╭──╯ . . . . .🍂🐈 . . . . . ╰──╮
Draco ve Hermione'nin Londra'ya gidişlerinin üzerinden iki hafta geçmişti. Londra'ya gittiklerinden birkaç gün sonra Malikane'ye geri dönmüşlerdi. Şimdi ise Malikane'nin mutfağında turta yapmaya çalışıyorlardı.
"Kendime not; bir daha asla mutfağa girmeye kalkışma." dedi Draco.
Draco büyü ile bir kapta turta hamurunu karıştırıyordu. Hermione de mutfaktaki büyük tezgahların üstünde dolaşıyordu. Birden ayağıyla bir yumurtayı ezerek kırdı ve patisi yumurta oldu. İğrenerek yerinde sıçradı ve tezgah boyunca, Draco'nun olduğu kısma doğru koşmaya başladı. Draco, Hermione'ye gülüyordu. O kadar çok gülmüştü ki koluyla hamurun olduğu kaba çarptı ve kap yere düştü. Haliyle hamur da düşmüş oldu. Bu sefer gülme sırası Hermione'deydi tabii içeri Narcissa girene kadar.
"Ne yaptığınızı sorabilir miyim?" dedi Narcissa yerdeki kaba ve Hermione'nin bulaşık patisine bakarak.
"O yaptı." dedi Draco, Hermione'yi işaret ederek.
"Miyav."
"Milkione tam tersini söylüyor ama sanki?" dedi Narcissa kaşlarını kaldırarak.
"Yok yok söylemiyor."
Narcissa ilerledi ve Hermione'yi kucağına aldı. Ardından, Draco'yu ensesinden tutarak ilerletti. Mutfak kapısına geldiklerinde Hermione'yi yere bıraktı, Draco'nun da ensesini bıraktı.
"İkiniz, bir daha mutfağa girişmeye kalkışmayın."
"Ama turta-"
"Hazır olunca size veririm."
"Ah, teşekkür ederim anne..."
Narcissa hem gülerek hem de gözlerini devirerek, Draco ve Hermione'nin üstüne mutfak kapısını kapattı.
"Miyav."
"Sattın beni, küstüm ben sana."
Hermione pis patisini, Draco'nun üstüne sürüp hızla koşmaya başladı.
"MİLKİONE!" diye bağırarak arkasından koştu Draco da.
Narcissa mutfak kapısını açtı ve kafasını uzattı. Koşuşan Draco ve Hermione'ye baktı.
"DRACO VE MILKIONE, USLU BİRER ÇOCUK OLUP SADECE OTURAMAZ MISINIZ? YOKSA SİZE TURTA FALAN YOK!"
Draco da, Hermione de aynı anda durdu.
"MİYAV!"
"TAMAM ANNE!"
Draco geniş, siyah koltuklu salona gitti. Hermione de peşinden gitti. Draco kollarını göğsünde birleştirip bir koltuğa oturdu. Hermione de, Draco'nun yanına koltuğa çıkıp, ciddi bir şekilde oturdu.
Arada bir birbirlerine göz ucuyla bakmak dışında hiçbir şey yapmayan Draco ve Hermione, Narcissa'nın onları çağırması ile ayaklandılar. Narcissa'nın yanına gittiler, elinde bir sepet vardı.
"Eh, her şey bunun içinde; süt, Milkione için süt kasesi, senin için bardak, meyveler ve son olarak da meşhur turta."
"Tamam teşekkür ederim anne, biz gidiyoruz."
"Tamam, uslu durun. Göle girersen hasta olmamaya dikkat et, Draco..."
"Eee şey... Anne ben bir Şifacı ve Büyücüyüm?"
"Ben de bir anneyim?"
"Geri çekiliyorum." dedi Draco ve ellerini havada suçlu bir şekilde kaldırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Animagus | dramione
Fiksi PenggemarII. Büyücülük Savaşı'ndan sonra ortalık sakin ve huzurluydu ancak bu huzurun sonsuza kadar süreceğinden şüphelenen kişiler vardı. Her ne kadar Ölüm Yiyenler korkunç günden sonra kendilerine dair hiçbir işaret vermemiş olsalar bile onları her an tekr...