Bedenimde bir el,yüzüme vuran bir nefes ve içeri vuran güz ışığı.
Hepsi birleşmiş beni sabaha mutlu bir şekilde uyanmamı sağlamıştı.
Kollarını bana saran Jimin öyle güzel uyuyordu ki içim huzurla dolmuştu adeta, dudakları şişmiş daha ne kadar şişebilirse tabi silikonlu kızlara benziyordu, ister istemez kıkırdadım.
Gözleri şaheseri andırıyordu, burnundan bahsetmiyorum bile. Yüzüne düşen saç parçası, gözlerindeki kirpiğin kıvrılışı...
Benim için huzurdu.
Parmağımı yavaşça kaldırarak burnuna vurdum, belimi saran kollarını sıkılaştırarak biraz daha kendine yaklaştırdı.
Uyanmamak için direniyordu resmen.
Dudaklarımı büzerek tam üflüyordum ki gözlerini açtı ve ben yüzüne üfleyemeden büzdüğüm dudaklarımı öptü.
Bi dakika NE!
Şaşırarak gözlerinin içine baktım, o ne yapmıştı öyle?
Bir kere daha öptü dudağımı,kısaca.
Ne bir şey diyebildim ne de hareket edebildim.
Put gibi kaldım öyle
Ayağa kalkarak sırtını yatağın başlığına yasladı. Bakışları hala bendeydi.
Korkmalı mıydım? Neler oluyor?
Gözlerim çıplak vücuduna kayınca neden güldüğünü anlamış oldum.
Ben çıplaktım!
Pikeyi boynuma kadar çekerek bakışlarımı Jimin'den kaçırdım. Hala utanıyordum. Pikeyi vücuduma sararak üzerimi giyinebilirdim fakat bu sefer o çıplak kalacaktı ve ben o görüntüyü görmeye hazır değildim.
Ben hala nasıl Jimin görmeden giyinirim diye düşünürken beklemediğim bir anda kollarını vücuduma sararak boynuma ardı ardına öpücükler kondurdu.
Huylanıyordum
Gülmemi engelliyemezken adeta 3 4 kişi birden beni gıdıklıyormuş gibi hissediyordum. Ellerini belime koyarken bu işin biraz daha ciddiye bindiğini yeni anlıyordum.
Isırdı,tekrar öptü ve ben yine hareket edemedim. Noluyordu bana böyle?
Ve ardından sanki o hiçbir şey yapmamış gibi giyindi. Şaşkındım, en kötüsüde hala utanıyor bir vaziyetteydim. Durumun garipliğide hayli beni zorluyordu.
En yakın arkadaşımla sevişmiştim ve sabahında ise onun öpücükleriyle güne başlıyordum. Normal olan bir durum var mıydı ki bu işte?
Onun ardından pikeyi vücuduma sararak bende giyindim. Bir an önce buradan gitmeliydik
Ağrımı unutmaya çalıştım fakat öyle acıyordu ki
~
Myeol teyze,Jimin ve ben doktora gelmiş,hamile olup olmadığıma bakacaktık. Evde kendimiz test yapabilirdik fakat yinede işimizi sağlama almak istedik.
Ayrıca Jimin'in babası Woo amca ikimizin evleneceğine çok sevinmişti. Bize güzel bir düğün yapacaklarından felan bahsetmişlerdi.
Heyecanlı mıydım? Belki hayır ama oldukça endişeliydim.
"Şuraya uzanır mısınız bayan Seolhyun?"
Baş sallayarak sedyeye uzandım. Acaba şu an içimde bir bebek var mıydı? Hissettiğim bir şey yoktu ama küçücük bir şeyi nasıl hissedebilirdim ki?
"Rica etsem karnınızı açabilir misiniz?"
Karnıma iğne mi sokacaktı acaba? Bakışlarım Myeol teyzeyi buldu gözleriyle açabilirsin diyordu.
"Acıyacak mı? Ne yapacaksınız? İlk defa olacak ve açıkçası korkuyorum."
"Oh benim hatam ne yapacağımı söylemedim,bilmeyen biri için korkmakta haklısınız. Sadece karnınıza bir jel süreceğim o kadar."
"Başka bir şey yok yani?"
"Lütfen bana güvenin."
"Pekala."
Karnımı açarak gözlerimi kapattım. Ne yapacaksa hızlıca yapmalıydı.
Önce elini karnımda hissettim. Eldivenle elini karnımda gezdiriyordu ve sürdüğü şey o kadar soğuktu ki irkilmiştim. Bir başkasının elini karnımda hissetmemde benim için kötüydü,kaçıp gidesim geliyordu.
Yanı başımdaki makineden bir kaç tuşa bastı ve adını bilmediğim o cihazı karnıma sürmeye başladı. Huylanıyordum ve aynı zamanda soğukluk derime işliyordu.
"Bebek göremiyorum. Rahminiz boş,sanırım hamile değilsiniz."
Sonrasındaysa peçeteyle karnımı silmiş ve üçümüzde oradan ayrılmıştık. Hamile kalmak için ne yapmalıydım ki?
"Jimin bana eczaneden ağrı kesici alabilir misin?"
"Tabi ben hemen gidiyorum. Siz bankta oturun."
Ağrım azalmıştı fakat sadece gitmesi için öyle demiştim.
"Myeol teyze hamile kalmak için ne yapmalıyım?"
Bakışları önce şaşkınca bana döndü fakat sonra ciddileşti.
"Çok uğraşmalısınız. Bu konuda nasıl detay verebilirim emin ol bilmiyorum."
"Bir an önce hamile kalmalıyım biliyorsunuz en azından ikimizde birer kadınız sonuçta hemen anlatsanız Jimin gelmeden."
"Pekala,öncelikle önsevişme yaptınız mı?"
"Üzgünüm ama dediğinizi gerçekten bilmiyorum."
Elini anlına koyarak bakışlarını benden kaçırdı. Anlamı çok mu kötüydü?
"Sadece içine girmeden önce yapılan o kıvama gelmek için yapılan bir şey işte."
"Biz aslında pek bir şey yapmadık sadece bir kaç kere öpüştük ve hemen şey yaptı işte."
"Gerçekten çok toysunuz, bu gidişle olmayacak."
"Ne yapabilirim peki?"
Sinsice gülümseyerek elini omzuma koydu.
"İstek attırıcı" dedi yüzündeki o sırıtışla.
