╭──╯ . . . . .🍂🐈 . . . . . ╰──╮
Sihir Bakanlığı çalışanı, Hermione Granger Sihir Bakanlığı'ndaki bir odadan içeri girdi. Odaya göz attı. İçeride; Harry Potter, Ron Weasley ve Sihir Bakanı Kingsley Shacklebolt vardı.
"Merhaba." dedi Hermione elindeki kağıtlarla içeri girerken.
Ron Weasley, Hermione'nin içeri girmesiyle hafif yerinde kımıldanıp "Hoş geldin, Hermione." diyerek onun selamını karşılıksız bırakmadı.
Hermione, diğerleri gibi bir sandalyeye oturduğunda "Fikrinizden vazgeçmediniz, değil mi?" diye sordu Sihir Bakanı.
Hermione'nin "Tabii ki hayır. Ne olursa olsun yapacağım. Büyücülük Dünyası için insanlar canını verdi. Ben de şu an elimden ne gelirse yapacağım." demesiyle Sihir Bakanı'nın yüzünde onunla gurur duyduğunu yansıtan bir gülümseme belirivermişti.
Başından beri sessizliğini zor koruyan Harry Potter en sonunda "O zaman plana bir bakalım mı?" dedi zümrüt yeşili gözlerinden heyecanın fışkırdığını göstererek. Hermione, Harry'nin bu heyecanının bulaşıcı olduğunu düşünerek vücuduna heyecan dalgalarının yayılmasına izin verdi. Cüppesinin kollarını sıvadı ve o da ateş gibi parlayan kahverengileriyle odadakilere baktı.
"Öncelikle temelden başlayalım." dedi Kingsley Shacklebolt. Ardından sözlerine devam etti. "Malfoy Ailesi'nin üstünde bir şüphe olduğunu düşünüyoruz. Biliyorsunuz ki 2. Büyücülük Savaşı sırasında Malfoy Malikanesi, Ölüm Yiyen'lerin karargâhıydı. Şüphelerimiz doğrultusunda orada tekrar Ölüm Yiyen'leri topluyor olabilirler. Fakat elimizde hiçbir sebep yokken evlerine baskın yapamayız. Bir şekilde onların neler yaptığını da öğrenmeliyiz. İşte bu devrede Bayan Granger giriyor."
Hermione odadaki diğer kişilerin bilmediğini bilerek neden o devrede kendisinin girdiğini anlatmaya koyuldu. "Sadece birkaç kişinin bildiği üzere ben bir Animagus'um. Kediye dönüşebiliyorum. Malfoy Malikanesi'ne Buharlaşıp, kediye dönüşeceğim. İşte işler burada başlıyor. Bir şekilde eve girmem gerekiyor. Tahmin ettiğim kadarıyla en merhametlileri olduğu için, Narcissa Malfoy'un yakınlarında durup kendimi sahiplendirtebilirim. Böylece içeride olmuş olurum. İçeriye girdikten sonra gerisi çorap söküğü gibi gelir. Onları dinlerim, evlerinde ne yapıyorlarmış gözetlerim. Görev esnasında size bilgi aktarmam mümkün olursa görev esnasında aktarırım ancak olmazsa bu işin en sonunda aktarabilirim. Yine de benim aklıma takılan farklı bir soru var: Ben ne yiyip ne içeceğim ve nerede uyuyacağım?"
"O halloldu. Malikane'nin karşısındaki ormanda bir ağaç var. O ağacın kovuğunda kedi formunda girince aşağı düşeceksin. Merak etme çok yüksek değil. Sonra insan haline dönüşüp oraya senin için stokladığımız şeylerden yiyebilirsin. Ayrıca küçük bir yatak da var. Önce kedi formunda uyursun diye düşünüp sadece bir battaniye koymayı düşünmüştük. Fakat sonra empati yapıp bir yatak koyduk." diye soruyu yanıtladı Ron Weasley.
Ron'un söylediklerini kafasında tatarken "Ağacı nasıl ayırt edeceğim?" diye sordu Hermione Granger.
"Ağaç diğer ağaçlardan biraz daha büyük ve bir dalı tam bir oturak gibi kıvrılmış. Gördüğünde illaki ayırt edebilirsin." dedi Harry.
"Zaten Malikane'ye giriş yapabilirsen, sık sık insan formuna dönemezsin." dedi Sihir Bakanı.
"Peki ya işler ters giderse? Onun bir kedi değil de, Hermione olduğunu anlarlarsa?" diye endişeli bir şekilde sordu Ron.
"Görevdeki en riskli kısım burası işte. Eğer öyle bir şey olursa her şey Hermione'ye bağlı olacak. Çok hızlı bir şekilde insan haline dönüp ya güvenli bir yere Buharlaşacak ya da bize Patronus ile haber gönderecek." dedi Harry.
Ron'un "Fakat bu gerçekten çok riskli... Ya Hermione'ye bir şey olursa? Onu da kaybetmek istemiyorum..." diye mırıldanmasıyla odadaki başlar ona çevrilmişti.
Hermione, Ron'a güven verircesine bir gülümseme sundu ve "Bana bir zarar gelmeyecek Ron, hiçbir yere gitmeye niyetim yok. Bunların hepsinin sonunda tekrar burada olacağım, üçümüz birlikte tekrar kaymak biralarımızı yudumluyor olacağız." dedi sakin bir ses tonuyla.
"Hem biraz risk olmadan, hayatın ne tadı olur?" dedi usulca bir ses. Başlar Harry'e çevrildi bu sefer. Harry'nin gözlerinden özlem ve kararlılık okunuyordu. Ron, Harry'nin ve Hermione'nin ağzından çıkanlara burukça gülümsemişti.
"Plan tamamlanmıştır o zaman, öyle değil mi?" dedi Kingsley.
"Evet, bütün hazırlıklar tamam. Gerisi Bayan Granger'a kalmış iş." dedi odadaki üst mertebeye sahip kişilerden bir ses.
"Ne zaman başlıyoruz?" diye sordu Harry.
Hermione başını aşağıya eğdi ve sessiz kaldı bir süreliğine. Tüm bunlara ne zaman başlamak istiyordu? Peki ya hazırlanmış bu plan için hazır mıydı? Ron'un endişelerine kulak asmalı mıydı? Orada iyi olacak mıydı? Tüm bunlarla baş edebilecek miydi? Kendisini neler bekliyordu? Zihninde binlerce türden sorular uçuşmaya başlamıştı aniden. En sonunda uçuşan düşünceleri kafasını iki yana sallayarak dağıttı ve yavaş yavaş başını kaldırdı, yüzünde hafif bir sırıtış vardı.
"Hemen, şimdi."
╭──╯ . . . . .🍂🐈 . . . . . ╰──╮
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Animagus | dramione
FanficII. Büyücülük Savaşı'ndan sonra ortalık sakin ve huzurluydu ancak bu huzurun sonsuza kadar süreceğinden şüphelenen kişiler vardı. Her ne kadar Ölüm Yiyenler korkunç günden sonra kendilerine dair hiçbir işaret vermemiş olsalar bile onları her an tekr...