bölüm dokuz: senin saadetin benim mutluluğum
ciel iyi okumalar diler..."jeon jungkook! sensin değil mi?"
jungkook haneul'un sesini duyduğunda çarpık bir gülümsemeyle ona döndü.
"beni kıskanıyor musun haneul? bunca zaman neden benimle uğraştığın açığa çıkıyor sanki. ne dersin?"
tok bir sesle söylediği bu sözler kendisinin değil gibiydi. taehyung'tan güç aldığının farkındaydı.
"jungkook, beni çok güldürüyorsun. hahahahahah."
haneul sahte bir kahkaha attıktan sonra ciddiyete büründü.
"boynundaki kızarıklığı, dudağındaki şişliği görmediğimi mi sanıyorsun?"
jungkook'un bir anda başının dönmesiyle biraz sendeler gibi oldu. ardından haneul'un üzerindeki gömleğinin yok olduğunu gördü. bunu sadece kendisinin gördüğünden emindi. çünkü hiç kimse tepki göstermiyordu.
göğsünde bulunan morlukları gördüğünde gülümsedi.
"bence sen kız arkadaşını sorgulayacağına kız arkadaşın seni sorgulasın. göğsündeki morluklardan kimsenin haberi yok sanırım."
haneul'un yüzündeki şaşkınlığı gördükten sonra arkasını dönerek kalabalığın arasından sıyrıldı. başı ağrıyordu. arkadaşlarının ona yetişmesine izin vermeyerek hızlıca okul binasına yürüdü. içeri girdiğinde en yakınındaki lavaboya girdi. elini yüzünü yıkama ihtiyacıyla doluydu zihni.
musluğu açıp elini yıkadıktan sonra soğuk suyu yüzüne çarptı. kendisine gelmesinde yardımcı oluyor gibiydi.
başını kaldırıp aynaya baktığında arkasından bir şeyin geçtiğini görür gibi oldu. emin olmak için arkasını döndüğünde kimseyi görememesiyle birlikte yanıldığını düşünüp yüzünü kağıt havluyla kuruladı. saçını düzeltmek için aynaya baktığında tekrardan aynı görüntüyle karşılaştı. lavaboda kimsenin olmadığına emin olduktan sonra taehyung'a seslendi.
"taehyung, sen misin?"
"benim."
"bir şey mi oldu?"
"gücünü kaybediyorsun."
"ne? ne gücünden bah-"
cümlesini tamamlayamadan başına giren ağrıyla birlikte yere çöküp duvara yaslandı.
"bu ağrı ne?"
"seni iyileştirmeme izin ver."
"ahh! taehyung bir şey yap!!"
ölüyor gibi hissediyordu. ağrının şiddeti o kadar fazlaydı ki oracıkta öleceğini düşünüyordu.
gözleri kendinden bağımsız olarak kapandığında üzerinde bir el hissetti.
"endişelenme, iyi olacaksın."
sesi rüyasındaki gibi boğuktu. tam olarak sesini algılayamıyordu.
başının üzerinde gezen eller onu sakinleştirmeye mayıştırmaya başlamıştı. bir uykuya çekiliyor gibi hissediyordu.
"benim başlangıcım ve sonum... "
derin bir nefes aldıktan sonra devam etti.
"iyi olacaksın."
jungkook kapalı olan gözlerinin bir yokluğa çekildiğini hissediyordu. her ne kadar buna karşı koymak istese de uygulanan güç çok fazlaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dear diary ✅
Mystery / Thrillerjeon jungkook efsanesi olan bir defteri aldığında, defterin ölü olan sahibinin ona cevap vereceğini bilmiyordu. "aldığın bu defter senin sonun ve başlangıcın olacak. taehyung'un ruhu seninle birleştiğinde yaşayacaksın." #taekook 24820 25322