung jungkook'a elini uzatmış gülümsüyordu. jungkook taehyung'un elini tutup ayağa kalktı. ileride onları bekleyen taksiyi gördüğünde rahatlamıştı. çünkü daha fazla yürüyebilecek gibi hissetmiyordu.

taehyung'un yardımıyla taksiye bindiğinde başını taehyung'un omzuna yasladı. konuşmuyordu, konuşsa dahi sesinin çıkacağından şüpheliydi.

taehyung elini jungkook'un yanağına getirip okşamaya başladı. bu jungkook'u istemsizce rahatlatırken uykusunu getirmişti. ne zaman bu tür garip bir olay yaşasa yorgun düşüyordu. bu yüzden gözlerini daha fazla zorlamayarak kendini uykuya teslim etti.

taehyung jungkook'un zorlandığının farkındaydı fakat onu hatırladığından emindi artık. jungkook taehyung'u görmüş o an yaşadıklarını hissetmişti. yapacağı açıklamalarla jungkook'un aklındaki soruları gidereceğini düşünerek jungkook'u izlemeye devam etti.

___________________

jungkook gözlerini araladığında odasında olduğunu farketti. ne ara geldiklerini düşünemeden taehyung'un sesini duydu.

"günaydın uykucu."

jungkook sadece gülümsemekle yetindi. ona karşı hissettiği duyguların git gide kabardığını hissediyordu. kendini çok kaptırdığını düşünüyordu.

"jeon, yaşadığın duyguları tahmin edebiliyorum fakat izin ver sesini duyayım."

jungkook omzunu silkerek taehyung'a baktı.

"elimde değil. farkında olmadan yapıyorum, üzgünüm."

taehyung ortamın gerilmemesi adına jungkook'un yatağına yaklaştı.

"aç mısın? bir şeyler yiyelim."

jungkook yine başıyla onayladığında taehyung derin bir nefes alarak sandviç hazırlamak için mutfağa gitti.

jungkook, taehyung hayatına girdiğinden beri düşüncelerinin ne kadar karmakarışık olduğunu düşünüyordu. bunu çok sık düşündüğünün farkındaydı fakat sindiremiyordu.

taehyung kısa bir süre sonra odaya geldiğinde elindeki tepsiyi masaya bıraktı. sandviçi ve içeceği jungkook'a verdikten sonra kendisi için de aynı şeyi yaptı.

sandalyede jungkook'un yatağının yanı başında oturuyordu. jungkook gülümseyerek taehyung'a baktığında o da gülümsedi.

"eline sağlık."

"afiyetle ye."

sandviçlerini bitirene kadar oldukça sessizdiler. konuşsalar ortam bozulacak gibiydi sanki. taehyung jungkook'un elindeki bardağı alıp masaya koydu.

izin istercesine jungkook'un yanına oturduğunda jungkook yana kaydı.

"eğer hazırsan aklındaki tüm soruları cevaplamak isterim."

taehyung jungkook'un açtığı boşluktan yararlanarak iyice yatak başlığına yaslandı ve bacaklarını araladı. ardından araladığı boşluğu patpatlayarak jungkook'a baktı.

"gel bakalım."

jungkook usulca taehyung'un bacakları arasına girip sırtını göğsüne yasladı. tatile çıktıklarında bulundukları pozisyondalardı fakat şu an çok daha farklıydı. taehyung'u görüyor teninin sıcaklığını ve kalbinin atışını hissediyordu.

dear diary ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin