On

1.3K 120 54
                                    

Bir insanın sinirlenmesi için öncelikle ona hakeret edilmesi lazım ya da onun sevmediği hareketleri ona yaparsanız, doğal olarak bir insan sinirlenir ama ben bu özel günde burada o zil yutmuş sesiyle 'sen kimsin' nidalarını dinliyordum.

Saç baş dalmak vardı fakat o da bana saldırırdı,üzerimin onun pis elleriyle kirlenmesini istemem.

Beklemediğim bir şekilde etrafta ki ışıklar açıldı ve ileri de gördüğüm adamın da suratı belirginleşti.

Ve o kesinlikle Jimin değildi!

Ne yani jimin bana şaka mı yapmıştı?

Kadın tiksinti dolu gözlerle beni süzerken dayanamayacağımı hissettim.Jimin'e olan sinirimi sanırım bu kadından çıkaracaktım.

Ayaklarımın acımaması adına çıkararak ağacın dibine koydum. Şimdi ebeni gondiklemeye geliyorum pis yelloz!

Ona doğru koştum,adam da şaşırmış olacak ki kadını yanına çekmeye çalışıyordu ama ben yer miyim? Asla.

Onu saçından tuttuğum gibi kendime çektim. Onlar yüzünden o kadar heyecanlanmıştım! Başka yer bulamamıştılar sanki.

Cadı gibi sesiyle bağırıyor, camış gibi tepiniyordu elimin altında,güzel bir tokat atarak tekrar saçından çektim. Ayrıca kıyafeti benimkinden güzeldi ve her an onu da yırtabilirdim.

Sinirim o kadar çok artmıştı ki benden güzel kıyafet bile giymesi zoruma gitmişti,karnına bir tekme atarak bağırtılarını duymamaya çalıştım.

Jimin zannettiğim kişi de bizi ayırmaya çalışıyordu,hele ona daha da sinirliydim.Onun da saçlarını çektim.

Pek bir gücüm olmadığı için saçlara çalışıyordum,adama vurmaya kalkışsam sinek ısırdı felan sanar heralde.

Ikisi de saçlarını kurtarmak derdindeydi,kendimi kötü kadın rolünde hissettiğim için kötü kadın kahkahası attım.

Kesinlikle ne yaptığımı bilmiyordum!

Ve önce havai fişek patladı.Kesin bunu da o adam yaptırmıştı.Ne güzel...

Benim kocam olacak kişi de ancak beni kandırsın zaten.

Üzüntüyle ikisinide geri bıraktım.Zil yutmuş elbisesi benden güzel olan hemcinsim çoktan ağlıyordu. Bana kötü kötü bakarak ikiside yata binerek gittiler.

Kendimi ortada 3 çocukla bırakılmış teyze gibi hissetmem normal miydi? Çünkü şu an acayip öyle hissediyordum.

Bir kez daha havai fişek patladı. Madem onlar gitmişlerdi tek başıma izleyebilirdim değil mi?

Üzerimin kirleneceğini dahi umursamadan çimlere oturdum. Beni rezil etmişti Jimin,en azından bana bunun bir şaka olduğunu demeliydi ki şu an bile ondan bir şeyler beklememeliydim.

Kesinlikle gerizekalının tekiydim!

Aptal ben.

Ve hiç beklemediğim bir anda omzuma bir ceket bırakıldı, ürktüm fakat kokusundan kim olduğunu anlamıştım.

Jimin

Önce boynuma bir öpücük kondurdu ve beni ayağa kaldırdı.Ne kadar surat asılırsa işte o kadar asıyordum. Ciddi anlamda kalbimi kırmıştı.

"Güzelim" diyerek sarıldı.

Fark etmemiştim fakat şu an etrafım çocuklarla kaplıydı.

Ve hepsinin elinde birer balon vardı.

"Özür dilerim bebeğim,biraz geç kaldım fakat değdi.Beni affeder misin?"

"Hayır affetmiyorum."

"Madem öyle iyi izle çünkü beni affedeceğinden eminim."

Ağaçlara asılı gaz lambaları yandı, balonlar bir bir patladı. Çocukların gülerek korkması ise gözüme o kadar tatlı gelmişti ki hepsini teker teker öpesim gelmişti.

Balonların içinden tek tek harfler çıktı.Korece kelimeler tek tek ayrılmadığı için ingilizce yazıyordu.

Her bir çocuk bir kelimeyi temsil ediyordu.Arkadan güzel bir müzik çaldı ve çocukların arkasından Namjoon,Yoongi,Jin,Taehyung,Hoseok ve Jungkook çıktı.

Müzikle beraber Jimin karşımda diz çöktü.Bariz bir şekilde bu bir evlilik teklifiydi ve ben teklifi alırken paspal halimle alıyordum.Ne iyi ama!

Ayrıca göz pınarlarımdan düşen yaşlar göz kalemimin akmasına sebep olmuştu.

"İlk tanıştığımız yer bizim sonsuza kadar beraber olacağımız yer olsun istedim güzelim,belki sana layık bir evlilik teklifi değil ama lütfen bu koca oğlanı geri çevirme,benimle evlenir misin müstakbel karıcığım?"

Hayır deme bir şansım olmadığı için evet diyecektim fakat yinede düşünmüyormuş gibi yaptım.

Çocuklar ve Jimin'in arkadaşları da bir anda 'Kabul et','kabul et' şeklinde bağırmaya başladılar.

Daha fazla onları bekletmemek için bağırarak koca bir "EVET!" dedim alkışlar eşliğinde.

Mutlu hissediyordum, beni kandırmasını düşünüyorken bu teklif beni duygulandırmıştı,ayaklarım yerden kesilmişti.

Kocaman sarıldık evliliğimizin şerefine, güzel bir aile tablosuyduk.

Çocuklarda bize katılınca diğerleri de bize katılmıştı ve biz sarılma çemberinde boğuluyorduk.

Kahkahalarımız etrafı inletiyordu, asla pişman değildim.Iyi ki onun gibi biri vardı hayatımda.

"Seni çok ama çok seviyorum Jimin, bunu asla unutma olur mu?"

Elini belime koydu.

"Bu kalp hep sana bağlı olacak."

Benden hoşlanmadığını biliyordum sadece söylenmek için söylenen güzel sözlerdi bunlar.

Sonrasındaysa bu güzel ana ithafen beraber başka bir arabaya bindik. Sanırım başka bir süprizi daha vardı.

Ya da yoktu bilemeyeceğim fakat şu an gittiğimiz yol Seoul çıkışına doğruydu.

Yinede birşeyler sormadım.Merak ediyordum fakat söylerse olayın süprizi olmazdı.

Taa ki bu biz uçağa binene kadar devam etti. Uçakta yerimize otururken sormadan edememiştim, bana cevap olarak verdiği tek şey ise sırıtmak olmuştu.

Omuzuna vurarak uçağın camından manzarasını izlemeye başladım. Bakalım nereye gidecektik?

Make Love With Me✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin