13.Bölüm

518 39 74
                                    

JUNGKOOK'TAN

- Bak. Bunlarda güzel.

Telefonu kapatıp yanıma geldi. Elimdeki çift kıyafetlerini inceledi.

- Güzelmiş.

Sağ elimde tuttuğum oduncu gömleğiyle kombinlenmiş takımı inceledi.

- Bu güzel.

Gülümseyip, diğer kombini yerine koydum.

- Jungkook.

- Efendim meleğim?

- Biraz abartmadık mı?

Gülerek alnından öptüm.

- Bir şey aldıkta haberim mi yok?

Kaşlarını çattı.

- İki saattir dolanıyoruz, farkındasın değil mi? Resmen mağazaları soydun lan.

- Önemli değil meleğim. Hem yoruldun mu sen?

- Yani. Çok değil.

Elimdekilerle kasaya yöneldiğimde o da beni takip etti.

- Son olsun bak.

Başımı sallayıp, aldıklarımızın parasını ödedim. Mağazadan çıktığımızda koluma girdi.

- Jin'in oğlu için bir şeyler almak istiyorum. Bekler misin?

- Gel beraber gidelim. Seni tek bırakmam.

Başını sallayıp, çocuk mağazasına girdi. Küçük ayakkabılar, küçük tulumlar... Tanrım, çok şirin!

Ben etrafı incelerken Eun'un gülümseyerek kıyafetleri karıştırdığını gördüm.

Harika bir anne olurdu...

Ama ona zaman vermeliydim. Ne kadar baba olmak istesemde onun açısındanda bakmalıydım. Korkuyordu. Ve benim onu anlamam lazımdı.

Yavaşça yanına gidip, onu izlemeye başladım. Tulumlardan birini alıp, güldü.

- Şunlara baksana. Çok küçükler.

Yüzümdeki tebessümümle onu izlemeye devam ederken, ceketlere bakmaya başladı.

Neden böyle güzeldi?

Küçük deri ceketin altına kot bir pantolon çıkardı. Bebekler için bile yapılan kıyafetler, büyüklerin kıyafetlerini andırıyordu. Sonra tatlılıklarına birde yakışıklılık, güzellik ekleniyordu.

- Artık kendi bebeğimiz içinde geliriz.

Gülüşü yüzünde donmuş, bakışları bana dönmüştü. Ardından hızla kıyafetleri karıştırmaya devam etti.

- Bunu eninde sonunda konuşacağız, biliyorsun değil mi?

Başını hafifçe salladı. Tebessüm edip, çenemi omuzuna yasladım.

- Canını sıkmak istemedim. Özür dilerim.

- Sorun değil. Anlıyorum seni.

- Anlayışını seveyim.

Burnumu yanağına sürtüp, doğruldum.

- Bak o tulum çok hoşuma gitti. O ceketle hoş durur. Altınada bir ayakkabı alalım.

- İçine bir t-shirtte alalım.

Elimi beyaz t-shirtlere daldırıp, iki, iki buçuk yaş yazan t-shirtü elime aldım. Sırıtıp, ona doğru salladım.

My Teacher Bay Jeon2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin