Beş

2K 148 31
                                    

Myeol teyzenin aldığı istek attırıcı ile adeta bakışıyordum, bunu ona yemeğin içine ya da bir içeceğin içine koyarak vermeliymişim fakat yinede emin olamıyordum.

Ya dozu fazla kaçırırsam?

O zaman ne olurdu?

Ya da az koyarsam?

Kafamı karıştırıyordu fakat bu iş olmalıydı.

Kararlıydım ancak bilgisizdim, bununla ilgili gerekli videoları izlemek sanırım beni biraz daha tecrübeli biri yapabilirdi.

Korkak adımlarla mutfağa doğru ilerledim. Jimin bilgisayardan oyun oynuyordu ve o anlamadan ona içerebilirdim.

İçimden kötü cadı kahkahaları atmam normal miydi?

Dolaptan meyve suyunu çıkararak bardağa boşalttım. O kadar hızlı yapıyordum ki her an Jimin görecek diye korkudan ölüyordum.

Sonunda ilacı kattığım an derin bir nefes verdim. Şimdi bunu Jimin'e içirecek ve o oyunu bırakıp benimle sevişecekti.

Kendimden nefret etmemi sağlasa da bunu yapmak zorundaydım.

Bardağı elime alarak salona doğru ilerledim. Kendini oyuna kaptıran Jimin arada bağırıyor,düşmanlara sövüyordu.

Bu halinin bile gözüme tatlı gelmesi yok muydu peki? Ah...Jimin şansı işte.

Ne yaparsa yapsın hep iyi görünüyordu bu onun Tanrı'nın lütfu olmalıydı.

"Jimin-ah."

"Efendim Seol."

"Meyve suyu doldurdum içer misin?"

"Şu an online oynuyorum içemem fakat sen bana içirir misin?"

"Tabi içiririm."

Görmemesi sanırım daha çok işime gelirdi.

Yaptığım davranış kendimden utanmamı sağlasa da ipin ucunda zorunluluk vardı.

Yanına oturarak önce oynadığı oyuna baktım. Güzel oyundu fakat pes oynamak hepsine full çekerdi.

Hele de arkadaşlarla bir araya toplanıp ortaya kim kazanır iddaları koyarken

Eski anılar bir bir gözümde canlanırken zamanın geçmemesi adına bardağı ona doğru tuttum.

"Gözüme tutuyorsun bilmem farkında mısın Seolhyun?"

Fark etmemiş olacağım ki hala aynı yere doğru tutuyordum, birisinin haberi yok iken arkasından gizli iş çevirmek benlik değildi ve ben bunu yaptığım için hem pişmandım hemde değildim.

Bardağı dolgun dudaklarına doğru yaklaştırdığım an gözlerimi kapattım. Acaba etkisini hemen gösterir miydi?

"Bunun içine bir şey mi kattın Seol?"

O nerden anlamıştı?!

Blöf yapma ihtimali kaçtı peki?

"Neden soruyorsun Jimin?"

"Tadı harika içine ne koyduysan bir daha koy."

İstek attırıcıyı mı? Zevkle atardım.

Belki dayanamaz gider biri ile yapardı da bu görev bana kalmazdı.

"Tükürdüm içine Jimin-ah."

Son anda yuttuğu meyve suyunu tükürecekken kahkaha atmaya başladım. Her şeye çabuk inanması o kadar saf ve kullanılasıcaydı ki her an bir şeylere inandırıp arkasından gülesim vardı.

Make Love With Me✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin