18.Bölüm

473 32 49
                                    

JUNGKOOK'TAN

- Bana bak. Sakın bu abin atmış olmasın.

- Benim günlüğümü neden atsın Jungkook?

Omuz silktim.

- O civcivden her şeyi beklerim.

Göz devirip, gömme dolabı kapadı. Bir haftalık izin almıştım. Evi yerleştirmeye başladığımız için...

Bütün salon, yatak odası, mutfak masası, buzdolabı ve diğer her şeyi yerleştirmiştik. Şimdi ise eşyalarımızı yavaş yavaş toparlıyorduk. Yarın temizlik yapacak, ardından eşyalarımızı yerleştirecektik.

Ben yorulmamıştım. Ama Eun fazlasıyla yorulmuştu. Bu süre içerisinde hastaneyede gidip, herhangi bir sıkıntı var mı diye de baktırmıştı. Tanrıya şükür. Sapasağlamdı meleğim.

Şuan ki meselemiz ise. Eun'un kaybolan günlüğüydü. Hani aramızı açan o kara defter olan.

- Buldum. Buraya koymuş.

Çekmeceyi kapatıp, defteri koliye koydu. Ardından koliyi bantlayıp, kucağına almak için hamle yaptı.

- Hop hop hop! Ne yapıyorsun? Ben varım burada bırak şunu!

Koliyi buraktığında yatağın üzerinden alıp, kapının yanına koydum.

- Kıyafetlerimi toplasam mı?

- Topla bence. Sonra bir daha uğraşma.

Başını sallayıp, dolabın yanındaki büyük siyah bavulunu aldı. Yatağın üzerine koyup, açtığında, ben de hemen yatağa kuruldum.

- Yalnız, harbi harbi karım oluyorsun.

Gülerek dolabı açıp, katlı kıyafetlerinin bir kısmını aldı ve bavula koymaya başladı.

- Ya soyadını değişelim işte lütfen!

- Jungkook. Abim evlenmemize izin vermişken, kaşınma bence.

- Abinin...

- Ağzını açarsan ölürsün.

Göz devirdiğimde şapkalarını koymaya başladı

- Şapka?

- Her şeyden vazgeçerim. Ama onlardan olmaz. O yüzden sus.

Kaşlarımı kaldırdım.

- Ne yani, şimdi şapkaların mı ben mi desem ne diyeceksin?

- Tabikide şapkalarım. Sen yokken onlar vardı oğlum.

Şaşkınca baktığımda gülümseyip yanıma geldi. Yanağımdan öptü.

- Şaka yapıyorum. Tabikide sen.

Gülümseyip kollarımı beline doladım.

- Seni seviyorum.

Gülümsedi.

- Biliyorum.

SEO HYUN'DAN

Yatağımda uzanmış yaptılarımı, düşündüklerimi ve salaklıklarımı sorguluyordum.

Onu tanımadan bilmeden konuşmuştum. Pişman mıydım? Evet. Zaten olmak zorundaydım.

Telefonu hızla elime alıp, yaptığım bir hatayı daha düzeltmek için mesajlara girdim.

Gönderilen: Soobin
Buluşabilir miyiz? Önemli. Lütfen.

Derince nefes verip, cevap gelmesini bekledim. Lütfen Soobin...

My Teacher Bay Jeon2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin