JUNGKOOK'TAN
Yüzüme inen tokatla irkilerek doğruldum yatakta. Sağ tarafımda gülerek bakan afacanla kaşlarımı çattım.
- İnsan babasını böyle mi uyandırır eşek herif?
Gülerek kendini sırt üstü yatağa bıraktığında, ben de güldüm. Sağ tarafımda uyuyan meleğimle gülümsemem tebessüme dönüştü. Geceleri bu küçük haylaz yüzünden uyuyamıyordu. Sırf ben uyuyayım diye gece karşı odada uyuyordu Jeongsan'la. Sabah olunca buraya geliyorlardı. Ben de uyusun diye Jeongsan'ı alıp, gidiyordum. Ama çok geçmeden kalkıp, şirkete gidiyordu.
Asla değişmeyecekti...
Uyuyan meleğimin saçlarından öpüp, Jeongsan'ı kucağıma aldım.
- Anne uyusun. Bizde kahvaltı hazırlayalım.
Odadan çıkıp, koridorun sonundaki banyoya girdim. Jeongsan'ı klozet kapağının üzerine oturtup, elimi yüzümü yıkayıp, kuruladım. Tekrar kucağıma alıp, aşağı indim ve mutfağa girdim. Onu mama sandalyesine oturtup, kahvaltıyı hazırlamaya başladım.
- Sen gece uyumadın mı lan?
Ellerini çırpıp güldüğünde, istemsizce gülümsedim.
- Ama anneyi uyutmuyorsun.
Elimdekileri masaya bırakıp, yanına gittim.
- Babasına çekmiş. Yakışıklı şey.
Gülümseyip, onunla oynamaya başladım. Bakışlarım kapıya kaydığında tebessümle bizi izleyen meleğimi gördüm.
- Hii. Anne gelmiş. Biz kahvaltıyı hazırlamadık.
Jeongsan'a doğru fısıldamamla, gözleri büyümüş bana bakmaya başlamıştı.
Bu çok tatlıydı!
- Bakma şöyle.
Diyip, güldüğümde ellerini mama sandalyesinin masasına vurmuştu. Jeongsan'ın yanındaki sandalyeye oturduğunda yanına gidip arkasından sarılıp, yanağından öptüm.
- Uyutmadı mı yine?
Başını iki yana salladığında kollarımı sıkılaştırdım.
- Eşek herif. Onun yüzünden ayrı yatıyoruz. Dersin zorla evlendik, sevmiyoruz birbirimizi de ayrı yatıyoruz.
Güldüğünde, gülümsedim. Jeongsan'ın bize bakıp, ağlamasıyla sinirle kahvaltıyı hazırlamaya devam ettim. Bu velet yüzünden karıma bile sarılamıyordum resmen!
Kahvaltı hazır olduğunda yerime oturup hızlıca yemeye başladım.
- Ama babayı sinirlendirdin.
Kucağına aldığı veletle bana bakan sevgilime baktım.
- O veleti annemlere götüreceğim bugün.
- Ay saçmalama Jungkook.
- Ne 'saçmalama' kızım ya! Adam akıllı öpemiyorum bile seni! Beni alakadar etmez. Bir gün annemde kalsın. Sende rahat bir uyku çekersin.
İsteksizce başını salladığında sinirle yemeğimi yemeye devam ettim. Jeongsan'ın gülerek bana baktığını gördüğümde kaşlarımı çattım.
- Ne gülüyorsun şerefsiz?! Çok mu hoşuna gitti?
Eun gülmeye başladığında, kollarımı önümde bağladım.
- Jungkook, küçücük çocukla ettiğin kavgaya bak ya!
Gülmeye devam ettiğinde omuz silktim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Teacher Bay Jeon2
FanficKorkmama gerek yoktu. O yine güçlü duruşunu göstermişti. Yine kendini bana hayran bırakmıştı. O yine bizi seçmişti. Bizi yarım bırakmamıştı... ~~~~~~~~~~ - Bitti mi şimdi her şey? - Başlamayan şey bitemez güzelim. ~~~~~~~~~~ Gitmen için değil, kalma...