Güneş gün doğumu için hazırlanırken tırmandığım ağacın tepesinden kızıllığa diktim gözlerimi. Yarım saat sonra herkes uyanmaya başlayacaktı ve benim beş yıldır süregelen işkencem başlayacaktı. Bitmek üzere olan sigaramdan son bir duman alıp ağacın üzerinde söndürerek aşağıdaki çöp kutusuna attım. Bu zıkkıma ailemi kaybettiğim ilk gün başlamıştım ve buraya geldiğimde çok dayak yemiştim ama bırakmamıştım. Avuçiçimde söndürülen sigaralar bile bana engel olamamıştı ve benim iflah olmayacağım kanaatına varan amcam sonunda pes etmişti. Evet. Amcam bedenimde sigara söndürecek kadar zalim bir adamdı ve bu zalimliği yalnızca banaydı. Bir abim var mesela. Adı Bawer. Bawer Çavdar benden şanslıydı çünkü o erkekti. Çünkü o Çavdar soyunu devam ettirecek ilk oğlandı. Oysa ben lekeydim. Çavdar soyuna sürülmüş koca bir lekeydim onların gözünde. Hikayemi merak mı ediyorsunuz? Öyleyse anlatayım.
Ben Nalin Çavdar. On yedi yaşımı doldurup on sekiz olmama üç ay kaldı. Tabii bu kimlikte olan, babam beni beş yaş küçük yazdırmış. Ailesinden korumak için yaptığı şey şu anda beni bu cehenneme mahkum ediyordu. Kaçıp gitmek için yanıp tutuşuyorum ancak resmiyette hala reşit görünmediğim için yasal yollarla beni bulup yine buraya getirirler diye kaçamıyorum. Bundan daha fazla ne olabilir bilmiyorum ancak kaçmaya çalıştığım için daha çok üzerime geleceklerini biliyorum. Belki bir odaya kapanırdım belki de yediğim iki lokmaya da el koyarlardı. Ne yapacakları umurumda değildi aslında. Buradan kaçarken yakalanma ihtimalimde vardı ancak öldürecek olsalar bile umrumda olmayacaktı. Reşit olduğum gün arkama bile bakmadan gideceğim buradan.
Bütün bu olanların sebebi babamdı. Hatalarını bir şekilde telafi etmeye çalışmış ancak şu an olduğum yere bakınca basit bir yamama dışında hiçbir şey yapamadığını görüyorum. O zamanlar kendisini kurtaran şeyler şu an benim ayağıma dolanıyor, yürümeme dahi engel oluyordu. Burada yaşamak o kadar zor ki...
Babamın yasak aşkından olduğum için beni hiç kimse sevmez burada. Abim Bawer'in annesi Gülistan Hanımı babam hiç sevmemiş. Dedemin zorlamasıyla evlendiği kadınla sadece imam nikahı varmış. Töreye göre erkek evladı olduktan sonra resmî nikah kıyılırmış buralarda ancak abim doğduktan sonra bile babam resmi nikah kıymamış. İkinci çocuğuna hamileyken annemin varlığını öğrenen kadın karnındaki canı hiçe sayarak intihar etmiş. Bu yüzden aile fertleri benden nefret ediyor ve en başı abim çekiyor.
Annem, Gülistan Hanımı ve oğlunu öğrendiğinde ben on sekiz yaşındaydım. O günü asla unutamam.
Bir gün kapımız çalındı ve tüm kiniyle abim belirdi karşımızda. Salonda annemle televizyon izleyen babam abimi gördüğünde panik olmuştu. Babamın o halinden memnun kalan abim tüm gerçeği anlatmış ve annemi suçlamıştı. Oysa o anlatana kadar bizim hiçbir şeyden haberimiz yoktu. Babamın büyük bir şirketi olduğunu ve bu yüzden iş seyahatleri yaptığını biliyorduk sadece. Oysa babam seyahate çıkmaz, ailesinin yanına gidermiş. Gülistan Hanımın intiharından sonra babamın ailesi bizi öğrenmiş ancak babam bize ulaşmalarına izin vermemiş. Bu sırrın aile içinde kalmasını sağlamış, o zamanlar iki yaşında olan oğluna gerçek hiçbir zaman anlatılmamış. Bawer Çavdar bizi nasıl öğrenmiş hâlâ bilmiyorum ancak gelişi büyük ses getirdi.
Sonrası acıydı benim için. Annem eline geçen birkaç parça kıyafeti bavula atarken babam çaresizlikle kendini anlatmaya çalışıyordu. Abim sebep olduğu faciayı izleme gereği bile duymadan çekip gitmişti. O gün bana attığı nefret dolu bakışları hala devam ediyor. Sonra babamın tüm ısrarına rağmen annem tek kelime konuşmadan beni de peşinden sürükleyerek bir taksiye bindik. Taksi hareket edene kadar tek bir damla bile akıtmayan kadın arabanın asvalt yolda kayıp gitmesiyle hıçkırarak ağlamaya başladı. Babam hemen arkamızda bizi takip ediyordu ama annemin gözünün önünü bile gördüğü yoktu o an. Bu yüzden fark etmemişti. Ben o an ki şokla ne yapacağımı bilemediğim için sadece annemin yanında oturuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIĞINTI
Teen FictionBen onyedi yaşında Nalin Çavdar. Bu konakta beş yıldır kalıyordum ancak hiçbir aile ferdi beni kendinden bilmezdi. Ben hep ötekileştirdikleri, bir günah bildikleri kızdım. Burada herkes bana düşmandı. Hemde herkes. Çavdar'lara çalışanlar bile beni b...