On Yedi

959 116 57
                                    

Okunmaya göre vote sayısı az olduğu için bölüm geç gelmiştir bilginize,buradan yazarınızın size trip attığını anlayabilirsiniz

İyi okumalar~

"Jimin-ah."

Aynanın karşısında bornozuyla birlikte saçını kurutan Jimin usulca bana döndü.

"Efendim Seol"

"Benim sana bahsetmem gereken bir konu var."

Saçlarını eliyle dağıttı ve kurutma makinesiyle kurutmaya devam etti. Neden gözüme bu kadar seksi gelmişti ki?

Ve şu an düşünmem gereken en son konu buydu.

"Ya saçını banyoda kurutamaz mısın?"

"Neyden bahsediyorsun Seol-ah?"

"Dikkatimi dağıtıyorsun."

Kıkırdadı,o tatlı gülüşüyle adeta beni mest etti. Hani hoşlanmıyordum ben bundan? Neden gözüme böyle tam alıp kalbe saklanmalık bir tip gibi geliyordu?

Tanrım,sen benim aklıma mukayyet ol.

"Yani bu dediğinden benden etkilendiğini mi çıkarmalıyım?"

"Hayır,yanlış anladın sen,ben...ben sadece şey diyecektim. Saçların....evet evet saçların yere dökülüyor ve banyoda kurutman daha iyi."

"Seol-ah benim saçım dökülmez, inkar etme etkileniyorsun işte."

"Hiçte bile."

"Aish! Kabullensen şaşacağım zaten."

"Her neyse konudan sapıyorum."

"Pekala dinliyorum."

"Aslında bu konuyu sana açmak istemiyordum ama artık sonuçta hamileyim ve ben Tanrı'nın gözünde iyi olmak istiyo-

Devamını getiremeden kapı hunharca çalmaya başladı.Kimin olduğunu tahmin etmek kolaydı ama asıl onu öldüreceğim çok netti.

Neden şimdi gelmek zorundaydılar ki?

"Seol-ah sen kapıya bak bende hemen giyineyim."

Baş sallayarak sinirle kapıya doğru ilerledim.Gelen kişiyi içimde öldürme hissiyle yanıp tutuşuyordum.83 yerinden bıçaklayıp gelinlikle ormana atabilirdim.

Ya da direkt tekme tokat dalardım.

"Merhabalar!" Dedi Jungkook sinir bozucu bir sesle,ona gelinlik giydirmek güzel olabilirdi ama ben bu güçsüzlükle ona tokat felan atsam sinek ısırdı sanırdı.

"Eeee kocan nerde?"

"Neden geldin Jungkook-sshi?"

Bizim odamızı mahfettikleri için onlara ayriyetten başka oda daha kiralamıştık ve bu kat tümüyle bizimle dolmuştu.

"Yah arkadaşımın yanına da mı gelmeyeyim?"

"Gel tabiki ama bilirsin ya hani biz daha yeni bir çiftiz,yeni çiftler yalnız kalmak felan ister."

"Lütfen devamını getirme masumluğum buna yetmez."

Dil çıkardım karşılık olarak, onu bu odadan atıp şu konuyu açmalıydım. Sürekli söylesem mi? Diyerek kendimi yiyip bitiyordum.

Bir kaç dakika sonra da zaten Jimin gelmişti .

"Oh hoşgeldin Jungo"

"Jimin banyodan çıktığına göre siz-

Eliyle ağzını kapatarak gözlerini açtı.

"Tanrım! Bunu görmek için daha çok gencim!"

Ben.bu.çocuğu.döverdim!

Sinirle kafasına vurdum.

"Salak! Hamileyim,öyle bir şeyi istesemde yapamayız."

"Ha yani hamile olmasanız yapacaksınız."

"Jungkook!"

"Tamam tamam sustum."

Yamuk gülüşlü bir ifadeyle saçlarını karıştırdı.

"Eee hyung gelmiyor musun?"

"Tabiki geleceğim,playstation da sizi tekrardan yeneceğim."

"Hyung Türklerde bir laf vardır bilir misin?"

"Neymiş?"

"At yalanı sikeyim inananı."

Ve ardından ise Jimin'in Jungkook'u kovalayışı,evlenme konusunu kesinlikle açamayacaktım ve günah keçisi olarak kesinlikle çarpılacaktım.

İflah olmaz Jungkook yüzünden hepsi!

Sıkıntıyla kendimi yatağa attım, utanmam ayrı bir yana söyleyemem ayrı bir yanaydı.

Kızlara odama gelmeleri için mesaj attım.Tek başıma belki yapamazdım ama belki onlar bana yardım edebilirlerdi.

Zaten aynı katta olduğumuz için hızlıca buraya vardılar.

"Evet kızlar,bu bir acil durum toplantısıdır."

"Dinliyoruz seni Seol."

"Durum şu ki Jimin'e evlenme konusunu açmalıyım fakat söylemek istediğim an bir şeyler oluyor o yüzden bana yardım etmelisiniz."

"Pekala erkekleri biz oyalarız 5 dakikaya da Jimin buraya gelir."

"Çok merak ediyorum Han Jin nasıl yapacaksın?"

"Bebeğim sen hamilesin,tek bir lafınla anında burada olabilir."

"Zekan beni benden aldı bebeğim,peki ne diyeceksin?"

Kaşlarını kaldırdı ve sinsice güldü.

"Ona azdığını söyleyeceğim."

"Ne? Seni öldürürüm! Sakın!"

"Çok geç."

Götünde motor takmışçasına onların olduğu odaya doğru koştu.Tabi beni rezil edecek ya hemen koşsun hemen, hiç durmasın.

Kızlarda arkasından gittiği an otelin kapısı saniyeler içinde açıldı.

Gelen Jimin'di.

Buyrun cenaze namazına!

Ben bunu nasıl açıklayacaktım?

"Hayatım" yavaş adımlarıyla yanıma yaklaşırken elini karnıma koydu.

"Hormonların böyle bir etkisi olduğunu bilmiyordum."

Kıkırdadı, o küçük gamzeleri gözüktü.

"Ve sanırım bu hoşuma gitti."

Azmış gibi yapsam nasıl olurdu?

Ya da vazgeçtim felan desem?

Önüme gelen saçlarımı arkaya attı ve kafasını boyun girintime koyarak sarıldı. Sihirli elleri belime yerleşti.

"Kokun beni benden alıyor."

"Jimin-ah,Han Jin şaka yaptı öyle bir şey yok. Sadece sana demem gereken bir konu var o yüzden buraya gelmen içindi."

"Bende heveslenmiştim güzel güzel."

"Hamileyim Jimin-ah."

"Bebek daha çok küçük sorun olacağını sanmıyorum."

"Sen neler diyorsun böyle?"

Kafasını boyun girintimden çıkardı ve usulca kulağıma fısıldadı.

"Diyorum ki sırf bunun için oyun konsolunu bıraktım.Bir bedeli olmalı ha,ne dersin?"

Make Love With Me✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin