╭──╯ . . . . .🍂🐈 . . . . . ╰──╮
Bir bahar sabahı kuşların tekrar neşelendiği zamanlarda, sarışın bir büyücü de çok neşeliydi. Etrafa pozitif enerji yayıyordu adeta.
Draco Malfoy, odasında dolabının önünde durmuş iş için hazırlanıyordu. Gözlerini kıyafetlerinden ayırıp pencereye baktı. Penceresinden yeşeren ağaçlar ve gökyüzündeki parlak güneş görünüyordu. Dışarıda güneş olsa da havanın değişebileceğini düşünerek, dolabından lacivert kot ceketini alıp üstüne geçirdi. Ardından ayakkabı dolabından beyaz spor ayakkabılarını ayağına geçirdi.
Hazır olduğuna kanaat getirerek odasından çıktı. Koridorda yürürken aynada yansımasını gördü eliyle saçlarını karıştırarak yürümeye devam etti.
Yemek odasına girdiğinde ailesinin orada olmadığını gördü. Birden arkasında hareketlilik hissedip arkasını döndü.
"Günaydın, Draco Malfoy Efendim! Bay Malfoy işe gitti, Bayan Malfoy ise arkada pergolada sizi bekliyor, Efendim."
"Teşekkür ederim bilgilendirdiğin için, Rexy."
Draco yemek odasından ve malikaneden çıkıp, arka bahçedeki pergolaya gitti. Annesi koltukta oturmuş kahvaltısını yaparken bir yandan da Gelecek Postası'nı okuyordu. Annesinin karşısındaki koltuğa yerleşti ve masadaki yiyeceklerden yemeye başladı.
"Günaydın Draco, güzel bir gün değil mi? Mayıs ayını seviyorum..."
"Günaydın anne, gerçekten güzel bir gün."
Aralarında sessizlik vardı. Ancak bu gergin bir sessizlikti.
Draco bardağına portakal suyu doldurdu ve tam içmek için kafasına götürmüştü ki annesi Gelecek'i kapatıp yanına koydu ve konuşmaya başladı.
"Draco, onunla ne zaman tanıştıracaksın bizi?"
Draco neredeyse ağzından portakal suyunu fışkırtacaktı ki son anda durdu ve "Kimi?" dedi.
"Bir kız arkadaşın olduğundan bahsetmiştin değil mi? Onunla tanışmak istiyoruz, Lucius da ben de. Bu akşam onu yemeğe davet etmek ister misin?"
Draco birden telaşa kapılmıştı annesine kaygılı gözlerle bakarak "Pek emin değilim..." diye mırıldandı.
"Neden emin değilsin? Kız arkadaşından mı? Bence ondan gayet de eminsin. Son aylarda o kadar çok değiştin ki... Milkione'un gitmesinde daha çok üzüleceğini düşünmüştüm ancak tam tersi oldu. Enerjin değişti ve artık daha çok gülümsüyorsun."
Narcissa derin bir nefes aldı ve Draco'yu iyice süzdü ardından konuşmasına devam etti.
"Bu aşk."
Draco biliyordu, bunun aşk olduğunu gayet iyi biliyordu.
"Biliyorum." dedi Draco.
"O zaman neden bizi onunla tanıştırmıyorsun? Onu veya seni yargılayacağımızdan mı korkuyorsun? Neden böyle bir şey yapalım ki? Seni bu denli değiştirmiş birisini nasıl sevmeyelim?"
Draco şaşkınlıkla kaşlarını kaldırıp "Kim olduğunu öğrensen bile böyle demeye devam eder misin, bundan emin değilim." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Animagus | dramione
Hayran KurguII. Büyücülük Savaşı'ndan sonra ortalık sakin ve huzurluydu ancak bu huzurun sonsuza kadar süreceğinden şüphelenen kişiler vardı. Her ne kadar Ölüm Yiyenler korkunç günden sonra kendilerine dair hiçbir işaret vermemiş olsalar bile onları her an tekr...