╭──╯ . . . . .🍂🐈 . . . . . ╰──╮
Hermione siyahın hakim olduğu ve kahverengi örtülü bir yatağın olduğu odada gözlerini açtı. Dün gece Draco kendisini alıp, odasına getirmişti. Bir yastık ve battaniye ile yatağının yanına, Hermione'ye uyumak için küçük bir yer yapmıştı.
Hermione kafasını kaldırıp etrafına bakındı. Draco yatağında hâlâ uyuyordu. Bunu fırsat bilerek küçük yatağından kalktı ve odayı gezmeye koyuldu. Oda genişti. Boş bir duvarda birkaç küçük çerçevenin içinde Quidditch oyuncularının resimleri vardı. Odada biraz daha ilerledikten sonra kocaman kahverengi bir perde fark etti. Bir başka odayı ayırıyordu sanki. Hermione orada gizli bir şeylerin olabileceğini düşünerek perdeye doğru ilerledi. Perdenin altından geçerek diğer odaya geçti.
Odaya krem rengi hakimdi. İçeride pencere yoktu. Ayakta duran lambayı gördü. Gidip tuşuna bastı ve lamba sarı ışık saçtı. Kocaman kahverengi bir kitaplık vardı. Kitaplığın önünde de krem rengi bir berjer vardı.
Hermione'nin de kendi evinde böyle büyük bir kitaplık vardı. Kitapları gerçekten çok seviyordu. Berjerin tepesine çıkıp, kitaplıktaki kitaplara bakmaya başladı. Çoğu kitabı okuduğunu fark edip gülümsedi, tabii kesi olduğu için bu belli olmuyordu.
Kafasını arkaya çevirdi, başka şeyler var mı diye bakmak için. Cam kapaklı orta boyda, siyah bir dolap ve dolabın yanında siyah bir masa vardı. Masanın üstüne iksir seti vardı. Draco'nun orada iksir yaptığını düşünerek, masaya doğru ilerledi.Hermione masanın üstünün gayet düzenli olduğunu gördü. Gözlerini masadan çevirip, cam kapaklı dolaba kaydırdı. Bu dolapta hazır iksirler vardı. Dolaba yaklaştı. Kedi boyunda görebildiği kadar birkaç iksir görebildi. İksir hazırlayıp dolaba koyuyor olmalıydı. Patisi ile dolabı açtı. En alt raftaki iksirlere baktı. Üzerinde parşömenle iksirlerin isimleri yazıyordu. Hermione'nin boyunun yetişebildiği rafta; Fire Protection, Hellebore ve Veritaserum vardı. Hermione tam neden iksir yapıp hazırda beklettiğini düşünürken, Draco'nun bir Şifacı olduğunu hatırladı. Ne olur ne olmaz diye her çeşit iksiri hazırda tutuyor olmalıydı. Hermione patisiyle tutabildiği kadar Fire Protection'ı aldı. Tıpasını ittirip, açtı ve kokladı. İksiri gerçekten çok güzel yapmıştı.
Tam iksir şişesinin tıpasını geri takacakken, Draco'nun içeriden öksürdüğünü duydu.
Eli ayağı birbirine karışmıştı yakalanma duygusuyla. İksiri yerine koyacakken yere düşürdü ve cam şişe kırıldı. Hermione içinden kendine o kadar çok kızmıştı ki..."Kedi?" diye içeriden seslendi Draco.
Draco'nun ayak sesleri duyuldu. Hermione'nin olduğu yere geliyordu. Hermione hemen ışığı kapattı. Ne de olsa bir kedi ışık açamazdı değil mi? Draco perdeyi açtığında, odadaki pencereden gelen güneş ışığı küçük odayı aydınlatmıştı. İçeri girdiğinde bir duraksadı.
Gözlerini odada gezdirdi. Gözleri, Hermione'de sabitlendi. Hermione yaramaz bir kedi gibi bakıyordu."Miyav."
"Cidden iksir şişemi mi kırdın?" dedi Draco. Hermione'ye doğru yaklaştı ve eğildi.
"Gel bakalım, seni buradan çıkaralım yaramaz şey."
Hermione, Draco'nun kızacağını düşünüyordu fakat o aksini yapıp sakin kalmıştı.
Draco, Hermione'yi kucağına aldı ve perdeden geçip büyük odaya geçti. Hermione'yi, kendi yatağının üstüne bıraktı ve yatağının yanındaki komodinden asasını alıp tekrar küçük odaya gitti.Çok kısa bir süre sonra Hermione'nin yanına döndü.
"Eh, içerisi temizlendi ama sanırım oraya girmemen için bir büyü yapsam iyi olacak gibi duruyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Animagus | dramione
FanfictionII. Büyücülük Savaşı'ndan sonra ortalık sakin ve huzurluydu ancak bu huzurun sonsuza kadar süreceğinden şüphelenen kişiler vardı. Her ne kadar Ölüm Yiyenler korkunç günden sonra kendilerine dair hiçbir işaret vermemiş olsalar bile onları her an tekr...