Deli Kızım Uyan/ Şebnem Ferah
İyi okumalar💙
Zerrin, kapıyı bile çalmadan direkt Münevver'in odasına girdi. Yine dayak yemekten korkan Münevver, karşısında duran kadının kapıyı sessizce kapatmasını dehşet içinde izledi.
"Konuşalım mı biraz? Aramızdaki bu mesela fazla uzadı."
On gün boyunca korkusundan dolayı odasından hiç dışarı çıkmayan kız, endişeyle Zerrin'e baktı. Konuşmak istemiyorum demek istese de tek kelime etmedi. Kızın, kendinden çekindiğinin farkında olan Zerrin, en azından benden korkuyor diye kendini teselli etti.
"Korkma sana bir şey yapacak değilim. Ben dersimi aldım. Sana dokunursam sonunda senden daha kötü dayak yiyeceğimi öğrendim. Seni dövmeyecek olsam da bu evde geçirdiğin her günü bir şekilde sana zehir edeceğime emin olabilirsin. Yuvası yıkılmak üzere olan bir kadından ne yapmasını bekliyorsun ki?"
Münevver, ne diyeceğini bilemediği için başını eğdi. Kaçıp uzaklara gitmek istedi. Kimsenin kendine kötü davranmadığı bir yerde yaşamayı diledi. Zerrin ise oldukça üzgün bir sesle konuşmasına devam etti.
"Üç tane oğlum var. Ben buraya İstanbul'dan gelin geldim. Eşimle tanıştığımda öğrenciydim. Buraya geldiğimde ilk zamanlar çok zorlandım, çünkü İzmir'e hiç benzemiyordu. Okul bitince İstanbul'dan İzmir'e geri dönecektim, ama aşk denilen saçmalığın peşine takılıp buraya geldim."
Zerrin yaşadığı onca olayı, yaptığı fedakârlıkları düşününce çocukları dışında eline geçen hiçbir şey olmadığını düşününce çığlık çığlığa ağlamak istedi. Münevver ise sesini çıkarmadan Zerrin'in anlattıklarını dinlemeye devam etti. Kadının dile getirdikleri o kadar tanıdık geldi ki genç kıza...
"Buradaki hayat her şeyi ile benim alışkın olduğum dünyadan çok farklıydı. Kadınların söz hakkı yok. Elbette bütün aileler böyle değil, ama ne yazık ki ataerkil düzeni sonuna kadar hissettiriyorlar sana."
Kocasının her dediğine evet diyen annesini ve babasını düşünen Münevver, ağlamaklı bir ifadeyle başını salladı. Evlerinde babası ve abisi ne derse o olurdu. Sevgi ve saygı dolu bir ailede yaşamanın nasıl olacağını merak eden kız, üzgünce iç çekti. Kızın konuşmayacağını anlayan Zerrin ise konuşmaya devam etti.
"Kaynanam, beni istemediğini defalarca yüzüme vurdu. Ben, sevdiğim adamın annesi bana da anne olur diye düşünürken kadın onu giyme, gülme, tek başına bir yere gitme diye hayatı bana zehir etti."
Münevver, kendi hayatını düşününce bir gün bile böyle şeylere isyan etmeyi aklından bile geçirmediğini fark etti. Artık genç kız oldun diyen annesi başını kapatmasını istemişti. Başını kapatmak istemeyen kız, özensizce bağladığı eşarbından gözüken saçları için babasından, abisinden ve onları niye kızdırıyorsun diye annesinden dayak yemişti. Kendi düşünceleri içinde boğulan Münevver, tekrar Zerrin'in sesini duyunca dikkatini kadına verdi.
"Pervin Hanım, başımı kapatmam için bana inanılmaz derecede ağır baskılar yaptı. Bu olay aramızda uçurumlar açılmasına neden oldu. Enes bu konuda bana hiç karışmadı sağ olsun. Ben karımı böyle tanıdım sevdim dedi."
Aniden beni seven kocamı elinden aldın diyerek kıza saldırmak arzusuyla dolan Zerrin, sakin kalmak için kendine telkinde bulundu. Bu işi zorbalıkla çözemediği için bu kez de tatlı dilli bir şekilde çözmeyi deneyecekti.
"Kendini benim yerime koysana. Benim durumumda sen olsan ne yapardın? On bir yıllık evliliğinde çöp gibi kenara atılıyorsun. Sonra gencecik bir kız geliyor. Sen, o kızın kuman olduğunu öğreniyorsun. Benim yerimde olsan sen ne yapardın? Allah aşkına evli ve çocuklu bir adama kuma gelmeye hiç utanmadın mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çiğdem (Tamamlandı)
Genel KurguBütün kötülüklere rağmen hayata tutunmak isteyenlerin hikayesi...